Tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi,bu ürünlerin uygun şartlarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlamasından ibaret olan bir süreçtir ve aynı zamanda da bir bilim dalıdır.Yine bu olay ekolojik yani çevresel kriterlere dayanan, sürdürülebilir tarım uygulamalarnı ve sosyal haraketleri bir araya getiren,bilginin birlikte oluşturulmasını temel alan, bilim ve politika çevreleri tarafından  yönlendirilmek yerine onlar tarafından desteklenen, tabandan yani üretim çevresinden kaynaklanan birleştirici bir yaklaşımdır.

Daha açık bir yaklaşımla tarımsal üretimi ifade eden bir çerçeve olup, o alanda tarımın nasıl yapıldığına, neler üretilebidiğine ve diğer süreçlerin nasıl şekillendiğine dair geniş bir ekolojiyi yani çevreyi ifade eder.Buradan yaklaşımla ilimizdeki Agroekolojik alanları tespit ederken 4685 kilometre kare alanda yer alan 18 ilçenin ve 818000 nüfusun yaşadığı 708 mahallenin tarımsal bileşenleri ortaya koyulmalıki ilçeler arası üretim birliği ve aynı ürünü üreten çiftçilerin münasebetleri birleşerek daha büyük bir güç oluşsun.Yani ortak ürün üretimi ve aynı zamanda bir araya gelmek için bu husus çok önemli olup, ürünlerin hammadde olarak satılması çiftçiye fazla birşey kazandırmamaktadır.Onun için üretilen ürünleri yerinde işleyip,katma değeri yüksek ürün haline getirerek hane başına düşen gelir artmak olacaktır.Bu durum kırsaldan şehire göçü azaltacağı gibi il dışınada göç trafiği yavaşlamış olacaktır.

Neticede insanların karnının kendi topraklarında  doyması sağlanacak bu durum il ekonomisine ve ticari sirkülasyonada olumlu yansıyacaktır.Yani kırsalda yaşayan insanları üretim.unsurlarıyla özdeşleştirmek ve kırsalda girişimci yaratmak içinde, geleneksel üretim kültüründen kaynaklanan güç de yerinde kullanılmış olacaktır.Bu bağlamda üretim modelinin açıklanan bileşenlerin etrafında örgütlenmesi kır- kent bağlantısını daha kuvvetlendirerek, toplumsal kaynaşma bir ölçüde sağlanmış olacaktır. Buradan yaklaşımla tarım sektörünün gelişmesi için temel amaçları, sorunları ve üretim boyutları ile planlama çatısını sağlıklı oluşturmak için, bir strateji oluşturmak artık zorunluluk arzetmektedir.

Bu stratejinin temel seçenekleri olarak,üretim bazında hayvansal ve bitkisel üretim ile verimliliģi artırıp geliştirerek, gerçek ürün fiyatını maliyet analizine göre tespit etmek en uygun yol olacak ve ihraçatta artmış olacaktır.Onun için ilde belli başlı ürünlerin(Fındık, Çay,Arıcılık,Balıkçılık ve Hayvancılık)girdi fiyatlarının yükselmesi,nüfusun artması (Kilometre kareye 174 kişi) tarım arazileri üzerindeki olayın başka bir boyutunu yani tarımdan uzaklaşma gibi ciddi bir riski karşımıza çıkarmaktadır.Artık dünyada tüm sektörler içerisinde tarımın birinci stratejik sektör olduğu vurgulanırken, gelişmiş ülkelerin kendi insanlarının karınlarını doyurmak için en karlı projelerle üretimi sürdürürken, plansız ve planlamasız hiç bir projeye izin vermedikleri bir gerçekliktir.Bu husus çok ciddi bir yaklaşım olup, artık gelinen aşamada TRABZON'dada bu yöntem acılen ele alınıp hayata geçirilmelidir.

İlimizde tarımsal faaliyetleri geliştirmek ve çiftçinin üretimine süreklilik kazandırmak için 18 ilçenin, iklim, arazi yapısı, bitki örtüsü, gelişmişlik, erişim ve ulaşılabilirlik açısından dört(4) ALT BÖLGE'ye ayrılması faydalı olacaktır.Zira çiftçi ne üreteceğini ve elde edeceği gelirin ne olacağını bilmeliki ileriye doğru uzanan yıllardada üretim yapsın,üretebilsin.
BUNA GÖRE;
1- 1.ALT BÖLGE(Ortahisar, Akçaabat)
2-2.ALT BÖLGE(Düzköy,Şalpazarı,Maçka,Köprübaşı,Dernekpazarı, Çaykara ve Tonya)
3-3.ALT BÖLGE(Beşikdüzü, Vakfıkebir,Çarşıbaşı, Yomra ve Arsin)
4-4 ALT BÖLGE(Araklı,Sürmene, Of ve Hayrat)
SONUÇ; Bu planlama içerisinde üretim çevreleri oluşturulduğunda her alt bölgede hangi ürünlerden en yüksek gelir elde edilecekse o ürünler öncelikli olarak üretilmelidir.Aynı zamanda bu üretim modeli çiftçi örgütlülüğününün Devlet işbirliğiyle hayata geçirilmelidirki,gerçek bir model olsun ve çiftçi toprağa bağlansın ve üretimden uzaklaşmasın yani tarımı terk etmesin.Sonuçta, kırsal kesimde girişimci sayısı artacak ve insanların karnı doğdukları topraklarda doyacak ve KADİM TOPRAKLAR TERK EDİLMEYECEKTİR !