Teknik adamların, oyuncuların ve de hakemin hatalarına rağmen deneyimli Trabzonspor'un ve genç Galatasaray'ın kapışması son senelerde görülmedi.

Futbol adına her güzellikten bir tutam, bir buse sunulan dünkü maç 'NEYDİ O GECE' diye anılacak, hafızalardan silinmeyecektir diye düşünüyorum...

Gelelim 8 resmî maçtan sonraki Trabzonspor'un karnesine...

Maçtan önce bütün motivasyonlara, asarız keserizlere, 3 ten aşağı olmazlara, daha ileri gidip bugünü 17-20 sene öncesiyle kıyaslayıp kendilerini dev aynasında görenlere, gösterenlere diyorum ki; hani bana 'sen dünü bırak bugüne bak' diyorsunuz ya ben öyle demiyorum.

Şayet dünle kıyaslama yapacaksanız bir sezonda hem de Avni Aker'de 7 gol yiyip şampiyon olacaksınız hatırlatayım dedim.

Yine söylüyorum daha ligin 4. haftası bu gürültü niye? Evet Trabzonspor takımı teknik ve deneyimli oyuncu grubundan oluşmuş şampiyon adayı bunlara eyvallah ancak bir dizi eksiklerle süre geliyor.

Bordo Mavilili forvetler bireysel ataklarla rakip ceza alanında sonuç arıyorlar.

Bir an önce bu sevdadan vazgeçip organize ataklara dönmeliler ki bu da takım oyunu ile mümkündür.

Belki abartılı bulacaksınız ama Trabzonspor 5 geri, 5 ileri  oynamaya çalışırken Berat da S.O.S çekiyor.

Abdülkadir Parmak ise yedek kulübesinde 'ya sabır ne bitmez bir cezaymış bu' diyor.

O oyun anlayışının dışında takım 70. dakikadan sonra nedeni yaş mıdır fizik kondisyon eksikliği midir?

Oyundan iyice düşüyorlar. Son sözlerim diyorlar ki 'Avcı 40. dakika sihirli dokunuşlar yapıp oyuna ortak oldu.' Bende diyorum ki hoca kendi seçim hatasından takımı 9 kişi oynattı ve devreye 5 kala hatasını düzeltti. Düzeltti düzeltmesine de hani 80.dakikadan önce oyuncu değişmek lügâtımda yoktura sadık kalıp da 5 dakika daha o oyuncuları dışarı almayıp seyirciye yuhalatmasaydın olmaz mıydı?

İşte bazı hocalar oyunun sonunda oyuncuyu dışarı alıp alkışlatırlar.

Bazıları da oyuncuyu dışarı alıp yuhalatırlar.

Bakın sevgili taraftarlar hiç kimse kimseden daha çok Trabzonsporlu değildir olamaz da.

YORUM SİZİN...