Evet, yaz geldi ve okullar tatil oldu. Çocukların keyfine diyecek yok. Kimi sokaklarda arkadaşlarıyla oyun, kimi internet kafelerde bilgisayar, kimi de havuz ,deniz peşinde. Oyun oynayıp , gezip eğlenmek onların en doğal hakları . Bununla birlikte kapının önünde oynanan en masum oyunlar bile bir müddet sonra inanılmaz trajedilere sebep olabiliyor. Bizler de fark etmediğimiz için çocuklarımız ,bu trajedilere defalarca maruz kalabiliyorlar.

Sokakta, denizde ya da en yakınımızda olan tehlikelerden ne kadar haberdarlar, ne kadarını konuşabiliyorsunuz?

Biliyor musunuz ;çocuk istismarının %80’i çocuğun tanıdığı kişiler tarafından yapılıyor.

Ve ne yazık ki çocuklar aileleri ile mazur kaldıkları durumla ilgili paylaşımda bulunamıyorlar. Bunun birçok sebebi var; Kendilerine inanılmayacağını düşünebilirler, tehditten korkabilirler, nasıl anlatılacağını bilmeyebilirler, arkadaşları tarafından dışlanmaktan korkabilirler, büyükleriyle cinsel konuları konuşmaktan utanabilirler, iyi çocukların cinsellikle ilgili sözcükleri kullanmamaları gerektiği kendilerine söylenmiş olabilir. Taciz veya istismar hakkındaki bilgisizlikleri sebebiyle yapılanı kavrayamayabilirler, nasıl adlandırıp anlatacaklarını bilemezler, kendilerine yapılanı engelleyemediklerinden suçluluk duygusuna kapılıp sessizleşebilirler, istismarı anlattıkları kişiler tarafından, tekrar istismara uğramaktan korkabilirler, cinsellik hakkında yeterli bilgiye sahip olsalar dahi yaşadıklarını cinsel istismar olarak adlandırmaktan korkabilir, özellikle istismarcıları bir yakınları ise yaşadıklarından emin olmakta zorlanabilirler. 

Belki sizin çocuğunuzda bazı şeylere maruz kalıyor ya da kaldı farkında değil. Ya da siz fark edemediniz… İnternete görüntülü konuşma  dâhil , kreşlerde, okullarda ve hatta evimizde burada satırlarımın yetmeyeceği kadar tehlike ;bilinçsiz ve birbirleri ile konuşmayı beceremeyen ailelerin çevresinde kol geziyor.

İşte; aile içi iletişiminiz ne kadar iyi ise çocuklarımızın yaşadıklarından haberdar oluyor ya da başlarından geçenin olumsuz durumların tekrar tekrar yaşanmasına engel olabiliyorsunuz.

Elbette tüm aile bireyleriyle değil ama çekirdek aileden en iyi iletişim kurduğu biri; çocuğa kendi yaşının anlayabileceği bir dille mahremiyetinden  bahsetmeli. Kendi yaşıtı arkadaşları ile oyun oynamasının onu daha mutlu edeceğinden söz etmeli. Onun anlayabileceği basit örneklerle farkındalığını artırmalı. Bilgileri nutuk atarmış gibi değil, ara ara küçük başlıklar halinde vermeli. İş nutuğa dönüşürse zaten sizi dinleyen olmayacaktır…

Üniversiteyi bitirdiğim güne kadar annem aynı tembihleri sürdürdü, ne kadar şanslı olduğumu bugün yeni yeni fark ediyorum. O zamanlar annem benim farkındalığımı artırtmış ve anlattığı küçük küçük hikâyelerle kendimi nasıl korumam gerektiğini öğretmiş meğer...

Çocuklarınızla aranıza, aşamayacakları duvarlar koymayın. Saygı elbette olmalı. Önemli olan onları bilinçlendirmek doğru ve kaliteli paylaşımlarda bulunmak ve en önemlisi yaşları ne olursa olsun onlara her koşulda GÜVENMEK.

Sevgilerle…

*Bu makale karaya vuran denizyıldızlarının hayatlarına dokunmaya karar vermiş sekiz yaşındaki bir çocuğa ithaf olunmuştur.

Ayşe Acun ERKULOĞLU

Yaşam ve Öğrenci Koçu

0533 246 61 60