Trabzon cadde ve Sokaklarında Katar Emiri Tamim’  Bin Hamad Al Tan’In posterleri asılmıştı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Trabzon’daki en büyük spor yatırımı olan Şenol Güne Kompleksi’nin açılışına bir devlet başkanını çağırmıştı, Katar’ın Emiri Tamim’i. 

Çok eleştirenler oldu, ne işi var katar emirinin fotoğraflarının Trabzon sokaklarında dendi.

Katar Emirinin Trabzon’a gelişinin ardından, burada Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşme sonrası QNB hızlı bir şekilde Finansbank’ı satın alıp, yine hemen ardından hızlı bir şekilde Trabzonspor’a sponsor oldu. 3 yıllığına bugünün parası ile 27 milyon TL’ye. 

Emir bahane sponsorluk şahane demedik, Katar ile bağlar daha da sıkılaştı, Katar’a uygulanacak ambargo tehdidinde Türkiye Arap ülkelerine resti çekti, Müslüman Müslümanın yanında olmalı dedi, asker gönderdi, ambargo nedeniyle gıda gönderdi. Katar bizden fakir miydi, Katar bize muhtaç mıydı? 

Tabi ki hayır, fakat önemli olan niyetini ve tarafını belli etmekti. 

Tüm bu gelişmelerin ardından Katar’dan Türkiye’ye Trabzon’a da turist akını başladı.  Var olan Türkiye sevdası perçinleşti.  

KATAR DAVETİ VE TRABZON’UN BÜYÜKLÜĞÜ 

Gelelim QNB’nin Trabzonspor’u Katar’a davet etmesi meselesine, sponsorluk anlaşması esnasında aslında bu davet yapılmıştı, Trabzonspor Katar’a davet edilmişti. 

Al Sadd takımı ile maç için Trabzon’dan THY’ye ait uçak ile havalandık, 78 kişilik kafilede yerel yöneticiler, siyasi parti temsilcileri, TTSO yöneticileri ve çok sayıda gazeteci vardı. 

Davetli listesini Asbaşkan Ahmet Çubukçu yaptı. Davet edilen birçok isim pasaportu olmaması nedeniyle gelemedi. 

Bazıları da beni değil, eşimi dostumu, kızımı oğlumu, akrabamı arkadaşımı göndereyim teklifinde bulundu. Buraların çok da önemi yok.  

Katar’a indiğimizde tam bir devlet protokolü ile karşılandı Trabzonspor heyeti, VIP araçlar, güvenlik görevlileri, yardımcı kişiler, Havalimanından bir geçiş yaptık ki sormayın, belkide Katar’a öyle bir girişi kendi bürokratları bile yapamıyordur.

Sorgusuz sualsiz ve sorunsuz. Ne bir arama, ne bir tarama, ne bir sorgu sual, ne bekleme. Trabzon’da Valiliğe o kadar kolay giremezsiniz.  

Bir devlet başkanı nasıl geçiyorsa öyle geçti Trabzonspor heyeti. 

Misafirperver Katarlılar heyeti kapıda kucakladı. Çünkü heyet Trabzonspor gibi büyük bir markayla gelmişti ve Trabzon siyasetinin ticaretinin, yerel yönetiminin ve basının önemli isimleri oradaydı. Katarlıların bundan haberi vardı. Ve hiç hata yapmamak için öylesine çaba harcıyorlardı ki, görülmeye değerdi. 

İstirahat için Doha’nın en ünlü oteli W Doha Otel’de vardığımızda herkes masanın üzerinden ismi yazılı zarfları alarak, hoş geldiniz ikramlarında tadına bakarak kimsenin müdahalesi olmadan odasına çıktı.

İkramların üzerindeki ‘Bize her yer Trabzon yazıları, Trabzonspor logolorı ve benzeri jestler şaşırtıcıydı. 

Sistem öylesine seri ve sistematikti ki, kimse kimseye ne olacak, nasıl olacak, nere gideceğiz nerede kalacağız, nasıl yapacağız deme ihtiyacı duymadı. 

USTA DERTLEŞTİ 

Ziyaretin ikinci gününün sabahında kahvaltılı bir toplantı tertip edildi. Başkan Usta Trabzon’dan gelen siyasetçilerle, ticaretçilerle, yerel yöneticiler ile, efsane futbolcular ile adeta dertleşti. 

Takımın kötü gidişinden duyduğu sıkıntıyı anlatırken içeride yaşanan bir takım kurnazlıkları, kütü niyetli insanların Trabzonspor üzerinde sağlamaya çalıştıkları rantları tek tek anlattı. 

Bunları anlatırken salondaki birçok kişi ‘Vay anasını neler var bizi dünyadan haberimiz yok’ dedi. Efsane kadroda oradaydı, dinledi, sorguladı, eleştirdi, destek sözü verdi.  

