John Logie Baird’i tanır mısınız, bilmem.

Gerçi nerden tanıyacaksınız…

Adamcağız 14 Haziran 1946’da, henüz 58’indeyken sizlere ömür…

Neyse.

John Logie Baird kimdir, cevap verelim.

1988 yılı Ağustos ayında, İskoçya’nın Helensburgh şehrinde normal doğumla dünyaya gelmiş bir isim John Logie Baird.

Kendisi, televizyonun babası…

Yani onu icat eden mucit…

Küçüklüğünden beri elektrik/elektroniğe pek merakmış bay Baird.

Öyle ki.

Petrolle çalışan jeneratörle tüm evini aydınlatmayı başarmış.

İşi ilginç kılan…

Ne TEDAŞ, ne YEDAŞ varmış o dönemler.

Dolayısıyla.

Geceleri ışıl ışıl olan evi, koca şehirde tekmiş.

Hayalini paylaşıp,“Ben bunu yapacağım” dediğinde…

Deli demişler adama.

Yılmamış…

Yapmış.

Yetinmemiş.

Dahası için de uğraşmış.

Nitekim.

1923 yılında bütün hayallerini bir kutuya sığdırmayı başarmış.

Bugün hayatımızın neredeyse tamamına hâkim, adına televizyon dediğimiz o kutunun, fiziki yapısıyla birlikte, içeriği, kullanım amacı da değişmiş.

Demek istediğim.

Evvel zaman içinde…

İskoç mucidin sesli görüntülü iletişim ve haberleşme gayesiyle insanlığa sunduğu televizyon, günümüzde adeta insanlığı insanlığından soğutmaya yarayan bir buluş olarak kullanılmakta.

Başına kitleleri toplayan şimdiki televizyonları kendi sınırlarımızda değerlendirecek olursak;

Görüntü ve sesler zaten HD.

Amiyane tabirle, kültürel değerlerimize bodoslama dalıp, ahlak yapımızı erozyona uğratmış zamane televizyonları.

Bundan mütevellit, kafamda bir deli soru.

Diyorum ki;

Rahmeti eksik adamcağız memleketimizde bugün yaşasaydı…

Elinde kumandayla eserinin karşısına geçseydi…

Devamında.

Kanal değiştirdikçe;

-Kimin kime nasıl tecavüz ettiğinin…

-Kimin kimi öldürüp, hangi sobada yaktığının…

-Hangi sapığın hangi kadının peşine takılıp, onu nasıl doğradığının…

-Kimden olduğu DNA ile sabitlenmeye çalışılan koca delikanlının, kaç kişiye baba dediğinin…

-Ruh hastası sözde hocaların küçücük çocuklara neler yaptığının…

-Ahlaksızlığın…

-Edepsizliğin…

-Rezillik ve kepazeliğin topluma servis edilmesinde, araç olarak kendi icadının kullanılması karşısında acaba ne yapardı dersiniz?

Siz ne düşünürsünüz bilmem ama benim şahsi kanaatim, televizyonun babasının tövbe edip imana geleceği yönünde!