İlk yarı ve öncesi izlediğim her maç sonrasında gel de bu maçı yaz diyordum.

Kötü de kötü diye hem okurlarımın hem de benim içim kararmıştı.

Ancak ikinci yarı ile birlikte bilhassa dünkü maçtan sonrası neyi, hangisini yazayım diye düşünüp seçmeye başladım.

O kadar güzeldi Trabzonspor, önce galibiyet kadar önemsediğim taraftarların ilgisi ve bir de birliktelikleri doluya yakın tribünlerde genç yaşlı kız erkek Trabzonspor’a gönülden bağlı taraftarların maç boyunca sevdalarını, sevgilerini dakika dakika bile esirgemediler.

Hele 61. Dakikadaki şölenleri adeta göz yaşarttı.

Denizci deyimi ile “viya böyle” .

Defans özelliği ile tanınan Karabükspor karşısında Bordo Mavililer deyim yerinde ise gol için tüm varyasyonları denediler.

Sağda Olcay solda Castillo orta da Yusuf Yazıcı önde Rodallega Karabük defansına 90 dakika boyunca nefes alacak fırsat vermediler.
Her atağa çıkışlarında dengelerini de kurgularını da bozdular defansın.

Bu da kaçar mı denilen fırsatlardan sadece birini Okay’ın harikulade kafa vuruşu ile değerlendirdiler.
Okay her geçen hafta bir başka oluyor.

Geldiğinde bu çocuğu değerlendirirken bana efsanelerdeki arzuyu, hırsı hatırlatıyorsun diye yazmıştım.
Bir de demiştim ki memleketin neresi olursa olsun sen Trabzonlusun. 


Transferine yaşından dolayı karşı çıktığım Olcay Şahan bir şahane idi. Gecenin yıldızı gibi parladı her bakımdan.

Yazma ile bitmez, çok önemsediğim Rodallega’nın Yusuf’a al da at dediği pozisyon futbolda atmaktan çok attırmanın çok değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı Rodallega….
Egoist davranışın futbolda çok yanlış olduğunu da hatırlatmış oldu.

Ama Yusuf beceremedi. Futbol da bu var. Lütfen hemen ipe sarılmayın. Trabzonspor’un geleceği Yusuf’larda. Değerlerimize sahip çıkalım.

Ha unutmadan, dün gece enler bunlar mıydı derseniz kötü futbolcu yoktu ki..