Asıl tehlike, O’dur.
TFF, PFDK’nun Fenerbahçe-Trabzonspor maçında yaşananlarla ilgili verdiği ceza adaletin rafa kaldırıldığının ispatıdır.
-Bu kadar, eyyamcılık olmaz
-Bu kadar, çifte standart olmaz
-Bu kadar, ayrımcılık olmaz
-Bu kadar, milletle dalga geçilmez
-Bu kadar, Adalet kevgire döndürülmez.
Şunu bilin.
Trabzonspor için asıl tehlike ne hakemler ne Federasyondur.
Asıl tehlike TFFHGD Başkanı Abdurrahman Arıcı’dır… O’nun Fener maçına görevlendirdiği TFF gözlemcilerini raporları şeffaflık adına kamuoyuna açıklanmalıdır.
Maça görevlendirilen 3 TFF gözlemcisi de Arıcı’nın seçilmesinde top yekün taraf olan Adana bölgesinden atanmıştır.
Onlar nasıl rapor tuttu ki.
Sahaya adam girdi.
Falçata atıldı
Toplu küfür edildi
Hakeme parmak sallandı.
Kabak bizim başımıza patladı
Asıl tehlike, resmen Fenerliliğini gizlemeyen şike sürecinde iddianamelerde adı geçen, Abdurrahman Arıcı’dır..
Ben diyorum Çanakkale boğazı……..!
Ya dediğim anlaşılmıyor.
Ya da anlama kıtlığı yaşanıyor.
Veya, bilerek, sırf muhalif olmak için karşı görüşü savunuyor.
Baştan belirteyim.
Herkesi görüşüne, fikrine, anlayışını saygın var.
O fikir, görüş ve anlayışların; arkasında, önünde, sağında, solunda bir kötü niyet ve hele çıkar ilişkisi hiç aramam.
Herkes düşüncesinde hürdür.
Ben de öyle.
Ben diyorum ki, Marş caddesi tümden trafiğe kapanmamalı.
Tıpkı meydandaki gibi tek araçlık tek yönlü bir trafik olabilir.
Cadde üzerindeki otoparklara giriş, çift yönlü planlanabilir.
Ben diyorum ki, Maraş caddesi yaya kaldırımları geniş olmalı.
Ben diyorum ki, Maraş caddesi yayalaştığında yaşam alanı olmayabilir.
Ben diyorum ki, cadde üzerinde bankalar çoğunlukta, o bankalar yüzünden Maraş, Uzun Sokak, Maraş ya da İstanbul istiklal caddesi olmaz.
Ben diyorum ki, meydana çıkan üç paralel cadde, uzunsokak, Kunduracılar ve Maraş, trafiğe kapalı olmaz.
Ve ben diyorum ki, Maraş düzenlensin yeni çağdaş bir görünüm elbette alsın ama trafik de aksın.
Haaa bir şey daha diyorum..
Seyyar geçici kondu büfeler de caddede olmalı. Belli sürelerde konsun belli sürelerde de kaldırılsın. Avrupa’da çok örneklerini gördüm. Yayalaşan caddede yaşam alanları çok az olacak.
Ağaoğlu iki kişilikli..!
Trabzonspor başkanının şu süreçte iki görevi var.
Biri, Kulüpler Birliği başkanı.
Diğeri, Trabzonspor başkanlığı.
MHK’nin hakem operasyonuna iki pencereden bakıyor. Kulüpler Birliği başkanı olarak zamansız dedi.
Trabzonspor başkanı olarak da aynı ifadeleri kullandı.
Zamansız diyenler, bunun Trabzonspor tarafından organize edildiğini iddia ediyor, ligin tescil edilmemesi gerektiğini savunuyor.
Bu tezi savunanların haklı bir gerekçesi var.
Durun hemen heyecanlanmayın.
Ne diyor bu Ali Savaş demeyin.
Tasfiye olan hakemlerin bu zamana kadar yönettikleri maçlar şaibeli oldu.
Ligin tescil edilmemesini bu iddiadan hareketle temellendiriyorlar.
Ağaoğlu, Trabzonspor başkanı olarak bu oyunu görmeli.
Bu algıya karşı dik durmalı.
