Ülkemiz son yıllarda üretimde kendi iç dinamiklerinden uzaklaşıp yurt dışından sürekli canlı hayvan, karkas et ve diğer hayvansal ürünleri(Krema,peynir vb) ithal etmektedir.

Bu durum süt ve besicilik yapan çiftçilerimizi zor şartlar şöyle dursun bankalara borçlanma, çok verimli süt ineklerin kasaba verme, tarımsal tüm(Arazi, Traktör, ev ve araba gibi)üretim araçlarına el koyma yani icraya verilme gibi eylemler sonunda ülkemizin hayvancılığı bitme noktasına gelmiştir.

Halbuki Üretici insanımızın sahip olduğu donanım, bilgi ve üretme gücünü harekete geçirmek için bir takım ruhuna ihtiyaç olduğu halde özellikle küresel sürece eklemlenen ülkemizin yerel ve genel imkanların neler olduğu  bilindiği halde nelerin yapılması gerektiği tartışmaları sonuç almaksızın devam etmektedir.

Onun için bütüncül bir zihniyet ve çoğulcu bir yaklaşımla SWOT(STRATEJİ, MEVCUT DURUM, SORUNLAR, FIRSATLAR VE TEHLİKELER) ANALİZİ yapılarak ve hayvancılıkta ki çöküşün ayağa kaldırılması için gerekenler doğru zemine oturtulmalıdır.

Aksi halde değişen dünyada ulus devletimizin çıkarlarını korumakta zorluklarla karşılaşacağımız ve ortaya çıkan yeni aktörler ile uluslararası güçler bizi daha da üretimsizleştirmek zeminine çekmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır.

Bu hususta kapitalizmin bitmez tükenmez sömürü mantığı geçmişte olduğu gibi her şey yine onların zihniyeti üzerinden yükselmeye devam edecek bizim çiftçilerimiz ise atanan ve dededen kalan birikimlerini kaybederek çok önemli bir üretim kültürü de yok olacaktır.

BU BAĞLAMDA;

1-Üretici ulusal ölçekte muhakkak örgütlenmesi,

2-Ürün fiyatları maliyet analizine göre belirlenmeli,

3-Hayvancılık tarım ve Orman bakanlığından alınarak bağımsız bir enstitü tarafından yürütülmesi,

4-Girdi fiyatları sübvanse edilmeli ve üretime süreklilik kazandırılması,
5-Damızlık üretim merkezleri kurulmalı ve halkımızın geleneksel üretim kültüründe yer alan ve yerli ırkları çok yakın olan jersey inekleri tercih edilmeli,

6-Hayvan alırlar ıslah edilmeli,

7-Elden çıkmış olan meraların ıslah edilerek yeniden üretime kazandırılması,

8-Yurt dışından ithal edilen canlı hayvan, karkas et ve diğer hayvansal ürünler kademeli olarak sınırlanması ve bundan elde edilecek artı değer çiftçiye destek olarak aktarılması,

9-Üretim bir litre süt ile iki kilo yem alınabilir duruma getirilmeli,

10-Erken buzağı kesimi kesinlikle önlenmeli,

11-Türkiyenin tamamı hayvancılık kapsamına alınmalı

12-Süt fiyatı belirleme kurulu sonlandırılması ve bu görev kurulacak enstitü tarafından yürütülmesi,

13-Üretimde önemli olan kaba ve keşif yem fiyatları çiftçinin kar marşını riske sormayacak şekilde düzenlenmeli,

14-Suni tohumlama terk edilerek tabi tohumlama geçilmeli,

15-Üreticinin hayvanlarına sigorta zorunluluğu getirilerek bunun cazip tarafı devletçe karşılanması,

16-Devletin vereceği teşvik çağdaş normlara olmalı ki çiftçinin önündeki yıl için de üretim hevesi devam etsin,

17-Sütte ve ette hileli yollara baş vuranlara özellikle ürün işleyen firmalara ağır yaptırımlar getirilmeli,

18-Hayvan besleme ürünleri kesinlikle GDO(Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ihtiva etmemeli,

19-Hayvacılık (Küçük baş Büyük baş ve Kanatlı) için muhakkak bir master plan hazırlanmalı,

20-Hayvan hastalıkları ile mücadeleye çok önem verilmeli ve bu şekilde meydana gelmesi olası milli servet kayıplarının önüne geçilmiş olsun,

21-Yurt dışından gebe düve ithalatının durdurulması,

22-Hayvancılığın devamı için bu sektörde uğraşan çiftçilerin SGK ödemeleri devlet tarafından karşılanması,

23-Yem ekiliş alanlarını maksimum seviyeye çıkarmak için tohumların yetiştiriciye ücretsiz olarak dağıtımının sağlanması.

YAPILAN BİLIMSEL ARAŞTIRMALARDA TARIM EN STRATEJIK SEKTÖR OLARAK BELİRLENMIŞ OLUP,ÜRETMEYEN TOPLUMLAR İNSANLARININ KARNINI DOYURAMAZLAR VE BU TOPLUMLAR ÇÖKMEYE MAHKÜMDUR. ŞİMDİ ÜRETME ZAMANI