İşte bu bizim hikayemiz öyle saf öyle temiz,
Kenetlenmiş ayrılamaz kalbimizde ellerimiz...
Hiç aşık oldunuzmu desem hepiniz bir hatıranızı anlatırsınız mutlaka...
Herkes gibi bende aşık oldum, hemde tutkulu bir aşk hikayesiydi benimkisi, doğduğum büyüdüğüm evlenip çoluk çocuğa karıştığım bu şehire gerçekten aşık olmuştum ben.
Trabzon asırlar boyunca hafızasını kaybetmiş olsada gizemini asla kaybetmemiştir...
Tutkulu bir aşk hikâyesidir bizimkisi.
Doğduğumuz büyüdüğümüz mahalle olan pazarkapı bizleri rüya alemlerinde büyütmüştü sanki.
Ne güzel insanlar tanıdık, ne güzel komşuluklar yaptık, şimdiki neslin bilmediği ne oyunlar oynadık.
Acı ve tatlı günlerimiz oldu ama asla bu şehirden vazgeçmedik.
Tutkulu bir Aşk hikâyesidir bizimkisi...
Öyle bir tutku'ki anlatılmaz.
Sohbetlerimizin baş konusudur Trabzon.
Sayfalara sığmaz!!!
Herkesi heyacanlandıran bir ismi vardır.
İsmini telafuz ederken bile bir heyacan kaplar içimizi.
Hayde eyvallah desek bile bir an önce dönmek bu şehrin havasını solumak suyunu içmek isteriz hepimiz
Tutkulu bir aşk hikâyesidir bizimkisi!!!
Kimsenin olmadığı saatlerde bu şehrin asırlık sokaklarını gezerken, zaman tünelininden geçirip çocukluğumuza o tertemiz duyguların yaşandığı yıllara götürür bizleri.
Sevdikleriniz ve kaybettikleriniz gelir aklınıza, bir hüzün sarar yüreğinizi duygularınıza hakim olamayıp bir kaç damla gözyaşı süzülür yanaklarınızdan, işte ben buyum dersiniz aniden,
Dünyanın neresine giderseniz gidin o duyguyu hiç bir şekilde yaşayamazsınız.
Tutkulu bir Aşk hikâyesidir bizimkisi !!!
Tv'de hava durumunu seyrederken bile bir hasret bir özlem sarar içimizi.
Bu şehir, bizim doğduğumuz şehir, bu şehrin insanlarıyla, taşıyla toprağıyla,havasıyla suyuyla yoğrulmuş hamurumuz.
Asla vazgeçemediklerimizin arasında her zaman birinci sırada gelir.
Hasret ve Özlem sevgiliyedir, hepimizin ortak sevgilisi ise Trabzon'dur.
Trabzon'u tüm benliğimizle yaşamak için korumak lazım, korumak istemeyenlere de bu şehri anlatmak lazım.
Ne güzel demiş büyük şairimiz Nazım Hikmet.
Nasip olmazsa görmek
o günü,
ölürsem
alıp götürün
Anadolu'da bi köy mezarlığına gömün beni,
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar, upuzun
çürür, kara dallar gibi bedenlerimiz,
toprağın altında sağır, kör ve dilsiz.
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
Tepemde bir de çınar ağacı olursa,
taş maş da istemem hani.
Anadolu Trabzon'dur, Trabzon Anadolu'dur.
Tutkulu bir aşk hikâyesidir bizimkisi !!!
Son nefesimizde bile beni memleketime götürün deriz hasretle.
Yaşanmış en güzel yıllar bir daha asla geri gelmeyecek,
Trabzon'a olan sevdamız son nefesimizde bile asla sönmeyecek.
Tutkulu bir aşk hikâyesidir bizimkisi, yaşamayan bilmez...
Yaşayan ve yaşatanlara selam olsun.
Kalın sağlıcakla...