Cemil Bozbaş'ın 19 Temmuz 2022 tarihli köşe yazısı

Her sektörde olduğu gibi tarım sektöründe de kalkınma sosyo- ekonomik politikaların devreye sokulmasıyla gerçekleştirilebilir.Daha önemlisi tarımda önce büyüme süreci tamamlanıp gelişme aşaması yakalanırsa( Bitkisel- Hayvans)  üretim maliyeti ile perakende arasındaki ilişki KATMA değeri belirler.Tarımsal üretim faktörlerinin( Emek, Tohum,İlaç,Gübre , Makine, Teçhizat ve Teknoloji gibi) birinci şartı ulusal kaynaklardan karşılanması önceliğidir.Bu yapılmazsa dış kaynaklar devreye girdiğinde ve o ürünleri bizler satın alma zorunda kalırsak o zaman KATMA değerin büyüklüğü ortaya çıkar ki buda ülkemizden önemli bir maddi kaynağın elimizden kayıp gittiğini gösterir.

Diğer bir husus üretim sonrasında ürünler tüketim aşamasına gelinceye kadar tarıma dayalı sanayi sektörünün geçirdiği evreler ve raflarda oluşan fiyatlar neticesinde esas olan bu sürekliliğin kesintisiz sağlanmasıdır.Bunun yanında depolama,  ulaştırma ve lojistik gibi sektörlerin elde edeceği gelir tarımsal üretimin ülke için taşıdığı önemin ciddi bir göstergesidir. Türkiye ekonomisinde tarımla yaratılan KATMA değer diğer sektörlere göre çok daha büyük olup, onun için hızla değişen dünyada sermaye birikimi gerçekleştiremeyen ülkeler atılım yapacağı sektörleri belirleyemezler.Onun için ezber bozucu bir şekilde ekonominin geleceğini belirlemek çok önem taşımaktadır.

Bu bağlamda Türk takımında izlenen politikalarla büyümemi yoksa kalkınmamı yaratılmak isteniyor önce buna karar vermek gerekmektedir.Eğer bu ikilem devreye sokulacaksa bununla ilgili büyümeyi ve kalkınmayı finansal edecek kaynak bulunmalı ve dünyada gerçekleşmiş olaylar örnek alınmalıdır.( AET Gibi) 

ÖZETLE; 

●- Tarımda izlenen politikalar neticesinde ne büyüme ne gelişme ve nede kalkınma gerçekleştirilememiştir,

●-Desteklerin uzun yıllardır ürüne değil araziye veriliyor olması ,

● - Tarım bir deneme tahtası haline getirilerek bir türlü yapılmak istenenler fiyat baskısı nedeniyle hayata geçirilememiştir,

●-Üretilen kısa vadeli çözümler çare olmamış ve sıkıntı yaratmıştır,

● -Türk tarımı küresel piyasadan koparak dünyada gıda fiyatları istikrarını korurken Ülkemizde tarımsal ürün fiyatları atmaya devam etmektedir,

● - Tarımsal büyüme üretim artışıyla sağlanması gerekirken maalesef üretim gittikçe düşmekte ve büyümede göreceli olarak azalmaktadır,

● -Kısacası katma değer yaratılmak isteniyorsa önce üretim koşulları hazırlanmalı tüketici memnuniyeti talep artışıyla temin edilerek sektörün gelişimi ve ilerlemesinin yaratacağı çarpan etkisi piyasada hakim olmalıdır,
●-Tarım tüm yan sektörleriyle bir bütün olarak ele alınıp değerlendirilmelidir,

●- Bitkisel ve hayvansal üretimde uzun dönemli planlamalar devreye sokulmalıdır,

●- Ürün fiyatlarının belirlenmesi muhakkak maliyet analizine göre yapılmalıdır,

● - Atadan dededen kalma yöntemler yerine teknoloji üretime entegre edilmelidir,

●- Sermaye birikimi devlet desteği ve düşük faizli kredilerle sağlanmalı ve en önemlisi bu fonların büyüklüğü güncel koşullarla örtülemez şekilde planlanması ve acilen bu konularla ilgili düzenlemeler yapılmalıdır,

●- Tarım stratejik bir sektör olması nedeniyle sosyolojik ve ekonomik anlamda muhakkak öncü sektör haline getirilmelidir,

●-Tarımın ihtiyacı olan sermaye ve teknoloji sağlanamadığı taktirde KÜRESEL piyasalarda söz sahibi olma şansımız gittikçe elimizden çıkmaktadır.

SONUÇ:GÜNÜ KURTARMAK İÇİN DEVREYE SOKULAN POLİTİKALAR TARIMIN GELİŞMESİ İÇİN EN BÜYÜK ENGEL OLUP;HIZLI BİR ŞEKİLDE BÜYÜME, GELİŞME VE KALKINMA HAMLESİ BAŞLATILMALIDIR.

ARTIK KAYBETMEYELİM, KAZANALIM VE ÜRETMEYEN TOPLUMLAR GİBİ SIKINTI ÇEKMEYELİM