İsimler değişiyor ama ruh hep aynı
Trabzonspor Başakşehir karşısına zorunlu rotasyon ile çıktı. Trabzonspor Süper Lig'in 26 haftasında deplasmanda Başakşehir ile karşıtı. Yaşanan sakatlıklar ve koronavirüse yakalanan futbolcular ile birlikte 11 eksikle sahaya çıkan Trabzonspor'da 2 futbolcu ilk kez ilk 11 heyecanını yaşıyor. 3 kalecinin de koronavirüse yakalandığı ve Alt yapıdan kadroya katılıp forma verilen Kağan ile birlikte yeni transfer Yunus Mallı ilk kez 11 heyecanı yaşadılar. Daha önce 11 şansı bulan Faruk Can ise uzun bir aradan sonra zaruri olarak 11'e geri döndü. Başakşehir deplasmanındaTrabzonspor’da kaleyi 18 yaşındaki Kağan Moradaoğlu korudu. Genç kaleci, Trabzonspor’un ligde kalesini koruyan en genç oyuncu oldu. Bu maçta Trabzonspor'da Kamil Ahmet Çörekçi sahaya kaptan olarak çıktı.
İlk yarıda topun hakimi Trabzonspor’du. Başakşehir topu Bordo Mavililere vererek set oyununa geçti. Daha önceki klasik Aykut Kocaman takımlarında gördüğümüz otobüsü kale önüne park etme savunmasını yaptılar. Rakibi kendi sahalarında karşılayarak, kazandığı toplarla da hızlı kontralar denediler. Buldukları 1 pozisyonu da değerlendiremediler. Trabzon topa sahip olarak özelikle bu set savunmanın arakasına attığı toplaralar pozisyon aradı. 5 tane pozisyon bulsa da beklenen son vuruşları yapamadılar. Karşılaşmanın ilk yarısı başladığı gibi golsüz noktalandı.
İkinci yarıda ilk yarıya benzer bir oyun vardı sahada. Başakşehir Demba Ba ile cift forvete geçince biraz daha önde basmaya başladı. Ev sahibi takım özelikle genç Faruk Can’ın savunduğu kanattan ataklarını yapamaya çalıştı. Başakşehir Crivelli ve Berkay ile buraya yüklendiler ama genç oyuncunun yardımına sık sık Hugo ve Berat yetişti. Karşılaşmanın ilk isabetli şutu 66. Dakikasında geldi. Ekuban topu taşıdı ceza sahası önünde rakibin müdahalesiyle seken topa Bakasetas vurdu top kalecide kaldı. Başakşehir oyun ve mantalite olarak kötü durumda, Trabzonspor'da çok önemli eksikler var ama yine de tek pozisyonlu gecen maçı 77. dakikada Yunus Mallı'nın yerine oyuna giren Yusuf Sarı hareketlendirdi. Oyuna girdikten hemen sonra Yusuf ilkez buluştuğu topta sağ kenardan müthiş taşıdı iki rakibini geçip ceza sahasına girdi düzgün vuruşla topu köşeden ağlara gönderdi. Tek kişilik bu solo gol ile Trabzonspor rakibinden baskı yediği dakikalarda deplasman da 1-0 öne geçti. Uzatma dakikalarında Kağan’dan kritik bir kurtarış geldi. Guldbransen ceza sahası içinde topu aldı vuruşunda Kağan ayağıyla golü önledi. Maçın son önemli pozisyonunda Yusuf Sarı topu aldı rakiplerini bir bir geçti Rafael ona faul yaptı ve ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Trabzonspor böylesine eksik bir haftada deplasmanda 3 puanı Yusuf Sarının ayağından attığı Messi vari gol ile aldı.
Kağan’ın bu maçta değil, asıl bu maç ve sonrasında ihtiyacı olacak tüm desteği hak ediyor. Bana Tolga Zengin’in gençliğini hatırlattı. Zira Trabzonspor taraftarının altyapıdan yetişen her a takım oyuncusuna karşı asıl imtihanı işler kötü giderken başlar. Bazen Kendi çocuklarımıza karşı oldukça acımasız ve tahammülsüz oluyoruz. Caleb Ekuban son haftalarda farklı frekanstan gidiyor. Takımda en güvendiğim ve beklenti içinde olduğum Ekuban beni üzüyorsun. İnşallah en kısa zamanda toparlarsın. Ekuban ile forvet hattı çok savruktu. Bakasetas ve Yunus Mallı dripling özelliklerini kullanıp şut alanı oluşturmadılar.
Aykut Kocaman şaşırtmıyor... Kocaman'a göre,’’Trabzonspor'un galibiyet serisi ve Başakşehir'in mağlubiyet serisi bozulacak, Öyle görünüyor.’’ Oynadığımız oyunun üstünde bir yerdeymişiz de, "Topladığımız puan doğal ve normal değil"miş de... Bu adamın Trabzonspor fobisi hiç eksilmiyor…
Faruk Can'ın oyunun yanı sıra, çok çarpıcı bir hikâyesi varmış, duyunca gözlerim doldu. Trabzonsporlu genç Faruk, 1997 yılında Kocaelispor deplasmanı dönüşü kazada Amcası vefat etmiş. Babası, 2000 yılında doğan oğlu Faruk Can’a amcasının adını veriyor, hatırasını yaşatmak için. Faruk, amcasının hatırasını yaşatmak için onun doğun yılı olan 75 numaralı formasını giyiyor, hatta belki de rüyasını gerçekleştiriyor. Bir futbol kulübünün etrafında gelişebilecek en dokunaklı hayat hikâyelerinden. Belki amcası yeğenini izliyordur, kim bilir? Amcana rahmet be delikanlı...
Sıra Fenerbahçe de şimdi onlar düşünsün…