Fenerbahçe yöneticisi İlhan Yüksel Ekşioğlu, önceki hafta kaleme aldığım, "Tescilli şikeyi yeniden yargılamak" başlıklı yazıma bayağı tepki göstermiş.
Fenerbahçeli taraftarlardan biri twitter'da benim yazıyı Ekşioğlu'na göndererek, "Başkanım biz yanlış mahkeme mi izledik Çağlayan'da? Vatandaş suçu kabul ettiğimizi yazıyor" diye soruyor. Ekşioğlu da, "boş ver bu satılmışları" şeklinde yanıt veriyor. Hımmm… İlhan beye öncelikle birkaç hatırlatma yaparak başlayayım.
Doğan Ercan'ın kolluk ifadesinde, İlhan beyin kendisinden Gençlerbirliği'nden futbolcularla görüşmesini istediğini, karşılaşmada iyi oynamamalarını iletmesini, sezon sonunda bir kaçını Fenerbahçe'ye transfer edebileceklerini söylediğini belki hatırlamıyordur.
Zafer Önder İpek'in ifadesinde, İlhan Bey'in Trabzonspor-Gençlerbirliği maçı öncesinde Serdar Kulbilge'yi aramasını söylediğini… Ona, "Bu maçta çok iyi oynasın, puan alsın Fenerbahçe'ye transferini yüzde 100 yapacağım" dedirttiğini belki hatırlamıyordur. Ali Kıratlı'nın işçilerden kastın futbolcular olduğunu itiraf etmesini belki hatırlamıyordur.

İTİRAFLAR UNUTULDU MU
Etik Kurulu'nun Aziz Yıldırım'ı akladığı ikinci raporundan sonra mahkemede, "Bu kulüpte yapılan her şeyden başkanın haberi vardır. Ben de insanları yanıma çağırıp yüz yüze konuşsaydım bu kadar tapem olmazdı" dediğini belki İlhan bey hatırlamıyordur.
Bursa'daki taş ocağı işçisinin, Sercan Yıldırım olduğunu itiraf etmesini belki hatırlamıyordur. Ali Kıratlı'nın Eskişehir maçı öncesinde kendisini arayarak, "Başkan geldi. Bülent tahtaya müdahale etti. 'Bu taktikle oynarsanız yeneriz sizi" dediğini, belki hatırlamıyordur… İlhan bey yine tapelerde yer alan ve itiraz etmediği üç dikişi… Sürülen 3 tarlayı… Yağmurun yağıp, ekinlerin çıkmasını… 1 numarayı, CEO'yu belki hatırlamıyordur.
Kulüpten "şike ve teşvik" faaliyetleri için aldığı ortaya çıkan 250 bin doları "vergi içindi" dese de Türkiye'de vergi borcunun Türk lirasıyla ödendiğini belki hatırlamıyordur.

BENİ KİMLE KARIŞTIRDINIZ
Bütün bunları hatırlamayan (!) İlhan bey, kendisine bunları hatırlatan bu garibe "satılmış" diyor. Ve hala taraftarını kandırmaya devam ediyor.
Birkaç gün önceki beyanlarında da, "Bizi sadece tapelerle yargıladılar.
Adil yargılama istiyoruz"
diyor.
İyi de Yargıtay'a yaptığınız temyiz başvurusunda bunların hiçbirine değinmiyorsunuz. Kaldı ki; 'sadece tapelerle yargılanmak' ifadeleriniz de yukarıdaki itiraflara bakınca çok havada kalmıyor mu?
Son olarak İlhan bey! Siz herhalde beni, şike yaparken satın aldığınız futbolcularla, tarlalarınızdaki marabalarınızla, inşaattaki işçilerinizle, taş ocağındaki Sercan'la, dikişçilerle, ekin ektiğiniz çöllerde yol vuramadığınız ellerle karıştırmışsınız!

KAYIP TAPE İDDİASI!
Bu arada yeni bir yalan daha piyasaya sürdüler. Şike Davası'nda Trabzonspor'la ilgili olduğu öne sürülen 103 ve 110 numaralı tapeler dosyadan çıkartılmış. Hayır efendim.
Aynen orada duruyor; delillerin yer aldığı 8'inci klasörde. İsteyen açıp bakabilir. İlginç olan o tapelerin Trabzonspor'la uzaktan yakından ilgisi olmadığı...

O zaman sıradaki yalan gelsin.