Süper Lig'de lider Trabzonspor, sahasında komşusu bir başka Karadeniz temsilcisi Giresunspor’u ağırladı. Kendi sahası ve seyircisi önündeki müsabakadan galibiyetle ayrılmanın planlayan Bordo Mavililer, alacağı 3 puanla zirvedeki yerini ve rakipleri ile arasındaki puan farkını korumak istiyordu. Eline geçirdiği fırsatı cömertçe harcayan Fırtına sahadan bir puanla ayılırdı. Doğrusunu söylemek gerekirse; ligin ikinci yarısının ilk iki maçında gümbür gümbür oynayan, pas yapmaya doymayan Trabzonspor’u sahada görememiştik. Bu maçta öyle oldu.

Trabzonspor ilk yarıya önceki maçlara göre nispeten iştahlı ve istekli başlayan taraf oldu. Bordo mavililer özelikle hücumda bir türlü çoğalamayınca istedikleri pozisyonları da yakalayamadılar. Müsabakanın 4. Dakikasında sarı kart görerek cezalı duruma düşen Hüseyin Türkmen 31. dakikada Teknik ekip tarafından oyundan alındı. Kulübe bu değişiklikle kendini sağlama alsa da haftalardır tartışılan Hüseyin’i taraftarın kucağına atmış oldu. Hüseyin Türkmen’de, saha kenarına gelirken yedek kulübesine gitmeyerek bu değişliği protesto ederek direk soyunma odasına gitti. Türkmen’in yerine Polonyalı oyuncu Puchacz oyuna dahil oldu. Bordo mavililerde yeni transfer Polonyalı Puchacz bir resmi karşılaşmada ilk kez bordo mavili formayı gidi. Polonyalı oyuncu ilk maçı olmasına rağmen çok sırıtmasa da bek özeliklerinin yansıra stoper özelikleri de var gibi görüntü çizdi.

Karşılaşmanın 30. dakikasında Abdulkadir Ömür sakatlığı nedeniyle kenara geldi. Yerine ise Yusuf Erdoğan oyuna dahil oldu. Abdülkadir Ömür'ün bir an önce kendine iyi bakıp, kafasını sahaya vermesi gerekir. Benden bu kadar oluyor modundan çıkma zamanı geldi de geçiyor sanırım. Saman alevi gibi bir parlayıp bizi ümitlendiriyor sonrası sükûtu hayal. Genç yetenekli bir oyuncu olarak anılmak değil önemli olan sahada ortaya koydukların ile anılman. Yoksa yaş geldi geçiyor, tren kaçıyor. Trabzonspor kadrosu da her geçen gün genişliyor böyle giderse kendine kadroda da yer bulmakta zorlanacaksın. Bu kadar çabuk sakatlanmak pek hayra alamet değil. Futbola, Milli takıma, Trabzonspor’a, kendine ve kendi potansiyeline ihanet eden olumsuz bir görüntü çiziyorsun. Umarım bir an önce düzelirsin. Bunu cani gölden temenni ediyorum.

Trabzonspor’un bu sonuç üretmeyen oyunu ikinci yarıda rakip Giresunspor’u cesaretlendirdi. Özelikle Trabzonspor orta sahasından pres yaparak kaptıkları toplar ile kalabalık kontra ataklar yapmaya başladılar. Bu atakların birinde sol kanattan dan Aziz getirdiği topu içeri çevirdi; Umut Nayir, Berat ve Hugo’nun arasından yaptığı vuruşla topu Trabzonspor ağlarına gönderdi. Neyse ki Bordo Mavilir de bu kötü oyuna kulübeden müdahale geldi. Trabzonspor'da Berat ve Dorukhan çıkarken Yunus ile Siopis oyuna dahil oldular. Hemen bu değişliğin ardından da Peres'in sağdan ortasında Cornelius kafayı vuruşu ile topu Giresunspor ağlarına göndererek takımı adına beraberliği yakaladı. Bu golle ateşlenen Trabzonspor oyunu rakip yarı sahaya yıktı. Maçın uzatma dakikalarında ceza sahasında top Alexis'in eline çarptı Hakem Alper Ulusoy VAR’a gitti ve Trabzonspor'da penaltı kazandı. Atışı Bakasetas kullandı ve  kaleci Okan çıkardı. Hakem Alper Ulusoy tekrar VAR’a giderek ihlal odluğu gerekçesi ile atışı tekrar etti. Bakasetas tekrar kullandı penaltı atışını kaleci Okan yine çıkardı ve maç berberlikle sonuçlandı.

Rakip Giresunspor ile oyuncu kalitesi açısından Trabzonspor lehine büyük farklar var. Mesela Trabzonspor kadrosunda düşünmediği oyuncular Giresunspor’un en kilit oyuncuları. Ama bir başka gerçek de her maçın kendi içinde zorluğu olmasıydı. Trabzonspor böyle bir takıma karşı özellikle 2. ve 3. Bölgelerde oyun olarak beklenenden uzak görüntüler verdi. Uzun lig maratonunda inişler çıkışlar mutlaka olacaktır. Ama hedef şampiyonluk ise her ne kadar oyun  istenilen düzeyde olmasa da karşılaşmayı lehinize bitirmek size büyük bir avantaj sağlar. Tamam; Nwakame, Hamsik, Djaniny ,Koita ve Trondsen gibi isimler yoktu ama bu zengin kadro niçin kuruldu? Böyle dönemler için. Herkes hazır olacak, forma şansı bulunca hakkını verecek.

Trabzonspor pozisyona girdiği kadar pozisyon da verdi. Bunu yalnız oyun dengesizliğiyle açıklayamayız. Özellikle hücumdaki beklenen güçlü oyun fazla sahaya yansımadı. Birde son anda penaltılar ile yakalan fırsatta tepilince bu skorun en büyük nedeni de bunlardı. Bir nedeni de Teknik direktör Abdullah avcının saha kenarında takımının başında olmayışı idi. Hocanın kulübede olması takıma ayrı bir güven veriyordu. Özellikle kupa, lig maçlarının sıklığı ister istemez Bordo-Mavilileri hem zihinsel olarak hem de fiziksel olarak yıpratacak. Bundan sonrası daha da sıkıntılı olacak gibi duruyor.