Trabzonspor şiddetli kavgalar ve rekabet ile camia içi çekişmelerden büyüyerek serpilmiştir.

O nedenle şimdi anlık olarak yaşadığımız kavgalar beni hiç panikletmiyor, ürkütmüyor. Aksine bu kavgaların ve iç çekişmenin kulübü camiayı büyüttüğüne inanıyorum.

Kuruluş yıllarında çekilen sancıların yarattığı gelenek anlık şimdiki zamana kadar gelmiştir. Zira; Trabzonspor’un isyanların takımıdır. Ve özgür hür düşünenlerin birliğidir.

Dün, kuruluş aşamasında çekilen sancı, nur topu gibi bir bebek ortaya çıkarmış, şimdi gençlik yıllarının ergenlik döneminin deli yıllarını yaşamaktadır.

Hiç korkmayın.

Çekinmeyin.

Kulüp elden gidiyor diye dert edinmeyin.

Bizim dinamizmimiz, rakiplerden çok kendi iç bünyemizdeki çekişme ve rekabetten besleniyor. Biz farklıyız. Bizim gibi Anadolu’da bir takım, iç çekişme yaşasaydı, tarihten bile silinir giderdi. Giden canlı örnekleri hepimiz biliyoruz.

Genç kuşak arkadaşlara önerimdir.

Gidin Atapark’taki halk kütüphanesine.

1967 yılının yerel gazetelerine bakın.

Ağustos ayı baskılarını göz atın.

Trabzonspor kurulurken nasıl da kavgalar çıkmış. Rekabet, şehri nasıl teslim almış. Onları okuyarak şahit olduğunuzda, bugünkü çekişmeler size devede kulak gelecek.

O nedenle, yeni bir yaş gününde Trabzonspor’daki rekabetin Trabzonspor’a hiçbir zarar vermeyeceğine aksine kendini büyüttüğüne inanın.

Biz kavgalardan ve rekabetten besleniyoruz.






xXx
BİR DERİN İKİ KAVGA
Ben şimdi böyle dedim diye var mı tarihten örnek dediğinizi duyar gibiyim.

İşte size Trabzonspor’un kuruluş döneminden tarihe mal olmuş iki önemli kavga, rekabet ve iç çekişme.

Olay kahramanları hala hayatta.

Ali Özbak’a sorun, ve aşağıda yazacağım o genel kurulun divan başkanlığını babasının yaptığı Hayrettin Hacısalihoğlu’na..
1966’de kurulan Trabzonspor’un rengi kırmızı beyazdır. Bir yıl profesyonel 2’inci ligde mücadele etmiştir. İdmanocağı bu birleşmede yoktur. Şehirde her maç sonrası toplanılan yer Şehir Külübü’dür. Kırmızı Beyazlı Trabzonspor zamanın İstanbul takımı Galata’ya A.Aker’e yenilmiştir. Zamanın külüp yöneticileri şehir Kulübüne gelir. Karşı masada bir grup İdmanocaklı bulunmaktadır. Kırmızı Beyazlı Trabzonspor’un mağlubiyetine şöyle kutlamaktadırlar..”Heyyy garson  çek bir salata, çak bir Galata…”

Mesela bir başka ilginç kavga.

1967, Trabzonspor kuruldu. Rengi Bordo- Mavi. Takım 2’inci ligde. Bir Pazar günü. Hem maç, hem kongre var. Kongre üyelerinin çoğu, maçta. Kongre anında divana bir önerge verilir. Kulübün Bordo-Mavi olan renginin Sarı-Kırmızı’ya dönüştürülmesi. Bir anda ortalık karışır. Maçtan alelacele çıkartılan genel kurul delegeleri önergeyi ret eder.

O nedenle diyoruz ki.

Trabzonspor’daki camia içi kavgalardan korkmayın. Bizi büyütüyor.

Bu arada, üç kupalı Kırşehir’li Şamil Ekinci’ye genel kurullarda neler yapıldığını yazmayayım. Birilerinin yüzü kızarır mı? Bilemem.

O nedenle, iç çekişmelerden korkmayın, ürkmeyin. Bu bizi büyütüyor.

Hani battık çöktük diyorlar ya.

Hiiiçççç oralı olmayın.
Bunlar büyütüyor bizi bunlar.

xXx

Boztepe’ye nasıl gideceğim dedi, tarif edemedim!
Trabzon’un meydanında dün, İskender Paşa’dan çıktım, Tat Pizza’ya doğru yürürken Türkiye plakalı yerli bir turist aracı ile yanımda durdu, dedi ki..

-Boztepe’ye nasıl gideceğim..

Buyurun, en zor sor.

Gelin çıkın işin içinden. Adamlar tam tek şeritli yolun ortasında. Boztepe yolunu tarif edeceğim.

Doğru git, sağa kıvrı. Orası Gazipaşa’dır. İn, tüneli geç. Çömlekçi’yi de, benzin istasyonlarından sağa çık. Arafil boyuna git. Boztepe’ye dön.

Adam anladı mı dersiniz?

Ya da anlayabilmesi için şu ikinci tarif olur mu?

