Trabzon’un gündeminde çok tartışılan iki konu var.

Bunlardan biri trafik diğeri altyapıyla bağlantılı TİSKİ ve tabi ki cezaları…

Trafiği daha net konuşmak için yine TİSKİ’nin bağlı olduğu Büyükşehir Belediyesi’ni bekleyeceğiz. Ve de Ulaşım Ana Master Planını...

Hala Meydan bölgesi, Kahramanmaraş Caddesi beklemede…
“İhale yakın, sorun yok” deniyor, Gazipaşa’da ise çalışma sürüyor.

Kaldırımlar genişliyor, park eden araçlara imkan vermemek için yollar daraltılıyor, caddedeki taşıtların dur - kalklarına ise cepli çözümlerle çare aranıyor…

Bunlar şehir içi trafiğini etkileyecek faktörler.
Yani anlayacağınız parklanma yapılmadan trafik akışı kesintisiz devam ederse Meydan bölgesinde trafik sıkışıklığı olmaması hedefleniyor. Tabi burada olağan dışı faktörleri dikkate almadan konuşuyoruz…

Yıl sonunda planlanan Kahramanmaraş Caddesi’nin trafiğe kapatılmasıyla şehri farklı sorunlar da bekliyor…

Bunları şimdiden işin ehli olan ekiplerle öngörmek ve planlamak da yetkililerin işi…

Karadeniz Sahil Yolunun, Çömlekçi bölgesindeki sorununu da trafik konusunda uzman olan İl Emniyet Müdürü Kenan Aydoğan’ın dubalı yöntemleriyle çözme denemesi devam ediyor
Meydan bölgesi, Gazipaşa ve Çömlekçi’deki hamleleri ve trafik ekiplerini konuşlandırması işe yaradı diyebiliriz.

Ne yapsın Kenan bey, şimdi de yıllardır Çömlekçi kavşağında; karayolları tarafından trafik ışıklandırmalarında olsun, kavşak düzenlemelerinde olsun becerip iki hamle yapılmamış, o da bir çare nasıl çözerim yoluna gidiyor.

Bu günlerde uluslararası yolda bir şerit daraltma denemesi yapıyor…

Dubalarla, Çömlekçi bölgesinde Rize - Trabzon istikametinin bir şeridini daraltıp, Meydan bölgesinden inen araçlara trafiğe katılma kolaylığını sağlandı

Tehlikeli bir deneme…

İnsanlar ne var orada diyerek, şimdilik yavaşlıyor ama alışıldığında güzel bir uygulama olacak gibi duruyor.

Fakat araç sayısı aynı ve daralan bölgede bir şerit daha gidiyor.

İşi uzmanına bırakıp izleyelim. Tutarsa ne ala, tutmazsa kendisi de zaten ‘sökeriz’ dedi.
En azından çabalıyor gayret gösteriyor…

Siyasi iradenin şehrin taleplerine geç reaksiyon göstermesi nedeniyle deneme yanılma yöntemleriyle çözüm bulmaya çalışıyoruz.

Tanjant zamanında bitseydi, Kanuni Bulvarı zamanında yapılsaydı bugün Güney Çevre Yolu da bitmiş olurdu…

 ---

Gelelim Trabzon’daki altyapı çalışmalarına ve Büyükşehir Belediyesi’ne…
TİSKİ, Büyükşehirin stres topu adeta.
Bir nevi koruma kalkanı.

En ağır eleştirileri TİSKİ üzerine çekiyor, hal böyle olunca Büyükşehir çoğu zaman radara girmiyor.

TİSKİ’nin AK Parti’nin kemik oyunu koruduğu taşrada vatandaşa uyguladığı 1.750 TL’lik cezalar ile ilgili ilçe teşkilatlarından, AK Parti’ye uyarı üzerine uyarı geliyor!

Parti’nin üst düzey toplantılarında da söz dönüp dolaşıp TİSKİ’ye geliyor.

Biraz araştırdığınızda aslında ilçelerde çok önemli yatırımların yapıldığına şahit olacaksınız ama kimse bunları konuşmuyor. Herkes sorunları, cezaları konuşunca yapılanlar göz ardı ediliyor.