En fazla konuşulan mesele ile şu menajer işi oldu. Türk futbolunun etrafını örümcek ağı gibi saran menajerler genç yetenekleri para kazanmak uğruna doldurup, ailelerini gaza verip kulübe karşı başkaldırmalarına bile neden oluyorlarmış. 

Bu mesele derin ve uzun… 

Trabzonspor'un Katar ziyaretinin fotoğraflarını buradan görebilirsiniz... 

YANAL NEYİ BECEREMİYOR?
Toplantının ardından Başkan Usta ile birebir oturduk, özelde bazı meselelerden bahsetti, futbolcuların ayak oyunlarından tutun, bazı kesimlerin Trabzonspor’dan milyonları nasıl götürdüğüne kadar. 

Evet Usta’ya saha sonuçları nedeniyle hepimizin kızgınlığı var, takımı hak ettiği yerine, sportif başarı anlamında rayına bir türlü oturtamadı. 

Ersun Hoca bizleri küplere bindirdi. 

Ama ne olacak dedik?

Ersun giderse ne olcak. Türkiye Milli takımında Fatih Terim öyle Fatih Terim Böyle gitsin denildi de ne oldu gelen gideni aratmadı mı?

Ersun Yanal değil miydi şampiyon kadroyu kurup gönderilen 

Yanal’ı en büyük hatası ‘dediğim dedik çaldığım düdük demesidir. Yanal’ın en büyük hatası Trabzon’a ayak uydurmamakta direnmesidir. Trabzon’a kulak tıkamakta direnmesidir. 

Alaylı değil bilimsel yaklaşımları ile milleti illallah ettirmesidir. 

Yanal kötü bir hoca mıdır? Sorsak Yüzde 80 hayır der. Ama Trabzonspor’u çözemediği için herkesi küplere bindiren hocadır. 

Sohbet ilerledikçe, ekonomik yapıdan, devralınan enkazın faizinden, yeni gelir kapılarının aralanamayışına kadar epey bir konuştuk. 

Sonuç olarak Usta sahada başarılı olmak zorunda olduğunu bilincinde ve aynı anda yönetimsel atraksiyonlarında peşinde olan bir isim.

Elinden geleni can havli ile yapmaya çalıştığını ifade etti. 

Sonrasında Trabzon’dan gelen siyasetçiler, yerel yöneticilerle bir toplantı düzenledi. Toplantı’nın gündeminde şike ile mücadele vardı, toplantı basına kapalıydı ama edindiğimiz bilgilere göre bu işin dibine kadar gideceğini ifade etmiş Usta Trabzonspor’un hakkını kimseye yedirtmem demiş. 

Bu görüşmelerin ardından yapılan şehir turu ile Trabzon heyeti Katar’daki Al Sadd takımı ile mücadele için stadyuma geldi. Trabzon ekibinin tamamı VIP tribününde ağırlandı. 

Maç’ta, skorda zafer Trabzonspor’un oldu ama gerçekten dostluk Katar gezisinin en büyük kazananı oldu. 

Kardeş olduk, dost olduk, arkadaş olduk, Katarlılarla birlikte güzel bağlar kurduk. 

Trabzonspor güzel bir organizasyona imza attı, şehrin dinamikleri ile birlikte, Trabzon’un gücünü ve samimiyetini Katarlılara gösterdi. 

Buna ihtiyaç mı vardı? Nereden çıktı, ne gerek vardı diyenler olabilir. Ağzı olan konuşur, ama sonuçta senin Sponsorun bir davette bulunmuş, buna bireysel takım olarak gidebilecekken THY ile görüşüp şehrin dinamikleri ile birlikte madem uçak gidiyor dolduralım denmiş organizasyona renk ve güç katmışsın.
Kötü mü oldu. 

TÜRKİYE AŞKI ERDOĞAN SEVDASI

Katar’ın buna çok mu ihtiyacı var, sizce onlar bizi bilmiyor mu?

Gelelim bu meseleye. 

Katar’ta Türk olmak hatta Trabzonlu olmak o kadar gurur verici bir şey ki. 

Taksiye bindik ‘Selamun Aleykum’, 

Şoförün tepkisi Aleykum Selam. Siz Türkiye’den mi geldiniz.
Evet.

Oooo, Maşallah Maşallah.  Türkiye kardeşimiz, Tayyip Erdoğan Müslümanların Hamisi, sizi çok seviyoruz çok büyük bir milletsiniz’ dedi.
Neleri olduğunu sorduğumuzda ise ‘Pakistan’ dedi.

Her bindiğimiz takside Türküz dediğimizde benzer diyaloglar..  

