TÜKENİYORUZ
Tükeniyoruz… Vicdanlarımız yosun tutmuş adeta. Birbirimizin kederini ne
görüyor, ne duyuyor ne de hissedebiliyoruz artık.

Tükeniyoruz… Küçük hesapların peşinde koşa koşa, ele avuca
sığmaz meselelerde birbirimizi kıra kıra, insanlığımızı yerle
yeksan etmişiz.

Tükeniyoruz… Her gün, her çıkara bir dost, her menfaate bir arkadaş
feda ediyoruz.

Tükeniyoruz… Bırakın ele güne selam sabahı, göz önündekilerin gözden
ırak olması için başlarımız çevriliyor.

Tükeniyoruz… Olgular dururken olaylara, sebepler dururken
sonuçlara, sistem dururken kişilere her faturamız…

Tükeniyoruz… Varlık sebebimiz ‘ben’den öteye geçmiyor. ‘Biz’ olmanın
uzağında, ‘öteki’nin berisinde, yalnızlık için adeta tüm savaşlarımız.

Tükeniyoruz… Arada iletişim/bağ olmayınca en hafif esinti sağa sola
savuruyor. Kat edilecek yollar yolcuya, yoldaşsız yolcular yollara hasret…

Tükeniyoruz… Fotoğraftan ziyade çerçeveleri önemsiyoruz. İçi
boş tablolar misali, şekilden münezzeh karakterlerin gönül
terazisindeki hafifliği hep ondan!

Tükeniyoruz… Af dilemeyi acizlik, zaman ayırmayı boş vakit, rica etmeyi
zayıflık zannediyoruz.

Tükeniyoruz… Alkış, övgülerle göğüsler patlatsın, iltifatlarla
havalarda uçalım istiyoruz. Öyle tepeden bakmalarımız, sırf
gururların okşanmasından…


Tükeniyoruz…

Ama tükenirken, bir bir eksildiğimizi görmüyoruz.

Önemsemek keyfimizi bozar…

Varlığımıza sermaye birbirimiz çünkü!

ÜZDÜN BİZİ MUÇO!

Laf eksilmekten açılmışken. Bilirim...
Yazarların özel yaşamlarıyla ilgili bu sütunlarda cümle kurması okurlarca pek sevilmez.

Ama gün, bizim için inanın çok kara.
Bundan mütevellit affedin.


Muço…
Minik kızım Meva’nın pinscher cinsi minyatür köpeği…
Henüz beş aylıktı aramıza katıldığında.

İki yıldır bizimle.

Abartı değil…
Sevgi ve sadakatin en saf, en samimi halini Muço’da gördük.
Aklı, sezgileri ve o güçlü sahiplenme güdüsüyle birlikte
bulunduğu her ortamı güzelleştiriyor, tüm mahalle sakinlerine
güven aşılıyordu.

Kötü huyları da vardı tabi Muço’nun…
Mesela, yan yana iken ondan başka bir şeyle ilgilenmeyeceksin.
Fark edildiğini fark edecek yani.

En azından patileriyle sana dokunup iletişimde kalacak.
Aksi halde, içine sığmayan enerjisiyle hırçınlığını zapt etmek zor.

Köy yeri…
Ve evimiz yola cephe…
Kıpır kıpır halleri yüzünden çok azarladım, hatta küçücük cezalar verdim.

Yanlış anlamayın.
Canı yansın diye değil yeminle.
Canını yakmasınlar diye.

Velhasıl.
Ona çok şey öğrettik…
Ama durdurmayı beceremedik.

Keşke dursaydın be Muço!
Bizleri kahretmeseydin keşke!
Seni asla unutmayacağız.
★★★
Ve bir not:
Trafikte hızla akmak değil, süratle yaklaşanı anında fark edip
durabilmektir ustalık.
Biraz daha dikkat, biraz daha merhamet…