Cezalar konusunda TİSKİ Genel Müdürlüğü olsun Başkan Murat Zorluoğlu olsun zaman zaman parti binasındaki bilgilendirmelerinde bu cezaların abone sayısına oranla düşüklüğünü, abartıldığı kadar çok ceza yazılmadığını, sadece bilinçli ve kasıtlı olarak göstere göstere kaçak su kullandıkları için bu cezayı yediklerini, işini düzgün yapan hiç kimsenin cezaya muhatap olmadığını, onların hakkını da savunmak gerektiğini anlatıyor.

Bu da parti kanadında yumuşamaya neden oluyor. Ama cezaların yoğunlukta olduğu ilçelerde kazan kaynıyor.

Ak Parti İl Başkanı Sezgin Mumcu ve ekibindeki birçok kişinin Büyükşehir ile ilgili kötü algısı kırılmış durumda fakat küçük - büyük tüm olumsuzluklar bir bir genel merkeze iletiliyor.

Bu arada Genel Merkez Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkanı Mehmet Özhaseki’nin de Murat Zorluoğlu’nun; çok yakın gönülden dostu olduğunu, gördüğü her yerde kendisine  sorulmasa bile övgüyle bahsetmek için azami gayret sarf ettiğini söyleyelim.
Partinin bu alandaki en yetkili isminden her seferinden böylesine övgülere mazhar olmak kolay değil.
Yani buradan bazı şikayet gidebilir dedik ya. İşte ne kadar şikayet giderse gitsin, gideceği yer Zorluoğlu’nu kayıtsız şartsız destekleyen, kendisinin çalışkanlığına güvenen ve seven bir kişinin yönetiminde…

Ben iki yıl sonunda çok güzel bir Trabzon’a kavuşacağımızı düşünüyorum.
Sahiliyle buluşmuş,
Modernizasyon anlamında kendine gelmiş,
Çağa yetişmiş,
Merkezde kaldırım ve yol düzenlemeleri tamamlanmış,
Kahramanmaraş ve Uzunsokak cephe sağlıklaştırmaları bitmiş,
Merkezde ve ilçelerde altyapı çalışmaları başlatılmış, çoğu tamamlanmış,
Ganita sahil bandı Faroz ve Beşirli ile birleşmiş, güzelleşmiş…

Bu işleri Başkan Zorluoğlu 2023 seçimlerine yetiştiremese de kendi seçimi olacak olan 2024 yerel seçimlerinde partisine önemli katkılar sağlayacaktır…

Bugünkü eleştirilerin seçim arefesinde çok aza ineceğini tahmin ediyorum…
Zaman da su gibi geçiyor…
Başkan Zorluoğlu’nun yaklaşık 1800 gün olan görev süresinin yarısından fazlası geçmiş durumda…
2019 yerel seçimleri sonrasında yaklaşık olarak 950 günlük süre geride kalırken, sandığa 850 gün civarı kaldı…
Son virajda çalışmaları meyvelerini vermeye başlayacak gibi görünüyor…

AK PARTİLİLER VE REİSÇİLER
Bu sadece Trabzon’da değil Türkiye’de dilden dile dalga dalga yayılan bir hareket, bir tepki, bir başkaldırış

'Ölümüne reisçiyim ama Ak Parti'de gidişat iyi değil', 'Reis’e desteğim tam ama partimizde gidişat kötü', 'Başkanlık seçiminde Reis'e tam destek ama milletvekilliği seçimlerinde oy kullanmayacağım veya listelere bakacağım' söylemlerini çok sık duyuyoruz

Sebebi yeni gelenin eskileri itmesi, devre dışı bırakması, kamuda ve yerel yönetimlerde Ak Partililere zulmedilmesi, eskinin yeninin tercihlerini veya davranışlarını beğenmeyerek gruplaşması…
Genel merkezin tabandan kopuk siyaset gütmesi.

Geneldeki bu durum partinin en ücra köşelerine kadar inmiş durumda.  

Reisçi tayfa, AK Partili veya davacı tayfaya karşı...

Görünürde kavga yok, ama alttan hesaplaşma ince dokunuşlar var.

