Bezseniz de, yeter artık deseniz de.

Ya başka yazacak konu yok mu diye eleştirseniz de.

Yetmez mi ne kadar fikir fukarasısın diye sallasanız da..

Bıktırıncaya, ses getirinceye kadar yazacağım.

Bu şehrin ve bölgenin hükümette bakanı olması lazım bakanı.

Yerel seçimlerden sonra Trabzon’un genel ve özel bütün beklentilerinin yerine getirilmesinde, Ankara’da hükümette bakanınız yoksa, durum felç. Sıkıntı. Eziyet. Zaman kaybıdır.

Bunun için tezden bu şehir dinamiklerini harekete geçirmelidir.

Uzun zaman bu konuda sessiz duran gazeteci Ali Öztürk de Cuma günü yatırım adası ile ilgili olarak kaleme aldığı yazısında bu konuya geç de olsa parmak bastı.

Yasal gelişmelerin, işlemlerin, projelendirmelerin, alt yapı hazırlıklarının tamamlanmasında, Ankara kolu takibinde, hızlandırılmasında olması gereken bir uyarıyı yaptı.

Bakın ne yazdı.

Ankara boyutunda işin sıkı takibi gerekiyor. Zira 1 maddelik de olsa bir yasa değişikliği gerekiyor. Bu sürecin de Haziran ayına kadar tamamlanması lazım. Zira o tarihte Cumhurbaşkanlığı seçim süreci başlıyor. Ondan sonra ne olacağı belli olmaz.

Bakan Hayati Yazıcı Bey çok yoğun olacağından bu tür işlere yeterince zaman ayıramayabilir. Dolayısıyla Faruk Bey konuyu takip etmelidir. Ama önce Trabzon’daki belediyelerden bir an evvel kararlar çıkartılıp gönderilmelidir.


Bu iyi niyetli uyarı yerinde, ama bir zamanlar bakan da olsa Faruk Özak’ın milletvekili olarak takibini yapması zordur.

 İşin bürokrasi tarafında ilgililer; bakansız bir takibi ucundan, kenarından bile tutmazlar, iteklemezler. Takip de etmezler.

O nedenle şehrin ve bölgenin çıkarları, hükümette Trabzon’dan bir bakanın olması ile yakından ilgilidir.

Kim olursa olsun ama Trabzon’dan biri bakan olsun.

Eğer bakanınız yoksa taşıma su ile değirmen döndürülmez.

El elin kaybolan eşeğini neyle ararsa, bizim işimize de öyle sahip çıkarlar.

Bize bir bakan değil “Bakan”  gerek bakan..

XxX


XxXx

İdmanocağı’nın yalnızlığı…!

Biliyorum çok kritik bir konu hakkında yazacağım.
Kırmızı çizgileri de ihlal edeceğim.

Kimilerine göre de Camii avlusuna mı ne……
Ama olsun, biri yapmalıydı bu tespiti yine de ben yapayım.

İdmanocağı, kadın voleybol liginde.
Alanında en iyi statüde.

Takım Trabzon’a geldi ama şehir yeterince olaya sahiplenmedi.
Bunun bence iki sebebi var.

Birincisi Ocaklıların aristokrat yapısı. Kedinden başka hiçbir takımın başarısına ortak olmama duygusu.

İkincisi adamına göre kulüpçülük.

Bu gün Trabzonspor şampiyon olduğunda olacağında bu mücadeleyi yapacağında aman olmasın tökezlesin diyen bur curuh yok mu?

Var.

İşte fikir tutsaklığı İdmanocağı’nın başarısının kutlanmasını bile sönükleştirmiştir.