Aylardır merak ediliyordu.

AK Parti’nin Trabzon İl Başkanı kim olacak? 

Haydar Revi gidecek mi, yoksa devam edecek mi?

Aslında bu soruyu ben bizzat İskenderpaşa Camisi önünde Trabzon Milletvekilimiz Dr. Adnan Günnar’ın ebediyete irtihal eden babası merhum Ömer Günnar’ın cenaze merasiminde Ak Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’e sormuştum. 

‘Sorun yok Haydar Bey ile devam ediyoruz’ cevabını vermişti. 

Sonra Revi devam etmeyince ‘Ne oldu, kamuoyunu yönlendirdin, yanlış bilgilendirdin’ oldu. Maalesef doğru… 

Diyeceğim ki ‘Orada kongreye kadar devam ediyoruz demek istedi’ ama görülen tablo kongreyi bile beklemedikleri. 

Evet kamuoyuna yanlış bir bilgi aktarımımız oldu. 

Şöyle bir örnekle özetleyeyim. Bir gün bir vatandaş, Maçka’da röportaj yaparken “Erhan Bey kocaman manşet atmıştınız, ‘Trabzon’dan Maçka’ya sandallarla gelinecek, bu vadi turizm vadisi olacak’ diye, ama yalan yazdığınız besbelli, 5 yıl geçti ortada ne sandal ver ne kürek, bırak bu yalanları” dedi. 

Bende vatandaşa “Biz gazeteciyiz, Trabzon belediye başkanının verdiği bilgiyi yaptığı açıklamayı yazmakla mükellefiz, yapacağım dedi yazdık. Yalansa onun yalanıdır, yalancı ise onun yalancısıyım” cevabını vermiştim. 

Aynı cevabı Haydar Revi konusunda da değerlendirebilirsiniz…

HAYDAR REVİ BAŞARILI MIYDI?

Revi ekibiyle başarılı bir süreç geçirdi. 

Ekibinde güzel, çalışkan insanlar vardı ama son dönemlerde en yakınındaki isimler sağda solda ‘Haydar Başkan ile olmuyor, masaya yumruğunu vurmuyor, pasif kalıyor’ cümlelerini kullanmaya başladı. 
Belediye ile vekillerle kavgalarında yönetiminin yüzde 90’ı onu bu savaşında yalnız bıraktı. Kimi işinden korktu, kimi Ankara’daki abilerinden, kimi gelecek ikballerinden… 

Masaya yumruğunu vurduğunda da, bir vekil tarafından veya genel merkez tarafından Revi bir haksızlığa uğradığında da ‘Ne yapayım partimin vekiline karşı açıklama mı yapayım’ diye kabuğuna çekilenler oldu. 

Revi’nin en büyük talihsizliği benim gözlemlediğim kadarıyla hiçbir dönem tam anlamıyla kendi yönetimini kuramadı, bırakmadılar, kurdurtmadılar…

Birileri dengeler dedi, birileri yengeler dedi. 

Birileri parası var dedi, birileri arkası var dedi. 

Bir de Ankara var tabi ki. Hep işin içine parmağını soktu. İş kötüye gidince ‘bize ne canım’ dedi. 

İşler karışınca adeta Revi ile alay edercesine ifadeler kullandılar. 

Ne oldu, yeni başkanın yanında arkasında poz verme yarışına girdi o birileri. 

Kral öldü yaşasın yeni kral. 

Siyaset maalesef böyle…

Revi kirletilemeyecek kadar temiz pak iyi yürekli bir insandır benim kanımca. 

Başkanlığı döneminde de partisine hep kazandıran oldu, kaybettiren hiç olmadı. 

Belki siyasette bugün kızağa çekildi belki üzeri çizildi. Belki ayağı kaydırıldı. Belki siyaseti iyi oynayamadı. Belki Ankara’da birilerinin kapısında yatmadı…

Hani bir hikaye vardır ya babasını ayağına getiren Vali’ye babası ‘oğlum ben sana vali olamazsın demedin adam olamazsın dedim’ hikayesi. 

İşte Revi belki bugün yeniden il başkanı olamadı ama adam gibi adam olarak kalacak herkesin hafızasında. 

O yapacağını yaptı, dileriz yapması gerekenler de yapar…

MUMCU BAŞARILI OLABİLİR Mİ?

Yine bir sözle başlayayım. Derler ya ‘paran varsa çocuğun, ailen sevinsin…’

Aynen böyle AK Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Trabzon İl Başkan Adayı olarak. Op. Dr. Sezgin Mumcu’yu işaret etti. 

Eğer iyiyse güçlüyse, kabiliyetliyse Sayın Erdoğan sevinsin, AK Parti kadroları sevinsin. 

