İstanbul'da üniversite yıllarında hocamız Sinan Çetin, yeni vizyona girmiş bir filme gitmemizi önermiş, ‘dikkatli izleyin, hayata dair önemli dersler çıkarabilirsiniz’ demişti: A Few Good Men (Birkaç İyi Adam)
Tom Cruise, Jack Nicholson, Demi Moore, Kevin Bacon gibi önemli isimlerin rol aldığı, Rob Cruiseer’in yönettiği film, sıra dışı bir hukuk mücadelesini anlatıyordu. Mükemmel bir filmdi, uzunca bir süre hafızama yer edinmişti. 

Filmin ismini de hiç unutmadım, zaten hayata dair çok şey anlatıyordu: Birkaç İyi Adam…

*

Okul sıralarından ayrılıp hayat mücadelesine döndüğümde çok umutluydum. İşimi iyi yapacaktım, çok çalışacaktım, güzel eserler ortaya koyacaktım… Bu konuda hiç taviz vermedim, düşündüm, çalıştım, ürettim.

Ama…

Nedendir bilmem! Hep zorluklar çektim, her adım attığımda karşıma bir engel çıktı. Destek mi, hadi onu geçtik! Hiçbir şeyi beğenmeyen bir çoğunluk ve fikir üretmeden eleştirenler…
Hep ‘Birkaç İyi Adam’ın eksikliğini hissettim, maddi yönünü geçtim, bana manevi güç verecek insanları aradım.. Kadere bak, o koca kalabalıkta, milyonların içinde sadece ‘birkaç iyi adam’a rastladım!

*

Nice zorluklarla çıktığım bu yolda, güzel ülkemin ve şehrimin güzelliklerini ortaya koymaya çalışıyorum. Amacım; gelecek nesle bir şeyler bırakmak ve dünle bugünü, yarını mukayese etmelerine katkıda bulunmak... 

Bu çileli yolda karşıma çıkan ‘Birkaç İyi Adam’dan biri işte; Ahmet Metin Genç. 

Hep önümüze set ören dikenli telleri aşmamızda desteğini ve özverisini bizden, daha doğrusu sanattan hiç esirgemedi. Hep el uzattı bu şehrin yürekli adamı. Hayatı mücadelelerle geçmiş, barışçıl elini herkese uzatabilen bu yürekli adam, bulunduğu makamı, şehrinin değerlerini artırmak için kullanıyor hep.

Kısa bir süre önce çekimlerini tamamladığımız ‘Haydee... Vargit’ adlı filmin öncesinden sonrasına çektiğim zorlukları anlatmayacağım, sadece, Başkan Genç’in yanımızda durmasının verdiği mutluluğu, huzuru anacağım hep.. Bu şehrin kültürüne bir eser daha kazandırmanın hazzını yaşattığı için çok şey borçlu olduğumuzu hiç unutmayacağım..

*

‘Bize her yer Trabzon’ demeyle olmuyor.

İçini doldurmadan hiçbir düşüncenin ve sloganın anlamı yoktur zira.

Bu şehrin mayasında çok farklı bir aroma var. Sanatı bu kadar yoğun yaşayan başka bir şehir daha yok. Trabzon çok çeşitli medeniyetlerin izler bıraktığı bir şehir. Bu izlerin işareti olan çok renkli sanatçıların doğduğu bir yer.

Sanatçı yoğunluğu ile övünüp dururuz da, şehrimizi futbol ve siyaset ikilemi ile meşgul etmekten vazgeçmeyiz hiç!

Unutmayın… 

Bu şehri, müteahhitlerle vs ile değil, sanatla geleceğe taşıyabiliriz ancak..

Ve ‘Birkaç İyi Adam’ın desteğiyle!