Yaklaşık 75 milyon nüfuslu ve kendi kendine her türlü kaynağı ile yetebilecek özellikte olan güzel ülkemizde bir süredir “sağlık alanında yabancı doktor ve yardımcı sağlık personeli çalıştırılmasına ihtiyaç var “ diye bir konu tartışılmakta ve bu işin yasal alt yapısı olgunlaştırılmaya çalışılmakta.
 
Gerçekte ihtiyaç mı var, yoksa işin içinde bir başka durum mu var, analizini iyi yapmak lazım.
Gelişmiş ülkelere kıyasla ülkemizdeki tıp fakülteleri sayısı 6-7 kat daha fazla, yardımcı sağlık personeli yetiştiren okul sayılarını artık sayamıyoruz bile. Peki, buralardan yılda yetişen sağlık ordusu ne oluyor. Bu çerçeveden bakıldığında farklı sonuçlar elde edilir. Yardımcı sağlık personeli olarak hemşire, ebe, sağlık memuru ve acil tıp teknisyeni ve diğer meslek mensupları gibi birçok değerli gencimiz okullardan mezun olup bu ülkenin güzel insanlarına hizmet etmek için sabırsızlanıyor, can atıyor. Ama ilgili otorite,  bu gençleri KPSS gibi çok tartışılan ve sonuçları itibariyle hiçte adil olmadığı herkesçe bilinen bir sınavın cenderesinde ezerek küstürüp başka arayışlara itmekte ve mezun oldukları okulla ilgili mesleklerini yaptırma şansı vermemekte, sonrada hemşire ihtiyacımız var deyip, yurt dışından hemşire veya sağlık personeli getirerek ihtiyaç gidermeye çalışılmakta.
Bu durum net ifade ile bu vatana ve bu vatanın evlatlarına ihanettir.
Basında yer alan haberlere göre ülkemize sağlık personelinin geleceği ülkelere bakıldığında hiç birinin eğitim sistemi ve kalitesi bizim ülkemizden kesinlikle daha iyi değil.  Ya da bizim bildiğimiz mi yanlış. Yani o bahsi geçen ülkelerin eğitimi mi bizden daha iyi.
O zaman daha vahim bir durum var ortada. Düz mantıkla düşünürsek eğitim açısından bizim çocuklarımız yetersiz olduklarından sınava tabii tutulacaklar, yabancılar gelip onların çalışacağı işlerde çalışacak.
Yabancı doktor konusu da bundan farklı değil. Tıp fakültelerimizden mezun olanların sayısı yeterli olmayabilir.
Ancak mezun olanları adil ve orantılı olarak ihtiyaç olan bölgelere yerleştirebildik mi, ülkeyi yönetenler bunun için gerekli politikaları üretebildi mi. Kesinlikle hayır, bunun birçok sebebi var.
Yabancı doktor, bu ülkenin hiçbir zaman ihtiyaç duyduğu bir şey değildir.
Birilerinin başka nedenlerle gerek gördüğü sanal bir konudur. Siz bu gün ülkemizde çalışan Türk Hekimlerinin sayısının on katı yabancı hekim getirin yine ihtiyacı karşılamaz.
Çünkü bu ülkenin insanı derdini anlatmak için her şeye rağmen kendinden birini, öz evladını ve toprağının kokusunu arar.
Kaldı ki kalite konusunu hiç tartışmaya gerek yok.
Bu olayı ticari boyuta taşımak ise korkunç derecede yapılacak bir yanlıştır. Hekim-hasta ilişkisi çok özel bir konudur ve bu kadar basit ele alınmamalıdır.
Mevcut durumda zaten yurt dışından gelerek kendini Türk Hekimlerine emanet eden ve güvenen yabancı hasta sayısı, her ülkeden olmak üzere her gün katlanarak artmaktadır.
Yani kendini güven duyduğu Türk hekimine emanet etmektedir.
Kaldı ki yabancı hekim olarak dünyanın en iyi hekimleri ülkemize gelecek değiller.
O zaman kim niye gelecek veya getirilecek diye iyi düşünmek lazım. Tarihin gösterdiği bir gerçek ise bizi bizden başka kimsenin anlamadığı gerçeğidir. Bu sağlık alanında da böyle.  Bizim insanımızın dilini, duygusunu, derdini, anlattıklarının yanında anlatamadıklarını da anlayacak hekim sadece ve sadece Türk hekimidir.  Bunun dışında başka bir şey düşünmek yanlıştır.
“Beni Türk Hekimlerine emanet edin” diyen ulu önder Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde “Yabancı sağlık personeline ihtiyaç var” deyip tartışma açan ve yasasını oluşturanları Türk Halkına havale etmek her halde daha doğru olacak.
Ayrıca yabancı sağlık personelinin ihtiyaçtan gelmediğini ve altında yatan başka sebeplerin olduğunu bu ülkenin bütün fertleri de gayet iyi biliyor. Bunun altındaki tek sebep, bu memleketin çocuklarına hak ettikleri maddi ve manevi değerleri vermemek ve değersizleştirmekten başka bir şey değildir.
Bu düşünceden vazgeçilmesi en doğru karar olacak.
Lütfen! Bu ülkeye ve bu ülkenin çocuklarına ihanet etmeyelim.
Sağlık gibi doğuştan itibaren korunması ulusal ve uluslar arası yasalarla devlet tarafına bırakılan ve garanti altına alınan çok önemli konuda daha titiz davranılmalı ve asla yabancılara teslim edilmemelidir. Ayrıca gelecek yabancı sağlık personelinin ulusal ve uluslar arası platformda başka zorlukların da yaşanmasına yol açacağı düşünülmelidir.
Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle