Yeri tartışılıyor olsa da..!

Trabzon uzun yılların ardından beklentisine kavuşuyor.

Otogar.

Biz bunu yeni otogar olarak biliyoruz.

Değirmendere vadisinde.

Önceki gün Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ile beraber otogar inşaatındaydık.. Dere yatağına yakınlığı ile ilgili şikayetleri sordum. Tuttu elimden getirdi dere yatağının olduğu bölümü.

Otogar dere yatağından bir hayli uzakta.

Vadide dere yatağına en uzak yapı olarak gözüküyor.

Yeni terminal binası, görüntüsü ve hizmet alanlarındaki çeşitliliği ile şehrin vitrini olacak. Her şehir için otogarlar, o şehrin marka değerine, değer katar. Bizimki de öyle olacak. Bir de bütün belediye şirketleri terminale taşınacak. Ayı merkezde görev yapacak.

Teknik bilgiler ile sizi yormak istemem. Büyükşehir Belediyesinin resmi internet sitesinde bu teknik bilgiler var. Orada ulaşabilirsiniz.

Gördüğüm kadarı ile binanın yüzde 70’u bitmiş. Çelik ve demir akmasındaki işçilik ve devasa görüntü insanı büyülüyor. Demir ve çelik aksamı Sakarya’dan geliyor. Niye böyle bir sektör Trabzon’da yok diye hayıflanıyorsunuz.

Yüklenici firma Fen Mühendislik

İyi ve özverili çalışıyor. Özveriden kastım, sermayeden yiyor. Yani, ekonomik sebeplerden ötürü, zamanında istihkak alamıyor. Ama işi de bırakmıyor. Trabzon adına teşekkürler.

Zorluoğlu’nun bizzat projelendirilmesinden inşaatına kadar kendi döneminin bu en prestijli projesinin üzerine titrediğini de belirtelim.

Gelecekte demiryolunun da vadiden Trabzon’a geleceği planlanıyorken, otogar daha işlevsel olacak.

Bu ana kadar gördüğüm ve hayran olduğun otogar, Bursa otogarı. Tamamlandığında bizim otogarımız, onu da sollar. Her detay ince bir düşünsel ürün.

Artık bu aşamadan sonra tamamlanmasını ve hizmete açılmasını bekleyeceğiz.

Bu arada, terminali çevresindeki her mülkün değeri aşarı artmış durumda. Zaten bölge, her anlamda revaçtaydı, terminal ile fiyatlar bire beş katlamış. Çevre sakinleri ve yatırımcılar terminalin bir an önce bitmesini bekliyor.

……

Ganita’m benim

Başkan Zorluoğlu ile Ganita’yı da yerinde gördük.

Tek kelime ile harika bir yaşam alanı ortaya çıkıyor.

Her şeyi ile denizle bütünleşiliyor.

Birbirine bitişik üç koy, şehrin nefes alınacak yeri oluyor.

Yaşam alanı ile ne anlıyorsanız, Ganita’da var.

Denizi izlemek istiyorsanız, seyir balkonu.

Denize nazır sırt üstü uzanmak istiyorsanız, o da var.

Denize dokunmak istiyorsanız, o imkanınız da var,

Denize karşı balık yemek istiyorsanız, eli ayağı düzgün VİP restoranlar da var.

Kısacası her şey var.

Yeşil alan var.

Bir nefeslik dinlenme alanları da.

Yürüyüş ve bisiklet yolları da.

Ganita, eskisinden daha güzel olacak.

Bir kenara oturup, başınıza dikilerek ne alırsınız diyecek olanlar yok.

Merakla ve dört gözle bitmesine bekliyoruz.

Ganita bittiğinde tek korkum, korunup kollanması.

Başkan Zorluoğlu, Ganita halkın hizmetine sunulduğunda 7/24 zabıta kontrolünde olacağını da söyledi.

Tabi o projenin daha anlamlı olması için, Kalepark’ın halka açılması gerekiyor.. Halka ha, imara değil.

Düşünebiliyor musunuz?

Ganita bittiğinde bir tahta merdiven ve o kayalıklara uyumlu bir asansör ile Kalepark’a çıkıyor oradan şehrin kokusun alıyorsunuz.

Gelecekte bir gün o da olacak.

Hele bir Ganita’nın keyfini yaşayalım.

Son söz, Zorluoğlu şehir adına koca bir teşekkürü hak ediyor.

İşgal altındaki bölgeyi Trabzonlulara kazandırdığı için.

….

Ganita’da denize girilebilecek mi..?

Hemen söyleyelim hayır.

Denize girilemeyecek.

Koyda denize girilebilecek yer yapılmayacak.

Bunun gerekçesi de çevre disiplini korumak.

Denize girilemeyecek ama, denizle bütünleşilecek.

