Trabzonun nüfusu 2023 sonu itibariyle 824.352 bin olup, bu nüfusun 415.312'si kadın ve 409040 ise erkekten oluşmakta ve kadın nüfusu erkek nüfusundan 6272 daha fazladır. Bu nüfus toplam 4628 kilometrekarede yaşamakta ve kilometre kareye 178 kişi düşmektedir. Kent merkezlerinde yaşayan nüfus ise 766782 olup kirsalda yıl on iki ay yaşayan nüfus ise 0/05,98 oranıyla 57570 kişidir. Bu verilerdende kırsaldan kente yoğun bir göç haraketi olduğunu görmek mümkündür. Buradan yaklaşımla 18 ilçe içerisinde nüfusu en faza artan ilçe ise Yomra olmuştur. Bu artış doğal olmayıp demografik yapıdaki değişen sosyal profil kültürel anlamdada Yomra ve Trabzonun geleneksellikleriyle örtüşmeyen bir yoğunlukta gelişmektedir. Ayrıca miras, arazi satın alma aktivitelerinide kısıtlayan bu durum, doğan bir çocuk için muhakkak olması gereken 400 metrekare alandada önemli kısıtlara sebep olmaktadır.

Yani doğan bir çocuk doğal toprak hakkındanda mahrum olarak dünyaya gelmektedir. Böyle oluncada sosyal toplum dışı gelişmeler,insanların ileriye doğru uzanan yıllarda yaşam haklarında ciddi sıkıntılar çekeceği bir gerçektir. Sadece sorun bundan ibaret olmayıp, 2023 yılı sonu itibariyle kayıtlı işsiz sayısı 30.090 olup,bu sayı içinde kadınların oranı 0/053.2; ve 15-24 yaşındaki gençlerin oranı ise 0/017,9 dur yani il nüfusu içindeki 123.654 genç'in 22.134'ü işsizdir. Manzaranın temelinde yatan ve çözüm bekleyen ama bekleye bekleye kronikleşmiş sorunlar ise; Trabzon ilinin bir türlü sanayi kenti olamaması, Belediyelerin, diğer kamu kurumlarının ve özel sektörün istihdama yönelik yatırım yapmamaları, Deniz taşımacılığının devre dışı kalması, Turizmin çeşitlendirilerek geliştirilememesi, Tren yolu ihtiyacının sadece tartışmadan öteye gitmemesi, Üniversitenin Trabzonla bütünleşmede çok kenarda kalması, Trabzon'un sırtını denize dönmesi,Tek ürüne dayalılığın alternatiflerinin geliştirilememesi.

Kırsal kesimde kurumsal örgütlenmenin üretim bazında(Kooperatif,Birlik vs.) geliştirilip girişimci yaratılamaması, Üretilen ürünlerin hammadde olarak satılmasının önüne geçilemeyip, mamul madde üretimine evrililememesi, Erişim ve ulaşımdaki sıkıntıların giderilemeyişi, Esnafın ticari sirkülasyonda yeteri ölçüde GSMH'ya katkı verememesi, Toprakların miras yoluyla ekonomik olmayan parçalara bölünmesi, Futbol gibi etkin bir toplumsal birlik içeren olayda istikrar tutturulamaması, İlin dışardan yılda ortalama 30 bin göç almasının önüne geçilemeyişi, Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen ve ne için geldiği, aynı zamanda Türk olmayan unsurların gelerek ilde yerleşmeleri ve tüm yaşam hayatlarının devlet garantisi altına alınması, Trabzonun genel anlamda misyonunu ve hinterlantını hızla kaybetmeye doğru gitmesi, Başta siyasiler olmak üzere bu kadim kenti yönetenler ortaya ciddi çözümler koyma anlamında hiç gayretkar olmamaları.

