Bazı olaylar vardır o an tam anlaşılmaz. Farkına varmak için üzerinden zaman geçmesi gerekir. Hani en çok da bizim tarihimizde olsa gerek bu türden olaylar. Örneğin hala Lozan antlaşmasının ne olduğu, bu antlaşmada nelerin olduğunu vatandaşlar tarafından bilinmemektedir. Bize tarih derslerinde anlatılanların aslında Batılılar tarafından uydurulan masallar olduğu; kendi tarihçilerimizin yaptıkları çalışmalar sayesinde ortaya çıkmıştır. Büyük bir zaferin, o zamanlar nasıl bir yenilgi gibi gösterildiği; münferit bir olayın kadım bir tarihin geneline yansıtılmaya çalışıldığı onlarca örnek vardır. Bölgemizde meydana gelen birçok olaydan, yıllar sonra farklı şekillerde bahsedilecek buna eminim.

Mesela güvenlik güçlerimizin doğuda terör örgütüne karşı verdiği mücadele yıllar sonra belki de başka bir adla anılacak. Böyle bir düşünceye nerden vardım diyecekseniz? Biraz ayrıntıya bakarsak her şey ortada aslında.

Biz görünürde kime karşı ülkemizi, vatanımızı koruyoruz. Cevap; PKK terör örgütüne karşı. Tamam, örgüt bu da kimler bunu yönetiyor, kimler buna lojistik destek veriyor ve hatta hangi ülkeler kendi askerlerini bu örgütün emrine veriyor. İşte bunları cevaplarsak çok değil belki yirmi yıl sonra tarih kitaplarında, doğuda yaşanan bu olaylar için; “Türkiye’nin PKK terör örgütüne destek veren ülkelere karşı zaferi” diye yazılacağını tahmin edebiliriz. Tabii ki tarihimizi milli tarihçiler yazarsa. Sizce de öyle değil mi? PKK terör örgütüne karşı yapılan operasyon sonucu ele geçirilen mühimmatlara bakıyorsunuz, her şey ortada.

Kimi Rusya’dan, kimi Almanya’dan kimi ABD’den… Bu örgüte destek veren ülkeler diyor ki: “Siz Türkiye’yi bölmek için her şeyi yapın, biz istediğinizi veririz.” Bu, şimdi olan ya da bugünlerde gün yüzüne çıkan bir olay değildir. Bu, PKK terör örgütünün ilk kuruluş aşamasından itibaren böyleydi. Fakat Türkiye güçlenen, büyüyen ve bölgesinde dengeler değiştiren bir ülke oldukça terör örgütüne yapılan bu yardımlar artık o kadar çoğaldı ki artık gizlenemiyor. Ülke içinde PKK terör örgütünü kullanan bu ülkeler; sınır komşumuz olan Suriye’de bu örgütün uzantısı olan YPG terör örgütüne destek vererek ülkemizi adeta bir kıskaca almak istiyorlar. En yakın müttefik dediğimiz ABD bu örgüte doğrudan silah ve asker verip muhatap alabiliyor. Sorunca da; DAEŞ’e karşı bunları yapıyoruz diyor. Tabi biz de en yakın müttefikimiz ABD’nin destek verdiği YPG’ye karşı istediğimiz zaman operasyon yapıyor, sorunca da; biz de devlet olarak terör hedeflerini vurduk diyoruz. Yani demem o ki günümüz dünya düzeninde ülkelerin ne yaptığı değil ne söylediği dikkate alınır olmuş. Sonuç olarak çok güçlü bir tarihe sahip olan milletimiz, bu terör belasından da kurtulup Allah’ın izniyle dünya tarihine yön verecektir.