Zaman zaman posta koymalar, tehdit etmeler var ama kendi içlerinde.

Genel seçimlerde AK Parti’nin oy oranı düşerse ki anketler şu anda düşüş eğiliminde olduğunu iddia ediyor, emin olun sebebi bu Reisçi-Partili kavgası olacak. Özellikle milletvekili listelerindeki isimler en belirleyici faktör olacak.

Bu söylem veya gündem, bir dönem daha alevlenmişti sonra Cumhurbaşkanı, parti genel başkanı olarak sert söylemlerle uyarmış ‘partimiz AK Parti’dir’ demişti.

Fakat şimdi işler değişir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan yine partisine kalkan olur mu?
Bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Bu arada en çok merak edilen, tartışılan muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘adayım’ demiyor en güçlü iki isminde (İmamoğlu ve Yavaş) önünü kesti, “belediye başkanlıklarını yapsınlar” dedi.

CHP Milletvekili İlhan Kesici ismi yaygın medyada sıkça konuşuluyor, yıpratmamak ardına muhalefet açıklamıyor olabilir ama muhalefetin ortakları da bu isme karşı bir tepki açıklaması yapmadı. O nedenle Kesici ismini bir kenara not edelim.

Bir de DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ismi Ankara kulislerinde geziyor, seçim tarihi açıklanana kadar gündeme asla getirilmeyecek şartı konulmuş, seçim yaklaşınca Cumhurbaşkanı adayı olacak isim açıklanacakmış. Teşkilatların zayıf olduğu yorumu ve tespiti Babacan hesabının başka olduğu yorumunu da beraberinde getiriyor,

Ortalık karışık, çok derin hesaplar var, ama ben yine söylüyorum İYİ Parti’ye dikkat…
Cumhurbaşkanlığı seçiminin en belirleyici aktörü olacak olan İYİ Parti, parlamenter sistemi şartını kabul ettirirse herkesi ters köşe yapabilir.  

DÖRT BÜYÜK YOKTUR
Trabzonspor namağlup olarak liderliğini sürdürüyor.
Allah nazarlardan sakınsın.
Böyle giderse ki gitmemesi için hiçbir olumsuz gösterge yok, ligin bitmesine haftalar kala Trabzonspor şampiyonluğunu ilan edecek gibi görünüyor.
Aslında çok garantici biri olarak peşin konuşmayı hiç sevmem.
Çünkü Türkiye futbol liginde yuvarlak olan sadece top değildir!
Allah korusun iki haksız penaltı, iki beraberlik, iki mağlubiyetle her şey bir anda tepetaklak olabilir. Daha 24 maçımız var.

Bu nedenle Abdullah Avcı’nın da en çok korktuğu rehavet konusunda şehri, takımı ve yönetenleri uyarmak isterim.
İyi günde herkes dost olur, kötü günde ise herkes kaybolur ve düşmanın çoğalır.
O nedenle sessiz sedasız, emeğimizin bileğimizin hakkıyla devam edelim. Güzel bir kongre ile suyu bulandırmadan mevcut başkanımıza en güzel yönetimi kurabilmesi için kolaylık sağlayalım.
Yönetimin fedakar, cefakar, sessiz kahramanlarını unutmayalım.
Bir de şu 4 büyük yoktur diyenlere iki çift laf edelim.
Puan durumuna bir göz atmalarını önerelim.
Evet puan durumunda 4 büyüğü göremiyoruz şu anda tek büyük TRABZONSPOR’umuz var.
“4 büyük yoktur” diyenlere en güzel cevabı puan durumu vermektedir…
Zaten Trabzonspor’un da 4. büyük gibi bir sıfata ihtiyacı yoktur.
Trabzonspor tertemiz tarihiyle zaten büyüklerin en büyüğüdür.
14. haftada namağlup bir Trabzonspor,
En yakın rakibine 10 puan fark atan bir Trabzonspor,
2,19 puan ortalamasına sahip bir Trabzonspor,
Ligde 270 gündür kaybetmeyen bir Trabzonspor,
7 haftada 21 puan alan bir Trabzonspor….
Bu takım Türkiye’nin dört bir yanında bulunan Bordo Mavi yüreklere büyük keyif veriyor…