Ne olurdu güzel şeyler yazabilseydim. Ama olmuyor. Yine yüreğimiz yandı. Bir haftada altı polisimiz şehit edildi. Şehitlerimize Allah c.c. rahmetler, ailelerine sabırlar diliyorum. Kim ne söylerse söylesin ateş düştüğü yeri yakar. Kolay anlatılıyor acılar, kolay yazılıyor. Kolay yaşanmıyor. Oysa yaşayana sormak lazım. Olan şehitlerimizin kimsesiz kalan çocuklarına oluyor.  Otuz yıla yakın bir zamandır devam eden terör neden bitmez, neden bitirilmez? Evet, bunun birçok nedeni vardır. Fakat bazı nedenler var ki diğer birçok nedeni gölgede bırakan. Öncelikle terör örgütü bazı kesimler tarafından hiç ama hiç eleştirilmez. Bunların başında sol medya, paralel medya ve birçok STK gelir.

Bir de bunların yanında bazı akademisyenler ve siyasetçiler de vardır. Bunlar terör örgütünü bırakın eleştirmeyi adeta sahiplenir. Böyle olunca da terör örgütünün kolay kolay bitmeyeceği, bitirilemeyeceği kanaati hakim olmuştur bende. Bütün bu düşüncelerime rağmen terör, ülkemizin gündeminden kalkmalı, kaldırılmalı. Bunun için idam yasası geri gelecekse varsın gelsin. Yeter ki bu ülkede bahar gelsin, kardeşlik gelsin, huzur gelsin; gülen yüzler geri gelsin. Hep söylediğimiz bir söz vardır terör bir ülkenin kaderi olamaz. Elbette dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığı gibi bizde de sıfır terör demiyoruz. Ama her gün de terörün gündemin birinci sırasında olmasını da istemiyoruz. Çünkü bizdeki terör ne bir hak aramadır ne de bir demokratik mücadeledir. Bizdeki terör ülkemizin önünü kesmek, kalkınmasını önlemek bölgesinde güçlü bir devlet olmasını istemeyen sözde dost ve müttefik, özde düşman olan devletlerin bir oyunudur. Dış düşmanların iç hainlerle iş birliği yaptığı bu günlerde yapılan açıklamalar ve yapılan terör saldırıları çok manidar ve bir o kadarda düşündürücüdür. Ülkemiz üzerinde haritalar yapıp, haritalar bozanlar böyle hainleri bu zor günlerde konuşturuyorlar.

Ama dünyada bu böyle değil. Geçmişe baktığımızda terörü en kanlı yaşayan ülkelerden birisi de İngiltere’dir. İngiltere terörle mücadele ederken hiçbir İngiliz akademisyeni, aydını, partisi, STK’ si, kurum ve kişisi teröristler öldürülüyor diye bir tek kelime bile söylememiştir. En zor anlarda bile ülkelerine bizde olduğu gibi sırtını dönmemişlerdi. Bizdeki bazı sivil toplum kuruluşları, bazı siyasi partiler, bazı aydın geçinen karanlıklara baktığımızda sırf mevcut iktidara inat olsun diye ellerinden gelse PKK terör örgütü safına geçip PKK bayrağı sallayacaklar. Ne yazık ki ülkemizde böylesi alçak ve soysuz vatan hainleri vardır. Bu hainler her fırsatta hükümeti suçlar. Hükümet terörün üstüne gider suç; gitmez suç. Nasıl olacak ben anlamış değilim. Anlayan varsa anlatsın, biz de anlayalım. Dünya üzerinde hiçbir devlet kendi toprak bütünlüğüne yönelik tehditler karşısında sessiz ve hareketsiz kalmaz, kalamaz.

Hiçbir devlet, kendi vatandaşlarının hayatlarının, can ve mal güvenliklerinin silahla, hendekle, bombayla tehdit edilmesine rıza göstermez gösteremez. Devlet otoritesinin olmadığı bir ülkede demokrasiden söz edemezsiniz. Öyle bir algı operasyonu yapılıyor ki devleti sevmek, vatanı sevmek sanki suçmuş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Buna müsaade edilmemeli. Söz konusu vatan olunca sağduyulu bu millet kayıtsız şartsız devletinin yanındadır. Hükümetin de Milletin varlığına, birliğine yönelik saldırılara karşı gereken tedbirleri almak en başta gelen görevidir. Amaç tüm ülkenin ve ülkede yaşayan vatandaşlarımızın can güvenliğini, haklarını, özgürlüklerini ve hukukunu korumaktır. Sonuç olarak eğer bu ülkede vatanına, milletine bağlı olan kişiler suçlanıp; vatanını, milletini satan hainler aydın olarak adlandırılıyorsa başka söze gerek yok.