Fatih'in fethettiği Yavuz'un yönettiği Kanuni'nin doğduğu şehir koreografi içeriği yediden yetmişe taraftar desteği ve şöleni eşittir galibiyet oldu.

Dün akşamın olmazsa olmazıydı ve muhteşemdi.

Bu güzellikleri yaşatan herkese kalbi duygularımla teşekkürü bir borç bilirim...

Dilerim nice şölenlere....

Dönelim maça...

Trabzonspor adına beraberliğin bile yetmeyeceği mağlubiyetin asla düşünülmediği karşılaşmada ilk yarı iki takımda birbirlerine elense çekip kaçak güreştiler futbol adına hoş görüntüler yoktu.

Ancak kora kor müthiş mücadele vardı.

Ben böyle mücadeleyi özlemiştim...

İyiydi de yeterli değildi.

Bordo mavililer için bu anlayışla ikinci yarıya hızlı başlayarak presi elden hem bırakmadılar öne oynadılar hemde gol aramaya başlarken Visca ile buda kaçar mı denilecek golü kaçırdılar.

Bu pozisyon saç baş yoldursa da gelecek gollerin habercisi gibiydi.

Her daim olduğu gibi çilingir Bakasetas çıktı sahneye Maxi Gomez'e al da at dercesine attığı şık pası usta vuruşla gole çeviren bu oyuncu tribünleri adeta bayram yerine çevirdi.

Golden sonra başta Umut olmak üzere adeta gol yarışına girdiler.

Şayet bunlar golle sonuçansa idi tarihi hezimet olurdu.

Fenerbahçe için bu sefer sahne sırası Dijaniny oldu.

Trezeguet'e attırdığı gol de enfesti.

Trezeguet bu golle 6 puanlık galibiyete hem nokta koydu hem de hizaya geçin efendiler lig şimdi başlıyor iltimatonunu vermiş oldu.

Dünkü bu anlamlı galibiyette imza atanları öne çıkanları da yazmak isterdim.

Ancak yedeği ile asılı ile takımda geri kalan yoktu ki et tırnak gibi idiler vesselam.

Son olarak Fenerbahçeliler fuzuli yaygara çıkarmasınlar ve çamura yatmasınlar!

Hakem Umut Meler'in kartlarının hepsi doğru idi acaba ne derler diye korkak davranıp rica minnet maç yönetmedi.

Gördüğünü çaldı umarım diğer neme lazımcılara örnek olur.