Kısa ve öz…

Ahmet Ağaoğlu: En inançlı, en yürekli, en cesur, en inanmış başkan

Hüseyin Çimşir: Ağır yükünü, ağır sorumlulukla en iyi taşıyan teknik adam

Taraftar: Her zamankinden daha kenetlenmiş, daha vakur, daha dağ gibi.

Futbolcular: Meslek sorumluluğundan öte forma aşkı ile bütünleştiler

Camia: Artık, adamına göre Trabzonsporluluk yerle bir oldu. Çöpe gitti.

…………………………………………………………………………………

Trabzonlu hak ettiği gibi…

Beni Trabzon’da yaşayan vatandaş olarak, mahallelerdeki taksi duraklarındaki taksilerin nasıl ne biçimde kimden ne için ne karşılığında alınıp, kurulduğu hiç ama hiç ilgilendirmiyor.

Beni, bu şehirde;

Sağlıklı

Hijen

Moden

Çağa uygun

Ulaşım araçlarının olması ilgilendiriyor.

Külüstür dolmuş minibüs istemiyoruz.

Trabzon’a yakışmıyor.

O nedenle, dolmuşta dönüşümün önüne kim engelse bilsin ki, Trabzon düşmanıdır.

Şu, bu ,o taksiye döndüğünde şöyle rant oldu.. Diyen de savcılığa suç duyurunda bulunsun.

Varsa arkasında alicengiz oyunları herkes hesabını versin.

Dolmuşçuların işine gelmeyen zamanda kontak kapatacak, milletle dalga geçecek.. Belediyenin alternatif taşıma yöntemlerine karşı çıkacak..

Yok ya..!

Çukurçayır’a belediye Finüküler yapacak, dolmuşçulara mı soracak? Onlardan izin mi alacak?

Ya da, dolmuş teleferik planlayacak..

Dolmuşçu hayır yapamaz mısınız diyecek..?

Hadi oradan.. Hadi oradan.

Bakın işinize..

………………………………………………………………………………………

Dolmuşta güzel şeyler oluyor, olmakta zorunda..

Elbette ki, doğru olanı destekleyeceğiz.

Elbette ki, doğru yapılanın arkasında duracağız.

Şuan Trabzon’da taksiye geçiş ve dolmuşların dönüşümünden dolayı kızılca kıyametler kopuyor.

Bunlara birde Boztepe ve Çukurçayır hattına açılan otobüs hattı eklenince olay karakolluk , dolayısıyla yargılık oldu.

Bizim önceliğimiz mutlaka vatandaşın mağduriyetinin ve ihtiyacının giderilmesinden yanadır.

Buradan yola çıkarsak Şoförler odasının bu konularda attığı adımı yerinde ve olumlu buluyoruz.

Zira, oda başkanı Ömer Hakan Usta seçime giderken uygulamaya sokmak istediği taksi ve dolmuşların dönüşümü vaatlerini üyelere verirken, herkesin kafasında acaba başkan vaat ettiklerini yerine getirebilecek mi?

Yada iş olsun ,oylarımızı almak için mi bu vaatleri bizleri veriyor soruları vardı.

Başkan Usta iki yıllık görev süresince verdiği en önemli vadelerinden ikisini geç de olsa uygulama geçirmeyi başardı.

Verilen vaatlerin sekteye uğramasında etken hepimizin malumu dünyanın ve bizlerin yaşadığı pandemi süreci olmuştur.

Yine de her şeye karşın Başkan Ömer Hakan Usta ,şöför esnafının yaşadıkları sorunları çözmek ,şoför esnafını rahatlatmak için çalmadığı kapı, arşınlamadığı yol bırakmıyor.

Şehrin hemen hemen her mahallesine taksi durağı kazandıran Hakan Usta bize göre Trabzon için önemli bir sorunu halletmiş oldu.

Belki şu sıralar taksiler rağbet ilgi çok görmüyor ama zamanla bütün Trabzon taksi kültürüne alışacaktır.

Ha hiç mi eksiklikleri yok, hiç mi hata yapmıyorlar.

Bana göre en önemli eksikliklerinden birisi Şoför esnafının eğitimsiz olmasından kaynaklanan vatandaşlarımızın yaşadığı sorunlardır.

Eğer Hakan Usta dolmuş ve taksilerde yapılan değişimlerle birlikte şoför esnafına eğitim seminerleri verip ,meslektaşlarını eğitebilse, inanıyorum ki, bundan hem oda hem şoför esnafı hem de vatandaş mutlu olacaktır.

Aslında kolayca yapılabilecek bir iştir seminer.

Kim ne derse desin Şoförler odası iyi şeylerin altına imza atıyor atmayada devam edecekler.

Ne kadar kenardan çatlak ses çıksa da bu çıkan çatlak seslere bakmadan yolarına ve yapacakları projelere devam etmelidirler.

Birde yapacakları her olum şeyde vatandaş mutlaka yanlarında olup kendilerine destek vereceklerdir..

Bunu bilsin..

……………………………………………………………………………………………………

Küçük gruplar, izole tatil..

Öyle görünüyor ki, bu yılkı turizm sezonunda en ağır darbeyi Karadeniz Bölgesi yiyecek.. Arabistan’ın ülkesine Hac organizasyonunu yasaklamasından sonra doğal olarak vatandaşlarını da ülke dışına göndermek gibi bir durum söz konusu olmayacak.

Ve Turizm sektörü, Arap turizminden beklediğini bulamayacak.

Bu çok ağır faturaları da beraberinde getirecek.

Ancak, her kriz yeni bir kazanç kapısıdır.

Pandemi dolayısı ile özellikle kıyılardan, denizden kaçan yerli turistler dağlara, yaylalara gelecek. Bu durumun yeni trendi de belli oldu..

Küçük gruplar, izole tatil.

Yerli seyahat acentelerimiz kendilerini bu yeni trende hazırlamalılar.

Küçük gruplar, izole tatil tam bölgemizin her türlü karakteristik özelliğini uyuyor.

………………………………………………………………………………………….
 

Meslekte kazandığım en yüklü para…!

1988 yılının 23 Haziran’ında Maçka-Çatak mevkiinde çok ağır, çok acı bir heyelan meydana geldi. 64 vatandaşımız can verdi..

Günlerce heyelan bölgesinde canla başla çalışıldı..

Ben de o dönem genç çömez bir gazeteciydim. Hem kamera ile çekim yapıyor hem de fotoğraf makinemle tespitler yapıyordum.. Akşama doğruda şehre inip, gazeteye haberleri yazıyordum.

Yine bir gün akşama doğru gazeteye geldiğimde BBC Türkçe servisinin beni aradığını söylediler.

İstanbul’a döndüm.. BBC Türkçe servisi Çatak’daki gelişmeleri anlatmamı istedi..

Olur dedik.. Bağlantı kuruldu.. 15 dakika Çatak faciasını anlattım.. Yayın bitti. Bir hafta sonra, BBC Türkçe servisi benden banka hesap numaramı istedi..

Niye dedim.. Telif hakkını ödeyeceğiz dediler.. 15 dakikalık haber konuşmama 52 sterlin ödeme yaptılar..

O zaman iyi paraydı.. Kazandığım en iyi para.

Habercilikte telif hakkının önemi ve gerekliliği o zaman daha iyi kavradım.. Emek en yüce değerdir sözünü de..

……………………………………………………………………………………………

ZAYTUNG

Damat adaylarının ''Vakalar artsa da düğün işinden yırtsak'' bekleyişi sürüyor...