Trabzonun temel sorunu olan "Kentsel Değişim" konusunda kablunbağa hızının altında kalınması ve üretilen konut ile işyeri fiyatlarının astronomik rakamlardan satışa sunulmaları, Bölgesel kalkınma planlarıyla çevre düzeni planlarının sadece kağıt üzerinde kalması, Bizzat siyasi rant amaçlı hazırlanıp söylemlendirilen projelerin;
Gemi yapım ve onarım tersanesi, Maçka meryemana üstündeki üç obada yapılacak onaltı slalomluk kayak merkezi, Ordu Ünyeden başlayıp Çambaşı yaylasından Giresun Kümbet yaylasına uzanan ve ordan Zigana Erikbelini takiben Anzer yaylası güzergahından Arhavi ilçesinde karadeniz sahil yolu arterine birleşen 350 kilometrelik güney çevre turizm master plan projesi, Trabzon güney çevre yolu projesi, Raylı sistem projesi, Arsin yatırım adası ve yerinde otel yükselen Dünya ticaret merkezi gibi sanal projelerle Trabzonun çok önemli yılları çalınmış şimdi ise kara bir sessizlik devam etmektedir.

Daha önemlisi bu sanal projeler yetmezmiş gibi birde ilimizin Cumhuriyetle başlayan ve günümüze kadar himaye edilen tüm varlıklarıda tamamen satılmıştır. Yomra kaşüstü süt fabrikası, Yomra ziraat meslek lisesi ve tüm tarımsal üretim arazileri, Yılda 2.5 milyon sebze fidesi üreten sera, Liman, Et balık kurumu, Düzköy tohumluk patates üretim istasyonu, Işıklar hidro elektrik santrali, Arsin Yeşilyalı kereste deposu arazisi, Düzköyün üstündeki kamuya ait merada Toki konutu yapılması, Vakfıkebir kamağa düzündeki merada Toki konutu yapılması, Kamuya ait patika yollar, Eski köy okulları ve arazileri satılmış, Trabzon çimento fabrikası Aşkaleli bir firmaya satılmış, Trabzon limanı yönetimsizlik yüzünden işlevselliğini kaybederek bu imkan Samsun limanının eline geçmiş ve süreç devam etmektedir. İlimizde yılları kapsayan zaman içinde oluşturulan birikimler satılarak büyük bir zarar verilmiş
yani bir çökertme eylemi gerçekleştirilmiştir. Artık Trabzon geri dönüşü olmayan bir mecraya sürüklenmiş ve burdan yeni bir çıkış yapma imkanıda olası görünmemektedir.

Görüldüğü gibi planlı bir şekilde artırılan Trabzon varlıkları üzerine hiç bir şey konulmadan satılarak bir ölçüde ekonomik ve istihdam açısından çökertilmiştir. Tüm bunlar olurken sessiz kalınarak tartışmayla zaman kaybetilmiştir. Şimdi ise aynı tartışmalar hiç bir sonuç alınmayacağı bilindiği halde sürüp gitmektedir. Yani yukarıda anlatılanlar toplumun sosyolojik dengesinide bozmuş ancak, telafi makamı hala ortalıkta görünmemektedir. Satılan varlıkların yeniden hayat bulması imkansız olduğu gibi yenilerinin yapılmasıda o derece zor görünmektedir(Lojistik bölge yer tespitinde olduğu gibi) Özetin özeti coğrafyacı bir yaklaşımla ekoloji ve ekosistem açısından bölge bazlı stratejiye yönelik değerlendirme yaptığımızda, TRABZON bulunduğu konumu ve kendi kabuğuna kapanmışlığı haketmemektedir. Onun için bir an önce bu stabil durumdan kurtulmanın projeksiyonlarını en radikal bir şekilde belirleyerek,acilen gidişata müdahale edilmelidir. Yoksa genel ve bölgesel gelişmelerin seyri Trabzona daha fazla zaman tanımayacak, misyon kaybettirecek ve önceliklerini korumada yetersiz kalacaktır. Hazıra kese dayanmaz.