MERSİN (İHA) – Mersin Üniversitesinde göçle gelenlerin sorunları masaya yatırıldı. Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Mersin’e göçle gelen Suriyelilerin yanı sıra 60’tan fazla ülkeden yabancı öğrencinin de üniversitede eğitim gördüğünü belirterek, “Üniversite olarak göç ile gelen misafirlerimizin topluma uyumu noktasında çok fazla proje gerçekleştirdik ve bunlarla da önemli başarılar elde ettik” dedi.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Göç Araştırmaları ve Uygulama Merkezi tarafından ‘MERGÖÇ Buluşmaları’ etkinliği düzenlendi. Çevrimiçi gerçekleştirilen etkinliğin ilkine, Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsarı da katıldı.

“Eğitimde neler yapılabileceğine odaklandık”

Rektör Çamsarı, etkinlikte yaptığı konuşmada, yaşanan göç sonrası Türkiye’de ağırlanan Suriyeli misafirlerin sayısının artmasıyla göç konusunun öneminin daha da arttığını söyledi. Çamsarı, “Ülkemizde 4 milyona yaklaşan Suriyeli misafirimizi ağırlıyoruz. Bu nedenle mülteciler ve göç konusunda çalışmaların öneminin daha da arttığını düşünüyorum. Ülkemizdeki misafirlerimizin topluma uyumları, sağlık, geçinme, barınma ve meslek sahibi olma gibi konularda önemli çalışmalar gerçekleştirildi. Bizler de eğitim noktasında neler yapılabilir üzerine odaklandık. Yabancı öğrencilerimiz uluslararasılaşma için çok önemli ve bizim de sayısı 2 bin 600’e yaklaşan yabancı uyruklu öğrencimiz bulunmakta” dedi.

“Misafirlerimizin topluma uyumu noktasında projeler üretiyoruz”

Sadece Suriyeli değil, diğer tüm yabancı uyruklu öğrenciler için de projeler üretilip, çalışma yapılması gerektiğini kaydeden Çamsarı, üniversite olarak göç ile gelen misafirlerin topluma uyumu noktasında çok fazla proje gerçekleştirildiğini ve bunlarla da önemli başarılar elde edildiğini dile getirdi. Çamsarı, “Üniversitemizde 60’tan fazla ülkeden öğrencimiz yer alıyor. Biz de üniversite olarak işin daha çok eğitim ve ekonomik boyutunda, misafirlerimizin topluma uyumu noktasında projeler üretiyoruz. Örneğin; polislerimize dil eğitimi verdik ve her karakolda tercümanlık yapabilecek, misafirlerimizin sorunlarına çözüm olabilecek polisler olmasını sağladık. Bunun gibi daha birçok projenin hayata geçirilerek, misafirlerimizin topluma kültürel olarak entegre olması ve gelir kazanacakları mesleklerinin olmasının sağlanması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Çamsarı, Mersin’deki misafirlerin topluma uyumu ve diğer tüm konularda gerçekleştirilecek projelerde MEÜ Göç Araştırmaları ve Uygulama Merkezinin (MERGÖÇ) çok önemli sorumluluklar alacağını ve bu noktada merkeze her türlü desteğin verileceğini belirtti.

“Mersin, göç çekim merkezlerinden birisi oldu”

Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı ise üniversite olarak, göç konusunda gerçekleştirilecek her türlü projenin destekçisi olduklarını söyledi. Göç Araştırmaları ve Uygulama Merkezinin bu konudaki çalışmalarının çok önemli olduğunu ifade eden Yağcı, “Mersin, göç çekim merkezlerinden birisi oldu. Her 6-7 kişiden birisi konuğumuz. Onlarla yaşadığımızın farkındayız ama farkında olmayan geniş kesim var, olumsuz görüş belirten kişiler var. Tabi bu entegrasyonu zora sokuyor. Huzurun ve birlikte yaşamanın sağlanması için projeler geliştirilmesi lazım. Merkezimiz bu konuda çok önemli bir konumda. Akademik anlamda da projeler üretilip toplumun faydasına sunulması, misafirlerimizin entegrasyonunu kolaylaştıracaktır. Üniversitemizde de çok başarılı akademisyenlerimiz var bu konuyla ilgili. Gerçekleştirilecek projelerle topluma yön gösterecek stratejiler de ortaya konacaktır” şeklinde konuştu.

MERGÖÇ Müdürü Doç. Dr. Esra Dik de “Merkezimizin hedefi; üniversitemizi çekim merkezi haline getirerek, göç ve mülteciler konusunda kamu politikalarına destek vermek, sosyal bilimlere multidisipliner bir bakış açısıyla yeni bir çalışma alışkanlığı getirmek, yapay zeka ve veri bilimini aktif şekilde kullanmak ve merkezimi daha ileri bir noktaya çıkarmak. Bu noktada tüm kurumlarımız ve akademisyenlerimizle bağlantı içerisindeyiz” şeklinde konuştu.

MERGÖÇ Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Günnur Ertong Attar da yükseköğretimde yer alan yabancı uyruklu öğrencilerin uyumunun çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Pek çok hocamızdan personelimize kadar herkesin tecrübe ettiği bir durumu yaşıyoruz. Özellikle Suriyeli öğrencilerle birlikte yaşıyoruz. Onların sosyal uyumu çok önemli. Dertlerini dinlemek, sorunlarına çözüm üretmek ve bunu akademik olarak da gerçekleştirmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bizler de akademik bilgi üretimiyle tüm kurumlara ve politika yapıcılara yardım etmeliyiz. Bu noktada uluslararası öğrencilerimizi daha fazla dinleyecek, onlara ulaşacak platformlara ihtiyacımız var” dedi.