Bazen ne olursa olsun, ne yaşarsan yaşa duygularını kontrol edemiyorsun. Değişmek mi çözümdür yoksa kabullenmek mi acaba?

Ben son zamanlarda biraz zor bir dönem geçiriyorum. Biraz kalbim buruk diyebilirim. Bu yaşa gelmişim ama bazen diyorum ki; boş gelmişsin be Seliz. İnsan hangi yaşta olursa olsun bazen yaşadığı durumlar karşısında ne yapacağını bilemiyor. Ve kaç yaşında olursan ol kalbine yenik düşebiliyorsun. En kötüsü de bu zaten. Bir insana güveniyorsun, kalbini açıyorsun. Kendini yanında rahat hissediyorsun ve seni olduğun gibi kabul ettiğini düşünüp şükrediyorsun. Sonrasında bir bakıyorsun ki aslında işin aslı öyle değilmiş. Zaten aslında insanlar genelde karşısındakini olduğu gibi kabul etmiyor. Bir ilişkiye başlarken bile sevmediği yönleri olduğunu biliyor ve ben bunları düzeltir değiştiririm diye düşünüyor. Yani seninle iyi anlaşıyor seviyor ama kafasındaki kalıba sokmaya çalışıyor. Bu da gerçek sevgi olmuyor işte. Zaten hiç kimse de değişmiyor biliyor musunuz? Yani bir insanı istediğin kadar değiştirmeye çalış, bir taraflarını yırt değişsin diye yine de olmuyor. Ben denedim, yıllarca denedim ama olmuyor. Bir insanı seviyorsan ve yanında istiyorsan olduğu gibi kabul edeceksin onu. Giyim tarzı, konuşması, samimiyeti seni rahatsız ediyorsa bunları en başında düşüneceksin. Ben bu insanla yapabilir miyim? Kafanda oturmayan şeyler varsa girmeyeceksin o yola artık. Ben ve benim yaşıtlarım için artık ergenlikteki gibi değil durumlar. Yani deneyelim ne kaybederiz ki diye bir şey yok. Her hayatına aldığın kişi bir şekilde ruhunda yaralar açıyor insanın. Beklentiler daha farklılaşıyor elbette, sorumluluklar artıyor. Ben artık buna çok dikkat ediyorum. Benim saf bir tarafım var zaten. Hem kin tutamıyorum asla hem de çok kolay inanıyorum. Kolay inanıyorum çünkü herkesi kendim gibi sanıyorum. En büyük hatayı da burada yapıyorum zaten. Bunu değiştirmeyi çok istesem de yapamıyorum. Herkesin bir yapısı var sanırım.

Yani ilk gördüğüm bir insanla da uzunca sohbet edebiliyorum mesela. Normalde de sıcakkanlı bir yapım var aslında fakat çalıştığım işlerden dolayı tanımadığım insanlarla konuşmaya o kadar alışmışım ki çok normal geliyor bana. Konu bulabiliyorum sürekli çok ilginç tabi satış sektöründe çalıştığım için yıllardır mesleki deformasyon yaşadım. Ve bu yüzden de insanlara garip geliyorum aslında. “ne buluyorsun bu kadar konuşacak “ diyorlar bana. Buluyorum arkadaşım size ne yani. Beni kabul eden böyle kabul etsin diyorum çoğu zaman. Ama bazen de üzülüyorum işte. Keşke ben de normal bir insan olsaydım diyorum. Fakat düşünüyorum da ben de böyle çok iyiyim. Beni ben yapan özelliğim zaten neşem ve konuşmam. Yani en azından ben öyle düşünüyorum diyelim ☺

Yani aslında işin aslı şu ki insanları olduğu gibi kabul edin. Sizi olduğunuz gibi kabul etmeyip değiştirmeye mi çalışıyorlar koşarak uzaklaşın oradan. Çünkü asla o değiştirmek istediklerinin sonu gelmeyecek. Ve siz onlar için değiştikçe gün gelecek bir bakacaksınız ki aslında olduğunuz kişinin sizinle alakası yok. Sonra başlayacak öfkeler başlayacak suçlamalar. Ama burada hatalı olan taraf karşınızdaki olmayacak. Siz olacaksınız. Çünkü siz değişmeyi kabul ettiniz. Nasıl mutluysanız öyle kalın hayatta. Ve birini hayatınızda tutuyorsanız ya da hayatınızda olsun istiyorsanız onu değiştirmeye de çalışmayın. Eksi yanları varsa ve bunlar sizin için sorunsa eğer en baştan bırakın başlamayın o ilişkiye. Ya da başladınız mı şikâyet etmeyin ve söylenmeyin. Söylenmeyin çünkü o insan zaten öyleydi ve sen kabullenip hayatına aldın onu. Eleştirme, şikâyet etme ki sevmeye fırsatın kalsın. Yani birbirine saygı duyan insanlardan olun.

Bu hayatta her zaman tek başımayız. Düştüğümüzde kimler vardı yanımızda? Her zaman yanındayım diyenlerde gitmedi mi ve giderken bizleri en çok acıtan onlar olmadı mı? Hiç kimse bizi bizden fazla düşünmeyecek, kendine değer vermez ve kendini sevmez, kabullenmezsen bir başkası zaten bunu yapmayacak. Biri için değiştiğinde gün gelecek bakacaksın ne uğrunda değiştiğin kişi var yanında ne de eski sen. Gün gelecek özleyeceksin kendini…

Kendini sev, kendini kabullen…

Değişme! Sen böyle çok mükemmelsin…

Sevgiyle…