Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Kayserispor’u öylesine ince ince etüt etmişti ki rakibine neredeyse nefes bile aldırtmadı diyebilirim. Akıl oyuncularıyla doluydu Abdullah hoca. 

Örneğin, Visca ve Meunier ikilisini mükemmel kullandı. Meunier’in, Enis Destan’a attırdığı gol ise inanılmazdı. Adrese teslim ettiği ortaya aynı güzellikte Destan yazar gibi golle sonuçlandırılması da süper işti. 

Abdullah Avcı’nın pas örgüsü oyun planı, Trabzonspor’un çok sayıda pozisyonlar bulmasına da neden oldu diyebilirim. Yani, Kayserispor’un kalesine gereksiz hiç gidilmedi. Akılcı ve Stratejikti her şey... 

Kayserispor’a gelince, bildiğiniz dan-dun oynadı. Burak Yılmaz’ın teknik direktörlük becerisini mutlaka geliştirmesi gerekiyor. Burak beni yanlış anlamasın kendisini sevdiğimden bunları söylüyorum… 

Trabzonspor’a karşı hiçbir hamlesi yerli yerinde değildi. İkinci yarı başladığında yaptığı değişikliklerde tamamen gereksizdi. Yani bir oyun planı maalesef yoktu. 

İkinci yarı, Trabzonspor güzel futbolunun daha da üzerine koydu ve inanılmaz paslaşmalarla Kayserispor’un aklını başından aldı. Tam da bu sırada Trabzonspor ikinci golü Bardhi ile buldu ama bu kez VAR’dan döndü ve öncesinde faul olduğu gerekçe gösterildi. 

Ama Trabzonspor yılmadı. Goller bulmayı kafasına koymuştur bir kere. Dediğim sırada da Pepe kedisine yakışın golünü attı. Yalnız, attığı gol öncesi Uğurcan Çakır’ın degajının payı büyüktü. Top Enis Destan’a kadar ulaştı, pasında Pepe çok temiz bir vuruş yaptı ve takımını 0-2 öne geçirdi. 

Durmak bilmedi Trabzonspor… Bu kez de Fauntos’un şutu direkte patladı. Ama o pozisyon yakalanmasının altında Abdullah Avcı’nın pas örgüsü oyun taktiği vardı. Bu akılcı ve stratejik oyun Trabzonspor’u hep diri tuttu. 

Üzüldüğümüz Enis Destan’ın sakatlanması oldu. Umarız ciddi değildir sakatlığı. Kayserispor’a karşı mükemmel oynadı, bir gol bir asit yaptı. Daha ne olsun değil mi? Yerine giren Umut Bozok’un da artık aynı performansı bekleniyor. Fakat, Bozok sanki futbolu unutmuş gibi oynamaya devam ediyor. 

Şimdi asıl konuya gelelim. Trabzonspor, ilk kes seyircisiz maçını geçtiğimiz hafta kendi sahasında Sivasspor’a karşı oynamıştı ve mağlup olmuştu. Diyeceğim şudur. Demek ki seyirci olmadan hiçbir şeyin anlamı yokmuş. Büyük takımlar, büyük taraftarıyla maç kazanırlar. Sanırım ne demek istediğim çok iyi anlaşılmıştır. 

Kayseri’deki az sayıdaki Trabzonspor taraftarını da tebrik etmemiz gerekiyor. Doksan dakika hiç susmadılar ve destek oldular. Taraftarını gören Trabzonspor takımını da resmen coştu. 

Kısaca, seyircisiz maçın hiçbir anlamı yokmuş değil mi? Buradan Trabzonspor camiasının büyük dersler çıkarılması gerekmektedir. NIOKTA 

Sonuç olarak, Trabzonspor, şok Sivasspor mağlubiyeti sonrası Kayserispor’u deplasmanda mağlup ederek 3’üncülük adına büyük bir adım daha atmış oldu. 

Not: Uğurcan Çakır’a bir çift lafımız olsun. Yediğin o gol sana hiç yakışmadı bilesin. Bu kadar ciddiyetsiz davranmanı inan ki anlamış değilim. Gecenin en kötüsü sendin, bunu biliyorsun değil mi?