Karadeniz dalgaları ardından kıyı boyunca yükselen Lazca, Rumca, Türkçe, Gürcüce... Şarkıların kardeşliği ile coşunca denizin çocukları ellerinde fırçaları ile tüm ülke geneline yayılıp, ülke ressamlarının yüzde altmışını oluşturdular.


Bedri Rahmi Eyüboğlu, Orhan Peker, Süleyman Saim Tekcan,... ve niceleri bu topraklarda doğdu, büyüdü. Burada doğmayan ama burada yaşayan, Trabzon’a emek veren ellerinde fırçaları ile Dünya’yı renklendirmek için yola çıkanlara selam...


Yöremizden bunca sanatçı,özellikle ressamların çıkması bir tesadüf değildir. İnsanlar yaşadıkları coğrafyaya benzer.Karadeniz,denizi coşkuyla dalga dalga,dereleri köpük, köpük,şarkılar eşliğinde akar,Dağları sıra,sıra ,yamaçlar renk,renk çiçeklerle bezeli.İlkbaharı kadar sonbaharı da renkli.Sarının bütün tonları,turuncular,kahveler arasında nefti yeşil çam ağaçları,doğa eşsiz bir tablo...


Elbette böyle bir coğrafyadan ressamlar, yazarlar çıkar. Dümdüz uzanan ağaçsız bozkırlar arasında nehirler akıyor mu, duruyor mu belli değil. Hareketsiz tek düzen...


O coğrafyada da elbette ünlü ressamlar, yazarlar çıkmıştır. Ama doğanın yaratıcılığa olan katkısı büyük. Biz şanslıyız. Tabiatın bize sunduğu görsel şöleni yüreğimizde yorumlayarak tuvallerimize aktaran Trabzon’un renkleriyiz...


Bu şehrin elbette sadece ressamları, yazarları yok, şairleri, müzisyenleri de var. Dünyaca tanınan Sabahattin Eyüboğlu, Sunay Akın, Volkan Konak, Fuat Saka ve niceleri...


Biz sanatın gücünü biliyoruz. Sanatın evrensel dilini kullanan devletler her zaman daha güçlü olmuşlardır. Sanat teknolojiyi ve bilimi besler.


Biz sanatçılar olarak bunca özveri ve çabalarımız; İnsanımızın, şehrimizin ve ülkemizin gelişmesine, kültürlenmesine, estetik beğenisinin oluşmasına, sanatı sevmesine, aydınlanmasına, yaratıcılığının artmasına, özgüveninin oluşmasına katkı sunmak.


Sanat ve spor kenti olarak anılan şehrimizde yeterince sanata ve sanatçıya değer verildiği söylenemez. Elbette sporunda ülkeler arası diyaloglarda önemi çok büyük ama sanat ile spor arasına bu kadar uçurumlar konulmamalı. Spora yapılan yatırımın binde biri bile sanata yapılmadığını görüyoruz.


Metrekaresine en çok sanatçı düşen şehir olmakla övündüğümüz kadar,en çok izleyicisi olan, en çok sanat merkezleri olan şehir olarak da anılmak isteriz. İşte bu yapılabilir ise, çağdaşlığı yakalamış, sanat adına çabalarımız amacına ulaşmış olur.


Biz sanatçılar daha yaratıcı ve üretken olabilmemiz için, Yerel yönetimlerden taleplerimiz var.


Emeğimizi sergileyeceğimiz, bir arada çalışabileceğimiz atölyeler.


Kentin estetiğine görselliğine katkı koyacak sanat kurullarının oluşturulması.


Galeri ve kültür merkezlerinde sanata yakın ve işini seven kişilere görev verilmesi.


Çeşitli sanat etkinliklerine ve törenlere çağrı için sanatçı ve sanatseverlerin listesini oluşturulması.


Kentin belirli yerlerinde sanat etkinlikleri panolarının olması.


Sanatçıların ve sanatseverlerin buluşacağı sanat sokağının işlevselleştirilmesi.


Resim-Heykel ve kent müzesinin kurulması.


Ayrım yapılmadan Trabzon’da yaşayan tüm sanatçılar sahiplenilmesi, desteklenmesi, onure edilmesi.


Trabzon’da üreten yazar, çizer, şair, görsel sanatçıların eserlerinin basılmasında sponsorluk yapacak kişilerin bulunması, sponsorluğun özendirilmesi ve öneminin vurgulanması.


Kentin uygun yerlerine duvar resimler ve heykellerin yapılması gibi birçok isteğimiz, önerimiz, görüşümüz var. Bizlerin sesine kulak verilmeli, belli aralıklarla belediye ve valilikle sanatçıların bilgi paylaşımlarının yapılacağı toplantılar düzenlenmeli.


Özlemini duyduğumuz daha temiz, yaşanır, eşit bir dünya özlemimiz sürüyor. Bizler suları ay ışığı ile yıkanmış denizin çocukları, türkülerle yaslanıp aydınlığın kapılarını aralamak için. İnatla, ısrarla sanatla bir arada olacağız.