Böylesi maça ne denir, ne yazılır bilemiyorum ama aklımız kestiği kadar bir şeyler yazmamız gerekirse öncelikli olarak Mustafa Akçay ve talebelerini kutlamak gerek.

Maçın başında verilmeyen gollerine ve daha sonrasında on kişi kalmasına rağmen Osmanlıspor, karşılaşma boyunca ne yaptığını bilen, ikinci bölgede alan daraltan, rakibin üzerine geldiği anlarda kaptığı toplarla sonuca gitmeye çalışan tipik bir deplasman takımı görüntüsündeydi.
Peki; Şota'nın Trabzonspor'u ne yaptı?
Koca bir hiç.
..
Skor 3-0 olduğunda maçın başında yapması gerekeni yapıp, iki ön liberoyla ikinci bölgede üstünlüğü ele geçirmeye çalışan Trabzonspor, maça Mbia'nın yanına ön libero olarak Mehmet Ekici'yi süren Şota'nın yanlışıyla başladı.
Anlamadığım biri, "Galatasaray maçı Ekici oynamadı diye mi kaybedildi" dedi.
Hal böyle olunca, maçın 18. dakikasında kenara gelerek talimat aldığında oynadığını fark ettiğim Marin ile Ekici, 10 numara konumunda oynadı. Bu "İntihar" dizilişi Mustafa Akçay'ın işini kolaylaştırdı ve ev sahibi ekip M'bia'nın direnç gösteremediği orta alanı ve skor üstünlüğünü ele geçirdi.
Geçen hafta oynanan Galatasaray maçında hatalı düdük çalan Cüneyt Çakır'ın, yükünü aynı maçta 4. hakem olan Deniz Ateş Bitnel'e yükleyen irade, ev sahibi ekibin maçın başında attığı golü engelledi ama sonrasına müdahale etme şansı bulamadı.
Hakemi de yenmek böyle bir şey demek.
Biz gelelim Trabzonspor'a…
Sonuç olarak, fazla forvet oyuncusu oynatmayla maç kazanılmaz. Futbolu heyecanlı kılan takım oyunu olması. Bu nedenledir ki doğru planlamayla, doğru oyuncuları sahaya sürerseniz kazanırsınız. Futbolcuyu cezalandırırken takımı cezalandıramazsınız. Şayet Medjani'yi kadroya alıyor ve elinizde ön libero olarak sadece M'bia varsa yanında Medjani oynar.
Bu denli tertip hatası yaparak takımın DNA'sını bozamazsın..
Geçen hafta fişi çekilen Trabzonspor, Galatasaray mağlubiyetinin travmasını üzerinden atamadan böylesine ağır bir mağlubiyetin altından nasıl kalkar bilemem ama, bildiğim bir şey var ki yardımcısı kaleci antrenörü olan bir teknik adam, bu Şota da olsa çevresine duyarsız kalamaz.
Ya dinleyecek, ya da dinlenecek. Tercih kendisinin…
Bizimkisi dost uyarısı…