Her yıl yinelenen sel ve heyelan felaketleri sadece milyonlarca liralık maddi zarara değil, aynı zamanda can kayıplarına da neden oluyor. Tüm bu acı tabloya rağmen, yaşanan her felaket sonrası DSİ ekiplerinin dere yataklarının ıslahı için başlattığı proje çalışmalarının bir süre sonra rafa kaldırıldığı, proje bedellerinin ise boşa gittiği iddiaları kamuoyunda büyük tepki topluyor.
Devlet Su İşleri Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, bu şehrin evladı. Bölgedeki gelişmelerden doğrudan haberdar olmasına rağmen, söz konusu ihalelerin neden bekletildiği, projelerin neden hayata geçirilmediği merak konusu. Trabzon halkı, göz göre göre risk altında bırakılan yaşam alanları için artık net adımlar atılmasını bekliyor.
Aynı durum kıyı kenar çizgisi ihlalleri için de geçerli. Denizin dibine kadar inşa edilmiş, onlarca kaçak yapının kamu kurumları ve belediyeler arasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle yıkılamadığı, sürecin adeta sürüncemede bırakıldığı görülüyor.
Yaşanan felaketlerin ardından milyonlarca liralık milli servetin yok olması ve can kayıplarının yaşanmasıyla birlikte, sorumlular hakkında soruşturma başlatmak artık kimseyi tatmin etmiyor. İş işten geçtikten sonra adım atmak çözüm olmuyor.
Artık Trabzon ayağa kalkmalı. Geç kalmadan, bugünden itibaren bu konu tüm siyasi ve idari gündemlerin önüne geçmeli. Hayati risk barındıran bu ihmaller, kentin birinci gündem maddesi olarak ele alınmalı.





