Yap bize bir kıyak bakalım…!
Burak Yılmaz, transferin son gününde ülke gündemini belirledi.
Trabzonspor ile Beşiktaş arasında gitti geldi.
Sonunda, kendi açıklaması ve tercihi ile Trabzonspor’da kaldım dedi.
İyi etti.
Güzel etti.
Hoş etti.
Bizim de gönlümüzü fetih etti.
Ancak… Fakat ve lakin..
Bir ince ayrıntı kafama takıldı.
Eğer Burak Yılmaz farz edelim Beşiktaş’a gitseydi…
Bu sezon için kaç liraya oynayacaktı?
Sağa sordum.
Sola sordum.
Beşiktaş muhabirleri ile dertleştim..
Şu rakama ulaştım.
3 milyon 100 Euro..
Peki bu sefer döndüm, Trabzon’da kalan Burak, Trabzonspor’dan kaç lira alacak.
Çeşitli ödemeler ve bonusla birlikte
4 milyon Euro’ya varıyor.
Şimdi Burak Yılmaz’dan şunu istemek haksızlık mı..?
Beşiktaş’tan istediği paraya Trabzonspor da da oyna
Yap bir feda.
Gitseydin 3 milyon 100 bine oynayacaktın.
Madem öyle, bu rakama Trabzon’da da oynayabilirsin…!
Hatırlatırım, önce il başkanıyım…!
Ak Parti il başkanı Haydar Revi’nin Büyükşehir’e aday olacağını artık herkes biliyor.
Ama bunun şartları var.
Revi ile dün uzun bir sohbetimiz oldu.
Diyor ki, bize genel merkez 3 şey der..
-İl Başkanları görevlerinin başındadır.. Aday olmasınlar. O zaman yapacak bir şey yok.
-İl Başkanlarının belediye başkan adaylıkları ile ilgili kararları kendi inisiyatiflerine bağlıdır. Aday olabilirler ama kesin bir garanti yok. O zaman aday olurum.
-Bize adayımız sensin istifa et haberi gelir, o zaman da sorun yok, aday ilan ediliriz..
Revi’nin dediği ihtimallerin Trabzon’da son örneği, Oktay Saral’ın milletvekili adayı olarak belediye başkanlığından istifasıdır.
Revi, ikinci ve üçüncü koşulların adaylığının yol haritasını belirleyeceğini ifade ederken, şunu da hatırlatıyor.
“Bazı çevreler benim büyükşehir belediye başkan adaylığımla ilgili olarak çok süpekilatif laflar ediyor..
İl Başkanlığımı zaafa uğrattığıma dair söylentiler yayıyor.. Ben önce il başkanıyım.. Ve il başkanlığımın bütün görevlerini yetine getirmeye çalışıyorum. Büyükşehir adaylığım şartlara ve partimizin izleyeceği yönteme bağlı..”
Trabzon, hakikatten sahipsiz mi..?
Önceki gün Tanjant Kiler yanındayım..
Karşıdan karşıya geçeceğim. Baktım, ufak bir iş makinesi trafiğin içinde seyrediyor..
Olabilir, bir yere gidiyordur. Minik bir şey ama iş makinesi sonuçta…
Kilere doğru geldi geldi…
Aaaa, bir de ne yapasın..?
Kaldırıma çıktı, tam kapalı otoparkın girişine park etti..
Kullanıcısı indi.. Pişkinlikle çekip gitti..
Buyur..
Şehrin göbeği, en işlek caddesi.
Otopark’a girilemiyor.
Çıkılamıyor.
Çıkmak isteyenler parkın içinde uzun kuyruk oluşturdu.
Korna sesleri ortalığı kavuruyor. Otoparka girecek giremiyor…
Tam bir kargaşa..
Tam bir rezalet
Duyarlı insanlar polise haber verdi.
Sonra ne oldu bilemiyorum..?
Olay yerinden çekip gittim..
Böyle bir şehir sahipsiz şehir olamaz dedim..
BİR NOT: Ben olay yerinden çıkıp gittikten sonra işin aslını öğrendim.. Otopark’ın kiracısı ile mal sahibi arasında sıkıntı var. Mal sahibi müteahhit, iş makinelerinden birini malının giriş kapısına koydurmuş…Kiracı -mal sahibi sıkıntısı, görüntü olarak hiç de hoş olmayan bir uygulama ile çözülecekse bile bundan şehir eziyet çekmeyecek…
ZAYTUNG
Yıllardır GDO'lu Meyve, Trans Yağlı Patates, H5N1'li Tavukla Beslenen Türkiye, Şarbonlu Ete Meydan Okuyor...