Doğru git. Gazipaşa üst geçidinden geç. Sahil yoluna in. Sağa kıvır köprüden geç. Moloza in. Kavşaktan dön. Cumhuriyet Caddesini sor. Meydana çık. Sola kıvır. Maraş Caddesinden geç. Zorlu’yu gör. Önünden yürü,  sağa kıvır, Boyner’in önünden sağa dön ve Boztepe’ye çık.

Bilmem bunu o yabancı dostumuz anlayabilmiş midir?

Şehrin göbeğinden, Boztepe’ye çıkmak bir yabancı için eziyet. İşkence.
XxX
Siyonistler ve üst aklın Trabzon düşmanlığı!

Öyle bir moda aldı başını gitti ki, içinden çıkamadığımız sorunların çözümünde, tıkandığımızda bir Siyonist parmağı arayıp, üst akla fatura kesiyoruz.

Bu ilginç mazeretimizden hareketle ben de hoşgörünüze sığınarak ironi yapmak istiyorum.

Siyonist cephe ve üst akıl var ya.

Ha onlar, Trabzon’da

-Milletin deniz ile buluşmasını istemiyor.

-Trafik sorunun çözülmesine hiç yanaşmıyor.

-Meydan parkının akşamları zifiri karanlıkta kalmasını istiyor.

-Şehir meydanında başı boz geçen köpekleri ajan olarak kullanıp, bizi dinliyor.

-Şehre ikinci üniversitenin kurulmasına sıcak bakmıyor.

-Trabzonspor’un başına İHO’nun gelmesinde direkt ve etkili rol oynuyor.

-Moloz kavşağındaki üst geçidi o yaptırıyor.

-Arap turistlere kazık fiyatları Müslüman postuna girmiş, sahte Trabzonlu görünümlü adamları çakıyor.

-Şehrin merkezindeki iki belediyeyi kavgaya  tutuşturuyor.

-Raylı sistemin Trabzon’a hiç yaramadığına dair kanaati onlar oluşturuyor.

-Onur Kıvrak ile Süleyman Hurma’nın arasını üst akıl bozuyor.

-ORBEL’ci işçilerin tazminatını Siyonistler ödetmiyor.

- Yani, utanmazsam diyeceğim ki, Trabzon’un lokal yöneticilerini de onlar seçip başımıza getiriyor…..Ama o kadar da değil hani..!

xXx
ONUR NİYE BİZİM İÇİN ÖNEMLİ!
Çünkü, şike sürecinin en dik adamıdır.

Çünkü, o süreçte herkesin Fener lobisinden korktuğu dönemde delikanlıca yiğitçe tavır almıştır. Almasa kimsenin diyeceği yoktu.

Şike süreci Trabzonspor’un futbolcusunu da yöneticisini de teknik adamını da toplum nezlinde inandırıcı ya da değil öyle kılan bir süreçtir.

Onur, şike sürecinin en yiğit timsali olduğu dönemlerde Hurma, aman bu süreç bana buluşmasın diyenlerdendi.

Hurma’nın hatası, şike sürecinde Trabzonspor camiasında şekillenen şike sürecindeki dik duruş pozisyonunun ne olduğunu anlayamamış olmasıdır.
xXx

CHP, koalisyonu niye istiyor!
Koalisyon pazarlığının CHP cephesindeki en etkili ismi, Akif Hamzaçebi’ye göre;

CHP koalisyonu istiyor. Hükümet, uzun ömürlü ve de reform hükümeti olsun diyor. Seçim hükümetine yanaşmıyor. Pazarlıkta bütün hamlelerini bu yönde atıyor.

İlk ve dünkü ikinci görüşmede bakanlık pazarlığı hiç yapılmadı. Bu yönde sızan haberler doğru değil diyerek, dünkü görüşmenin maddelerini açıkladı.

-Anayasa değişikliği

- Yargıda reform

Bu konu başlıkları masaya yatıyor, anlaşılan maddeler zabta geçiyor. Anlaşılamayanlar, genel başkanlar görüşmesine sarkıtılıyor.

CHP niye koalisyon hükümetinde yer almak istiyor.

Hamzaçebi bunu şöyle açıkladı.

-Güçlü bir hükümete ihtiyaç var

-Toplum ayrıştı, barışmak istiyor

-Ekonomi dünyası, iki büyük partiden umutlu.

-Demokrasi iki büyük parti ile demokratik bir ruh kazanacak.

Bunun için CHP bir çok konuda taviz veriyor.

AK Parti’den de aynı tavizi istiyor.

Hükümet kurma pazarlığında CHP oyun bozan olmayacak. Öyle görünüyor. Olası erken bir genel seçimde CHP oyun bozan olmadığını görüşmelerdeki yapıcı tutumu ile açıklayacak.

Hamzaçebi’ye şu kritik soruyu da sordum

CHP-AK Parti hükümetinde size bakanlık var mı?

“Hiç aklıma bunu getirmiyorum”  dedi.

Demesi de doğal.

Ama olası bir CHP-Ak Parti koalisyonunda Hamzaçebi bakandır. Bu Trabzon’un yararınadır.