Alo Erhan Bey partimize haksızlık ediyorsunuz, icraatlarını görmezden geliyorsunuz dedi telefondaki hanımefendi...

Dedim ki, mesela... Saymaya başladı. 

Akyazı bitiyor...

Diş Hastanesi bitiyor....

Kentsel Dönüşümler bitiyor...

Kanuni Bulvarı bitiyor...

Botanik Park bitiyor...

Raylı sistem başlanıyor...

Teleferik başlanıyor...

Gülcemal’e başlandı.

Hayvan barınağımız bitiyor...

Yatırım adası geliyor...

Şehir Hastanesi geliyor...

2. Üniversite geliyor...

2 Havalimanı pisti geliyor...

Güney Çevre yolu planlanıyor. 

Çimento fabrikasını kaldırıyoruz... 

Turizm kenti oluyoruz....

14 yıldır bu şehre vaat edilenler saydıklarınız değil mi dedim. Sizce biraz geç kalmadık mı? Sizce bunların çoktan bitmiş, yeni şeylere başlanmış olması gerekmez mi? dedim. 

Samsun dedim, Eskişehir dedim, Bursa dedim, Ankara dedim, görmek lazım, bakmak lazım dedim, 29 günde bitirilen viyadükleri de insanoğlunun yaptığını bilmek lazım dedim.   

Ne kadar büyüğüz, ne kadar markayız, ne kadar...

Büyükşehir dediğimiz Trabzon’da kaç proje hayata geçirebilmişiz. Büyükşehir denince akla ne gelir diye sordum ve sıraladım. 

Büyükşehirde raylı sistem olur

Büyükşehirde teleferik olur

Büyükşehirde eğlence alanları olur, lunapark olur, piknik alanı olur. 

Büyükşehirde şehir plajları olur 

Büyükşehirde üst geçitlerin bir mimarisi olur....

Büyükşehirlerde doğalgaz olur

Büyükşehirlerde merkezde binalar boyalı olur, karkas binaya ruhsat verilmez. 

Büyükşehirde tabelalar arasında uyum olur

Büyükşehirlerde meydanlar yamalı bohça olmaz, taşlar kırık dökük olmaz

Büyükşehirlerin mahallelerinde yollar patates tarlası olmaz

Büyükşehirlerin meydanlarında binaların tadilatları kısa sürer

Büyükşehirde alt yapı 50-100 yıllık planlanır, her gün kazı çalışması olmaz 

Büyükşehirlerde şehrin içinde fabrika olmaz

Büyükşehirlerin modern terminalleri olur

Büyükşehirlerin Limanları büyük olur, şehir dışında olur

Büyükşehrin denizi var ise marinası da vardır, adam akıllı. 

Büyükşehirlerin kendine has yasaları, kararları vardır... 

Kişilerin zevkleriyle, ihtiraslarıyla değil, kurallarla yönetilir büyükşehirler. 

Büyükşehrin tarihi mekanları olur, göz önünde olur, değer verilir

Büyükşehirlerde spor kadar sanat da tutulur konuşulur, yaşatılır

Büyükşehirlerin kendilerine has mimarı olur, bölge bölge planlanır ve kişiye göre değişmez. 

Büyükşehirlerde toplu taşıma halkın ulaşabileceği, kullanabileceği yerlerde olur. 

Büyükşehirlerde özellikle ulaşımda karlılık değil halkın ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. 

Biz bunları farklı dillerde, farklı illerde değil, bu şehirde yıllardır haykırıyoruz, fakat gelinen nokta başta saydığımız, başladık, başlıyoruz, planlıyoruzdan öteye geçmedi. 

Düşünülenler, planlananlar, görselleri hazırlananlar kötü değil, çok güzel şeyler ama geç kalıyoruz, geride kalıyoruz. 

Diğer iller bizi geldi geçiyor. Geçmişte Trabzon’un ilçesi olan illeri, Trabzon’da örnek gösterir olduk. 

Yapılanları görmüyor değiliz, bundan önceki yerel yöneticilerin yaptıklarını da yapamadıklarını da, bundan önceki milletvekillerinin bakanların Trabzon’a kazandırdıklarını da kazandırmadıklarını da biliyoruz. Valilerini de bürokratlarını da çok iyi hatırlıyor ve hizmetlerini anımsıyoruz. 

