Son kulacı atmak
Hani derler ya, bu bir kabus ve uyanmak gerek.
Kayserispor maçı belki de sezonun en kritik maçlarından biriydi.
Özellikle Gümüşhanespor karşısında alınan mağlubiyet sonrası en dibi yaşayan bir takımın bir anda toparlanmasını beklemek hayalden öteydi.
Nitekim öyle de oldu.
Maçın ilk yarısını her ne kadar 1-0 önde kapatsa da Trabzonspor'un verimliliği neredeyse yoktu.
Bu verimlilik ikinci yarıda daha da düştü ki bu dakikalarda Kayserispor'un atakları ve tartışmalı pozisyonlar da ortaya çıktı.
Sahada nerede durdukları belli olmayan, rakibin baskısı karşısında kontrataklarla dahi olsa pozisyon üretemeyen Trabzonspor'un oyuncularının formanın ağırlığına yakışır bir görüntü sergileyemediği bir gerçek.
Yine de alınan galibiyet; boğulmak üzere olan bir kişinin son kez sudan kafasını çıkararak aldığı bir nefes, attığı bir kulaç kadar değerliydi.
Kayseri cephesi ise özellikle ikinci yarıdaki pozisyon zenginliğini ilerleyen haftalara taşıyabilirse ve devre arasında özellikle ofansif hattını zenginleştirebilirse ligin dirençli takımları arasında yer alabilir.

Dostluk görüntüleri 
Kayserispor ile Trabzonspor arasında oynanan maçı yorumlarken iki takım tribünleri arasındaki dostluğu es geçmek olmaz.
Türkiye liglerinde çok alışık olmadığımız bu dostluk belki kulüpler düzeyinde değil ama taraftar düzeyinde o kadar fazla ki Kayseri taraftarı Trabzonspor atkısı, bordo-mavili taraftarlar ise sarı-kırmızılı takımın atkısını takarak maçı izliyorlar.
Türk futbolunda artık sıkça görmek istediğimiz bu durumun Anadolu kardeşliği adı altında yapılıyor olması da önümüzdeki günlerde daha fazla kulübün bu dostluk etrafında buluşmasına ön ayak olacak gibi gözüküyor.
Karşılaşmanın Hakem Serkan Çınar'ın da Kayserispor lehine olan bazı pozisyonlarda hata yaptığını da söylemeden geçemeyeceğim.
.