Trabzonspor’un puan farkı ile getirdiği ligde tasfiye olan hakemlerle kazandığı puanların sorgulanması gibi absürt gündemi yerle bir etmeli.
Taraftara liderlik yapmalı.
Algı ise algıyı oluşturmalı.
Tepki ise tepkiyi vermeli.
Sokak ise de, taraftar alanlara inmeli.
Nokta.
Kesinlikle yabancı hakem şart..!
Beni bu sütunlardan takip edenler, Başakşehir’e bile bile hakem cellatlığı ile şampiyonluğu kaybedecek sürece girildiğinde, Trabzonspor yabancı hakem talep etmeli.Bunu gündeme getirmeli. Canı yanan Anadolu kulüplerini yanına almalı dedik.
Ve dediğimizde de haklı çıktı.
MHK, hakemlere operasyon yaptı.
Sebebi ne olursa olsun.
Yaptı.
İyi de yaptı.
Bunu yaparken bile Trabzonspor’un açık ara lig lideri olması elini kolaylaştırdı.
Bu reel gerçeği birileri alıp, operasyonun arkasında Trabzonspor var algısı oluşturuyor.
Şimdi, yabancı hakemler de ligimizde müsabaka yönetebilmesini zamanıdır.
O zaman hakem camiasında daha bir kalite artar.
Yabancı hakem, ligimize ekmek peynir gibi ihtiyaç.
Hamsik, seviyoruz seni de..!
Hamsik olayı tam bir muamma.
Ve Hamsik, Trabzonspor’un sağlık kurulunu, kurumunu ve görevlilerini tam ateşin içine attı.
Onlar hakkında kuşkulanmamıza neden oluyor
Yine ülkesine gitti.
Trabzonspor’un doktorlarına güvenmediğini gösterdi.
Sağlık kurulu ile ilgili birimlerin tedavi yöntemlerinin işe yaramadığını tam bir profesyonellikle (!) hayata geçiriyor.
Ayıp ediyorsun Hamsik.
Bu şehir, bu kulüp, bu taraftar seni bağrına bastı.
Müzmin sakatlığının tedavi edilememesinde senin ağır hatan var, kusurun var.
Bir kulübün sağlık kurulları ile böyle dalga geçemezsin.
Sanki ülkende, sporcu sakatlıkları ile ilgili tıp çok gelişmiş Türkiye ise Tanzanya!
Trabzon, Papua Yeni Gine mi?
Kulüp doktorlarına güveneceksin.
Sağlık kurullarının tedavi önerilerini ülkende ayrıca onaylattırmayacaksın.
Samimiyetini sorgulamaya başladık.
Takım şampiyonluğa oynuyor diye bunları sana söylememek, Trabzonspor’un yararına değil.
Biz önce Trabzonsporluyuz.
Ahmet Can’a öğütler
-Babanı, aileni dinle ama futboluna yön vermesine için verme
-Hemen, acilen piyasanın akreplerinden uzak dur. Kendini çok iyi bir menejer bul
-Çok ama çok çalış. Ek idmanlar yap
-Abdullah Avcı’yı teknik adamdan öte bir baba olarak gör öyle dertleş
-Mahallede herkesin vereceği aklı süzgeçten geçir, eğer yapabilirsen bu akıllar bir kulağından girsin ötekinden çıksın. Yani, mahallelini gazına gelme.
-Bol bol senin mevkindeki yerli ve yabancı oyuncuların maç kasetlerini izle
-Bir hakem eskisi ile dost ol, onunla pozisyonları tartış. Oyun içindeki müdahalelerin hakkında bilgilen
-Eğitimini sakın ola ki aksatma. Bol kitap oku
-Ligde verilen arada tatile gitme, dil öğrenmek için yurt dışına çık.
İşte bu..!
Bordo mavi net’den Gamze kardeşimiz, futbol ve Trabzonspor ile ilişkili gündemdeki konuları müthiş bir yaklaşımla açıklık getirdi.
Kalemine sağlık Gamze.
Helal sana.
Gamze’nin tespitlerini okumak için TIKLAYIN
ZAYTUNG
Ateşkes görüşmeleri için Antalya'ya gelen Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarının her şey dahil bir oteli seçmesi şaşırtmadı...