Ha, bana sorarsanız, birbirine üç yapışık koyun birinde denize girilebilecek yer de olmalı. Süreç içinde bakın o da olacak. Kamuoyu baskısı bunu gerçekleştirecek.

Ganita, her kesimden insanın yararlanacağı bir yer olarak planlanıyor. Koy, plaj gibi düşünülmüyor. Ama denizin keyfini çıkarmakla ilgili her ayrıntı düşünülmüş.

Peki, şehirde yürüyüş mesafesinde nerede denize girecek Trabzonlu?

Doğa bize bunu bağışladı.

Ayasofya kavşağı altındaki o müthiş alan.

Başkan Zorluoğlu, bu alanın denize girilecek şekilde plaj yapılması için kolları sıvamış durumda.

Bu arada Yalıncak plajı hizmette. Bunu da hatırlatalım.

…….

Tarih fışkırmıyor, tarihin kendisi.

Kadınlar Pazarı inşaatı başladığında bu şehrin 2 bin yıllık tarihi kalıntıları ortaya çıktı. Çaktırmadan bazı alanları kapandı. Ama hem bilim insanları hem de Trabzonluların hassasiyeti ile bazı alanlar arkeolojik kazı bölgeleri ilan edildi.

Şimdi, orada hasır bilezik örülürcesine ince detay bir çalışma var.

İşin başında bir kadın arkeolog, kadın hassasiyeti ile 2 binlik tarihin gün ışığına çıkmasını bekliyor.

Hani deriz ya, Trabzon 4 bin yıllık şehir.

De, bu 4 binlik yıllık şehir ile ilgili neyimiz var?

Hiçbir şeyimiz yok.

Şimdi bir açık hava müzesi kazandırılıyor Trabzon’a.

Çalışmaları başındaki arkeolog birlikte surların önünde çektirdiğimiz fotoğrafı dikkatinize sunuyorum.

Sur girişi kapısı olarak düşünülen bölümde, 2 bin yıl önce zamanın insanlarınca başka bir yerden getirilip monte edilen şu taş oyma kalıp.. Bu zamana kadar surların yağma edilmesinden ayakta kalarak gelmiş.  En dikkat çekici tarihi kalıntı bence bu.

Adrian olarak bilinen Pazarkapı’daki  Bizans limanı, şehrin giriş yeri. Sur kapısının üstüne konular bu işlemeli motiv zamanın insanları tarafından bir başka yerden alınıp getirilmiş.

Neresi olabilir?

Rivayet farklı.

Santa’dan da, gelmiş olabilir.

Şehir tarihi kadar çok eski bir motiv. 4 bin yıllık, hatta daha eski.

Gözümüz gibi bakmalıyız..

Bizans döneminden kalma sikkeler işte böyle aranıyor..

……..

Betonu sevmeyen başkan..!

Ortahisar bölgesinin tarihi özelliği ile gün ışığına çıkması için Başkan Zorluoğlu elinden geldiğince çapa sarf ediyor. Bu alanın, tarihi güzellikleri ile bir merkez olması geçmişe dayanan bir proje.. Zaman zaman dokunuşlar yapıldı ama şimdi daha planlı ve gerçekçi adımlar atılıyor.

Hisar Kent olarak adlandırılan proje ile Ortahisar tarihi kimliği ile öne çıkacak. Türkiye’de bunun örnekleri çok. Trabzon çok geç kaldı. Hisar Kent ile Ortahisar bölgesi tam bir Osmanlı-Cumhuriyet bölgesi karışımı bir yaşam alanı olacak. Ankara’daki Hamanönü gibi olacak Hisar Kent..

Başkan Zorluoğlu, betonu sevmeyen bir yapıya sahip.. Yeşil alanların çoğalmasını istiyor.

Kafasındaki bir proje de Vadi Park..

Zağnos vadisi, yapıldı ama pek de halk tarafından kullanılmıyor. Atıl kaldı. Halkın ilgisini çekmek için Vadi Park adı altında bir proje hazırlandı. Projede çok detay var. Halkın bölgeye ilgisinin artması için Vadi park adı altında tamamen, yaşam alanı olarak projelendirilen alanda macera parkı projelendirildi. O parkta neler olacak;

-Zipcoster

-Go-Kart

-Zipline

-Tırmanma duvarı

-Dev salıncak

-Güvenli ip parkuru

-İllüzyon Müzesi

-Çocuk Atölyeleri

Vadi, tam yaşam alanına dönüştürecek bir proje.

Peki, bu işin ilk adımını atmak için para nerede derseniz?

Trabzonlu bakan Mustafa Varank, ilk adım için gerekli mali yardımı yapmaya söz verdi. Hatta, belediye bütçesine girdi bile..

Şimdi, hadi bakalım demek bize düşer..