Biz gazeteciyiz, başarılı olanın başarılarını, olmayanın başarısızlıklarını yazarız.

Tecrübemiz kalemimiz yettiğince doğruları aktarırız fikirlerimizi beyan ederiz. Gerisi onlara kalmış. 

Biz ne zaman seviniriz, işini iyi yaparsa, bir önceki başkandan daha başarılı olup Trabzon’a beklediği hizmetlerin gelmesi noktasında iyi işler yaparsa o zaman seviniriz.

İlk izlenimimi sorarsanız. Nihayetinde yeni il başkanı bir doktor. Doktorlar zor insanlardır. 

Zor karar verirler ama insan hayatıdır ilgilendikleri şey ve işlerini şansa bırakma ihtimalleri çok düşüktür.

Onlar ilimin ışığında belli kurallar çerçevesinde işlerini yaparlar. Titizdirler. Sayın Mumcu da böyle, dikkatli, otoriter, soğukkanlı, kuralcı işini şansa bırakmayacak bir isim. 

İsabetli bir karar mı? 

Evet bence isabetli bir karar. Şehrimiz adına hayırlı olsun. 

Ateşten bir gömlek giydi. Tek şansı muhalefetin şehirdeki etkinsizliği. 

Kendisine tek önerim, partiyi bu günlere taşıyan milletine sırtını dönmemesi. 

Seçilmişlerle değil onlara seçenlerle yol alması, yürümesi. Gerçekten şehrin partinin teşkilatın il başkanı olması. 

Ve işine onu bunu karıştırmaması, istişare etmesi ama nihayi kararı verirken birilerinin etkisinde kalmaması.

Şimdiden başladı, şunun lafından çıkmaz, kare ası belli oldu, şu vakıftan şu dernekten, şu abisinden destur almadan hareket etmez sözleri…

Dilerim yol haritasını böyle belirlemez. Yoksa kendisi çok bir şey kaybetmez ama yine kaybeden Trabzon olur AK Parti olur. 

SELAHATTİN ÇEBİ VE GENÇ

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in en önemli özelliği, doğru bildiğini söylemekten asla çekinmeyen, birilerine yaranma, birilerinden güç alma, birilerinden korkma özelliklerinin hiçbirini üzerinde barındırmayan bir isim olmasıdır. 

Zaten şehrin ve partisinin onu çok sevmesinin en önemli nedenleri de bunlar. 

Başkan Yardımcısı Selahattin Çebi’nin de dimdik arkasında durdu. Adamına sahip çıktı. ‘Yoldaşım, kardeşim arkadaşım tabi ki onu destekleyeceğim’ dedi. 

Selahattin Çebi de partiye hizmetlerinin yanında tatlı dili, güler yüzü ve sempatik tavırlarıyla şehrin kabul ettiği bir isimi olarak niyetlendiği İl Başkanlığına değil de, Trabzon’un kalbi olan Ortahisar İlçe Başkanlığı görevine getirildi. 

Hayırlı olsun. 

Az önce ifade ettiğim gibi başarılı olursa şehri, ilçesi, partisi kazanır. Olmazsa kaybeder. 

Ama Çebi şuna dikkat etmeli, herkesin her istediğini değil gerçekten şehrin teşkilatların ve partinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yoluna devam etmeli. 

Belediyenin kontrolünden çıkmalı, birilerinin adamı olma etiketini üzerinden yırtıp atmalıdır.

Kimsenin kuklası olmamalı, bu görüntüyü asla vermemelidir. 

Öyle her gelene ‘HE’ dememelidir. 

Doğrunun yanında, yanlışın karşısında olmalıdır. 

GÜNDEMİMİZ BU MU OLMALIYDI?

Evet siyaset ağırlıklı bir yazı oldu, herkesin değerlendirme yapmamızı beklediği hususları değerlendirdik. 

Gereklimiydi, maalesef toplumumuzun gündem maddeleri arasında futboldan sonra istemesek de siyaset ikinci sırada yer alıyor. Yani gerekliydi. 

Gündemde asıl olması gereken ne?

Trafik, susuzluk, işsizlik, esnaf, zeytinyağı, ekmek... 

Yazdık mı? Bunları da yazıyoruz ama dediğim gibi bir türlü birinci gündem maddesi olan vatandaşın sorunlarını gündeme sokamıyoruz.

Allah işsizlere, evine ekmek götüremeyen vatandaşımıza, zeytinyağını peyniri, tereyağını gramla alan milletimize, zor durumda olan esnafa, iş insanına, yardım etsin. 

Allah etsin diyorum, çünkü onlar, birinci gündemlerine koydukları ne futbolda ne siyasette kimsenin aklına gelmiyorlar, kimsenin birinci gündem maddesi maalesef halk olmuyor vatandaş olmuyor…