Ve istiyoruz ki, daha hızlı, daha gözle görülür, daha ikna edici, daha halkın hizmet alanlarına yönelik, daha marka şehir olma özelliğini yansıtacak işlere 4 elle sarılsın herkes. Kavga etmeden, birbirinin açığını arayarak değil daha çok hizmet vermek adına kapatarak hızlı adımlar atılsın. 

Bunlar birer eleştiri değildir, bu söylediklerimiz olması gerekipte olmayanlardır, gecikenlerdir. 

Dileriz birileri bunları görür, duyar, not alır ve başının ellerinin arasına koyup kendini bir silkeleyip kolları sıvar. Tem gayemiz Trabzon’un adına, şanına, namına yakışır, bölgedeki abi konumunu kaybetmemesidir. 

XxX

Trabzon’un Yomra ilçesinde olmasını hiç arzu etmediğimiz, üzüldüğümüz ve kınadığımız bir olay meydana geldi. 60 yaşındaki MHP’li meclis üyesi Hasan Bayrak 5 kişi tarafından feci şekilde darp edildi. 

Belki söyledikleri yaralayıcı idi, belki söyledikleri insanların ailelerine, şereflerine dil uzatılan cinstendi. Kabul edilmesi zor cümlelerdi, hırsızlıkla, yolsuzlukla insanları itham altında bırakmak herkesin kaldıracağı şeyler değil. 

Fakat ülkemizde neler gördük neler. Siyaset ne yazık ki böyle kirli bir oyuna döndü. 

İtiraflar, karalamalar, darplar. TBMM’deki yumruk yumruğa sahneleri neredeyse her ay birlikte izlemiyor muyuz?

Fakat ne olursa olsun bunun karşılığı böyle olmamalıydı. 

Ben tekrar MHP’li meclis üyesi Hasan Bayrak’a geçmiş olsun diyorum Allah’tan acil şifalar diliyorum ve Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu’nun bir daha ama bir daha ilçesinde böylesine bir şey yaşanmasına müsaade edilmemesi adına tüm tedbirleri alması gerektiğini düşünüyorum. 

Ve çevresindeki insanları, ekibini, göze batan her şeyi yeniden gözden geçirmesi lazım. 

Toplantısına katıldık, çok net, çok açık, dobra dobra, namusu şerefi üzerine yemin etti. 

Her baba yiğidin harcı değildir, böylesine ağır ithamlar ve talihsiz bir olay sonrası Trabzon basının karşısına geçip Trabzon’un en ağır yazarlarına kalemlerine cevap vermek. 

Cesaretinden ve davranışından ötürü kendisini taktir ettik.  

Darp olayından haberim yoktu, suçu olanlar cezasını çeksin, yargılansın dedi. Hasan Bayrak ile ilgili birkaç da iddiada bulundu. Önceden makamını gasp ettiğini 2 yıldır da aralarının olmadığını daha önceleri
ailesiyle birebir görüştüğünü kaydetti. 

Samimiyetine inanıyor ve güveniyoruz, bu davayı da en yakından kendisinin takip etmesini ümit ediyoruz. 

Evet İmar eşittir rant demektir. Bu nerede olursa olsun böyledir. 

İhtiyaçtan yeşil alanı imara acırsın rant derler, emsalden imar hakkını hakkı olana teslim edersin rant derler, yasalardaki boşlukları bulur önüne koyarlar onaylamak zorunda kalırsın mesela kentsel tasarımlar gibi, rant derler. 

Bazen öylesine kazanılmış haklar vardır ki vali değil bakan olsanız önüne geçemezsiniz. 

Ve gelişmekte olan ilçelerde yoğun yapılaşmalar her zaman dikkat çekmiştir. Bu dün Beşirli’de oldu, sonra Çukurçayır’da oldu. Yarın belki Arsin’de, Vakfıkebir’de, Sürmene’de olacak. 

Ne olursa olsun, eğer bir yerde bir dedikodu, bir ima, bir duyum var ise 

Bunu temizlemenin en basit yolu kendi kendini denetletmek, müfettiş istemek, gerekirse ‘beni yargılayın’ demektir. 

Sağıroğlu’da bunu söylemese de her zaman şeffaf olduğunu ve defalarca denetlendiğini ifade etti. Şimdi çok fazla yorum yapmadan bekleyip, ilçede yapılacak soruşturmaları ve darp olayının sonuçlarını beklemek lazım. 

Haftanın Bürokratı 
Ahmet Taşan



Haftanın Sözü



Haftanın Mekanı 
Rengarenk Balıkevi