Şimdi bu ne diyeceksiniz? Hem yıkılıyor, hem yıkılmıyor… Ne iş? Evet aynen, yıkılıyor ama yıkılmıyor. Uzun zamandan bu yana şehir hassasiyeti olanlar şunu seslendiriyordu. 
A.Aker bu şehrin tarihi ile bütünleşmiş bir futbol sahasıdır. Kimi mabet diyor. Desin ona da saygımız var. Yani, bu şehrin gerçeğidir. Orada, yapılacak olan her türlü yeni düzenlemede A.Aker’in yaşaması gerektiğine dair gerekçeler birçok platformlarda dile getirildi. Şimdi, proje aşamasında öğrendik ki, A.Aker’in bir kısmı sembolik olarak orijinal duvarlarından biri ayakta kalacak. 
O konsept içinde yaşayacak. Yani, A.Aker’e saygı böylelikle hayata geçirilecek.
Hem Bakan Süleyman Soylu hem de büyükşehir belediye başkanı bu konuda söz verdi. Şehrin spor tarihi açısından A.Aker’e gösterilen bu vefaya, Trabzon adına teşekkür ediyoruz.. Var olun sağ olun. 

YOK BÖYLE DÜZENLEME 
Yenimahalle 100. Yıl ilköğretim okulunun önündeki lambalı kavşakta, bu zamana kadar görmediğimiz biçimi ile uzun taşıt kuyrukları oluyor. Taaa, İncirlik Camii’ne kadar. Taa diş hastanesi kavşağına kadar. Taaaa, KHK’nın kız yurdun akadar. Taaa, Ayasofya kavşağına kadar… Bu ne iş dedik, araştırdık.
Gördük ki; Lambalarda yeni düzenlemeye gidilmiş. Düzenlemenin yenisi eskiye göre daha kolaylık ve rahatlık getirir değil mi? İşin mantığında bu var. Ama, tam tersi. Dört bir taraftar trafik sıkışıyor. Bu nasıl bir yeni düzenleme… 
Eyyyy yetkililer, lütfen hatanızdan geri dönün…

Ortahisar Camii restorasyonu; Aç kapa! 
Yıl 87 sonu 88’in başı olabilir. İktidarda ANAP vardı. Dört eğilimin partisi ANAP’ın vakıflar ile ilgili bürokratları demek ki, çok muhafazakardı ki, Trabzon’da ilginç bir vakaya neden oldular. 
Ortahisar Camii restorasyona alındı. Zemindeki mozaiklerin üzeri kapandı. Duyarlı Trabzonlular hemen tepki gösterdi. O yıllarda tepkileri haberleştiren gazetecilerdendim. Ama ilgililer tepkileri hiç ciddiye almadılar. O güzelim taban mozaiklerinin üzeri örtüldü.
Zamanın müze müdürü Ayşe Sevim, olayın hassasiyetini dile getirdi ama siyasi iktidar O’nu sürmekle tehdit etti, sonuçta mozaikler kapandı. 
Şimdi, Ortahisar Camii’inde restorasyon var. Camii’nin önceki hali ile bütün tarihi dokusu gün ışığına çıkıyor. Mozaiklerde. Dün yaptığımız da doğruydu. Bugün yaptığımız mı? Elbette bugün yaptığımız. 87’den bu yana anca doğruyu bulduk. Bu da bir temel fıkrası gibi yaşanmış gerçek olsun.

1461 ORTA MALI OLDU
Eğer, pilot takım bundan önce ve sonra genel kurulların seçim mezesi olursa, bu takım orta malı da olur. 
Şu anda yaşadığımız bu. Sadi Tekelioğlu, para ile kulübü satın almak istediğini söyledi. Trabzonsporlu profesyoneller derneği de takıma talip oldu. Tekelioğlu, kulübün bütün masraflarını karşılarım dedi. Dernek, ise eski para birimi ile 5 trilyon da verin altyapıyı düzlüğe çıkarırım önerisinde bulundu. 
Bu işin çözümü şudur. 
Yıllarca dedik. Pilot takım Trabzon’da olmayacak. Bak Beşiktaş, Kocaeli’nden bir takım satın aldı. Trabzonspor’un pilot takımı, Trabzon’dan uzak olacak. Gözden ırak. Ya İstanbul’da ya da İzmir’de. Ya Adana’da… 
Trabzon’dan çok uzak bir yerde. Pilot takım Trabzon’da olduğu sürece, her türlü pazarlığın mezesi olur. Amacına da hizmet etmez.

BİR AVUKATIN KUPA HACİZ YORUMU
Trabzonspor avukatının hacizden haberim yoktu açıklamasının ardından bir genç avukat bize şu notu attı. Aynen yayınlıyorum….
Trabzonspor'un kupalarının haczi konusunda ilk günden beri dosya üzerinden gelişmeleri bizzat takip ettim. Hukuki garabet bir tarafa.. Kanımca en önemli husus Trabzonspor'un hukuken nasıl bir korumasızlık içinde olduğunu görmek oldu. 
Dernekte yapılan hacizden itibaren toplamda 3 gün geçmişti ve dosyayı "yerine atılacaklardan" alıp inceleyen tek avukat yoktu. 
İcra tutanaklarında da kulüp çalışanları yalnız kalmış, ne dediklerinin hukuki sonuçlarını bilmeden tutanağa imza atmışlardı. 
Bu durumda Trabzonsporlu olarak eksikliğini gördüm şey kulüp avukatının gerekli ve yeterli bir sistematiği kuramamasıdır. Meslektaşları sosyal medyadan eleştirmek adetim değildir ama görevine son verilen meslektaş hiçbir şeyden haberi olmadığına dair açıklama yapınca açıkçası üzüldüm. 
Yıllardır Trabzonspor un kadrolu (SGK'lı) avukatının kulübe gelen hacizleri karşılayacak bir sistem kuramaması büyük bir eksikliktir. 
Danışmanlık yapan meslektaşlarda bilir ki bir avukat ilk başta müvekkiline kendisine gelen tebligat ve icra işlemleri ile ilgili bir bilgilendirme sistemi kurar. Eğer müvekkiliniz "borçlu" konumundaysa özellikle icra işlemleri için daha özenli ve kapsamlı bir iletişim ağı kurar. En önemli husus da, icradan geldiklerinde avukata ulaşılacak bir ağın kurulmasıdır. 
Ayda 1.500 TL kazandığı müvekkilerine bile icra memuru uğradığında alelacele icra mahalinde hazır olan meslektaşlarım beni anlaycaktır. 
Trabzonspor avukatı bu küçük şehirde kendisine ulaşılamamasının, kendisinin adliyede tanınmamasının mazeretlerini sunamaz. 

Hele bu avukat bir de kadrolu avukatsa, yıllardır müvekkili ile beraberse. Avukat olarak sisteme müvekkiliniz direniyorasa bırakırsınız. İş yükünüz ağırsa kendinize bir avukat ağı kurarsınız. 
Bu Türkiye'de, dünyada böyledir. 
Kısacası kulübümüz kötü bir hukuki destek ve sistem yapılandırmasıyla karşılaşmış ve bunun vebalini de çekmiştir. 
Trabzonspor milyarlar ödeyerek ayda 1.500 TL ödeyen mikro segmentli kobilerden daha kötü bir hizmet almıştır. 
Sorun da budur!