“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.”

İşte böylesi komşu hakkına önem veren bir peygamberin ümmeti olarak bizler, üzerimize düşeni yapabiliyor muyuz?

Oysa dinimiz İslam, insanların dünya ve ahirette huzur ve mutluluğunu amaçlamaktadır.

abi bunun için de yapmamız gereken, üzerimize düşen birçok sorumluluğumuz vardır. Düşünün, komşumuz olan Suriye adeta yanıyor. Her gün onlarca ölü ve bir o kadar sakat kalan, evsiz kalan insan. İyiye gitmesini beklerken daha da kötüleşen, barış beklerken savaşın devam ettiği bir ülke. Daha birkaç gün önce Esad rejimi İdlib’e kimyasal saldırı düzenleyerek yüzlerce insanın ölmesine sebep oldu. Maalesef ölenlerin birçoğu da çocuklardan oluşuyordu.

Böylesi bir durumda Avrupalı ülkelerden sadece göstermelik çağrılar geldi ve hiçbir etkisi bulunmayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplandı.

Sonuç ne? Hiçbir şey. Nasılsa ölenler Müslüman! Onlar için çok da önemi değil! Onların amaçları bu ateşi bu bölgede yakarak İsrail’in rahat etmesini sağlamaktır. Bunu da bu coğrafyada Müslüman ülkeleri bir araya getirmeyip aralarında husumet çıkararak gayet iyi sağlamaktadırlar. İslam coğrafyasına şöyle bir baktığımızda ülkelerin birçoğunda iç karışıklık var, olmayanın da başına bela edilen bir terör örgütü var.

Bunların dışındaki Müslüman ülkeler zaten Avrupalı devletlerin güdümünde, onların amaçlarına hizmet eder durumdalar. Onların da Avrupalı devletlerden hiçbir farkı yok. Tabi burada doğal olarak en büyük sorumluluk komşusu olan bize düşmektedir. Başından beri ülkemiz Suriye halkının yanında olmuştur. Elinden geldiğince Suriyeli kardeşlerimize kapılarını açmış ülkemizde ağırlamıştır.

Şöyle geçmişe dönüp baktığımda “Suriyelilerin burada ne işi var” diyenler hala hafızalarda. Dün bunu diyenler bugün bu ölümler karşısında ne düşünüyor acaba. Ben 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminden sonra ülkemizin birliğini ve dirliğini Suriyeli kardeşlerimizin bizlere ettikleri dualara bağlıyorum. Eğer o hain girişim gerçekleşmiş olsaydı bugün belki de ölenler biz ya da bizim çocuklarımız olacaktı. Unutmadan Yahudi çocuklar için dua edip ağlayanlar, neden acaba bu mazlum Suriyeli Müslüman çocuklar için dua etmez? Yazıma son verirken Kâinatın sahibi olan Yüce Allah’ın bu zalimleri kahhar ismiyle kahru perişan eylemesini niyaz ediyor ve “zalimler için yaşasın cehennem” diyorum.

Selam ve dua ile.