Sadri Şener, babamın oğlu değil.

Yakınlık derecem hiç yok.

Gazeteci-Trabzonspor yöneticisi ilişkimiz var.

Onla hiç kapalı kapılar ardında buluşmadım.

Başkanlık makam odasının arkasında oturup konuşmadım.

Özel davetlerinde bulunmadım.

ŞENER’E YÜKLENMENİN MANTIĞI

Bana, İstanbul yerel medyasında bir köşe bul demedim..!

Birkaç TV ekranında boy göstermem için aracı koşmadım..!

Başkanken yöneticiyken gazeteci-Trabzonspor yöneticisi ilişkisinden öteye bir adım öteye atmadım.

O’nun, Başkanlık sürecindeki;

Yönetim biçimi anlayışını

Kulübe temsildeki eksikliklerini.

Olur olmaz esprilerini.

Arada laf sokuşturmalarını.

Ciddi konuları hafife almalarını.

Taraftarla diyaloglarını

Eleştirebilirsiniz..

Yargılarsınız..

Ama bir şeyi yapamazsınız.

Ka-ra-la-ya-maz-sı-nız



NİYE KARALAYAMAZSINIZ

'Niye'nin ilk muhatapları; Şener’i başkanlık koltuğuna iten süreç ve o sürecin kahramanlarıdır.

Çünkü, bu güruh bugün eleştirdikleri özelliklerinin hepsini; sokaktaki Trabzonsporlu taraftarlardan çok daha iyi biliyorlardı.

Hal böyleyken;  şakalaşmaların belden aşağı kaydığı ortamlarındaki esprileri ile Şener’e şimdi yüklenmenin mantığında; Trabzonspor halkasının(!) ilk dairesinden uzak düşmenin bir hırsı mı var diye insan düşünmeden edemiyor.

Sadri Şener, yöneticilik, etkili yöneticilik, etkilik görev, icra kurulu sorumluluğu ve sonunda da Başkanlık süreci ile Trabzonspor’da misyonunu zirveye çıkarmış biridir.

Uzan zaman Trabzonspor’dan uzak kaldı.


GEÇMİŞİ ŞENER GİBİ OLMAYANLAR MANGALDA KÜL BIRAKMIYORLAR

Onun, Trabzonspor’da adının önüne konulan unvanlarının üçte biri kendinden olmayanlar; Trabzonspor’da akil
adam olarak halka(!)
dışında kaldıklarında;

Yönetimleri hırpaladılar

Sert demeçleri ile yordular

Tespitler ile köşeye sıkıştırdılar

Taraftarı ayaklandırdılar

Trabzonspor üzerinden nemalandılar

Federasyona oraya buraya aday oldular

Falanlar filanlar yaptılar..

Ben bir gazeteci olarak ve Trabzonspor’u takip eden diğer dostlar gibi Sadri Şener’den Trabzonspor’dan uzak olduğu sürece içerisinde ağzından tek bir eleştirel, kin ve nefret ve de ardında ince hesap olan bir demeç alamadım.

Bir eski başkan olarak arardım.

Ne diyorsun diye sorardım.

Sessiz kalırdı. Yönetimi yormazdı.

Arkadaşların iyi niyetine inanıyorum derdi. Gaza hiç gelmezdi. İyi niyetli tam bir eski başkan hüviyetindeydi. Diyeceğini de aracı kullanmadan derdi. İleteceği bir şey varsa önerisi de olursa arardı başkanı söylendi. Hiç medya üzerinden kuş uçurtmazdı. Kaleden kalaye şahin de uçurmazdı..

Aksine pozisyonu Şener gibi olmayanlar; mangalda kül bırakmazlar kükrer yönetime alabildiğine saldırırlardı.

Şener bu anlamda; yani Yönetim dışında kaldığı süre içerisinde sabıkası en temiz insanlardan biridir. En masumudur.

Bugün onu yoranların; yorulması gerektiği dönemlerde Şener’in sessizliğinden bir ders çıkarmaları gerekmiyor
mu…?