Bizi Al Sadd takımının CEO’su Turki Al Ali karşılamıştı. Onunla da sohbet etme imkanı buldum, Uzungöl’e hayran, Trabzon’a hayran, Türkiye’ye hayran köfteye hayran, balığa hayran.  Kısa süre önce İstanbul’dan ev almış, hedefinde Trabzon var, gelip gezmek ve en çok da yemeklerinden yemek istiyor. 

Türkiye gibi bir milletin Dünyada eşi benzeri olmadığını belirten Turki Al Ali, Tayyip Erdoğan’dan övgüyle bahsederek Müslümanlara gerçek manada liderlik yapabilen üstün cesaretli bir devlet adamı olduğunu ifade ediyor. 

Dedik ya orada Trabzonlu, Trabzonsporlu olmak da ayrı bir güç.
 

KATAR’DA TRABZONSPOR SEVDALISI
İKİ GENÇ YATIRIMCI

Maçı izlerken iki Trabzonspor taraftarı ile tanıştık, öylesine heyecanlı izliyorlardı ki maçı ilgimizi çekti.  

Biri Giresun Alucralı Erdeniz Bingöl, diğeri Bayburtlu Cengiz Han Temel. 

İkisi de Trabzonlu olmamalarına rağmen koyu bir Trabzonspor taraftarı, biri Giresunlu olduğu için Trabzonspor sevdalısı diğeri de Trabzonspor’a yapılan haksızlıklar nedeniyle tutulacak tek takım Trabzonspor deyip kaptırmış gönlünü bordo mavi renklere. 

Milyonluk işlerle, milyarlık şirketlerle yarışıyorlar İmarİstanbul isimli firmalarıyla. 

Maç sonrası otelimize geliyorlar, sohbete koyuluyoruz. 

Katar için Türkiye’nin çok önemli bir ülke olduğunu belirten iki işadamı  ‘Buradaki insanlar Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarını arabalarına yapıştırıyorlar, ona Müslümanların lideri diyorlar, Tayyip Erdoğan sayesinde bize zaten iyi olan olan bakış açısı çok daha iyileşti, ve artık burada ticaret yapmamız da kolaylaştı. 

Çünkü Türklere ‘Sırtını yaslayabileceğin, güvenebileceğin, seni ölüme kadar satmayacak insanlar’ olarak bakıyorlar. 

Neden buradasınız diyoruz ‘Baba mesleğini yurt dışında devam ettirelim, yapabilecek miyiz diye deneyelim dedik ve doğru olmamız, samimi olmamız kısa sürede önemli kapıların bize açılmasına neden oldu’ ifadelerini kullandı. 

Birçok işte imzası olan bu iki yatırımcı şimdilerde Afrika’da bir fabrika açma hazırlığında, Trabzonspor’u öylesine seviyorlar ki, ‘Sırf takımdan bir şey kaçırmayalım diye Trabzon’u her gün takip ediyoruz, sizin sitenizi her an takipteyiz’ dediler. 

Trabzonspor’un gelişinden çok geç haberdar olduklarını belirten iki başarılı genç mühendis ‘Keşke programdan önceden haberimiz olsaydı, geleceğini biliyorduk fakat günü saati bize bildirilmedi,  yoksa heyetimize Trabzonspor camiasına güzellikler yapardık’ ifadelerini kullandılar. 

Trabzonlu olmayan iki Trabzonsporlu’nun macerası bu şekilde, başarıları taktire değer, ileride önemli işlere imza atacaklarından şüphemiz yok.. Yolları açık olur inşallah. 

BİZE KATAR’DA TRABZON

Gelelim Katar’daki Trabzonlulara. 

Ağırlık Araklı ilçesindendi stadyum çevresinde, aslında onlar da organizasyonu çok geç duymuş. Hepsi sitemkardı. Keşke Büyükelçilik bir SMS atsaydı, bir Tweet sallasaydı 1000 kişi gelirdik maça dediler. 

Onlarla röportaj yaparken ‘61saat’te ne zaman yayınlanacak diye sorduklarında’ elimizde ne bir mikrofon ne bir kartvizit vardı. 

Hepsi sitemizi, kadromuzu yakınen bilip takip eden Trabzonlular. 

Oradaki önemli projelerde çalışıyorlar, kimi mimar, kimi mühendis kimi işçi. Hepsi Trabzonspor aşığı, hepsi Trabzon sevdalısı. 

Araklı çoğunlukta dedik ya, Araklı Belediye Başkanı Recep Çebi maçtan sonra en çok fotoğraf çekilen isim oldu. 

Çünkü hemşerileri onun etrafını bir an olsun boş bırakmadı. 

Trabzonlulara sorduk Katar’da rahatınız yerinde mi dedik. Başladılar anlatmaya…
Valla sıcak olmasa var ya burası mükemmel.

Bize olan sevgi, bize olan saygı bize olan güven Türkiye’den fazla diyebiliriz,
Ama burası yaşanacak memleket değil..

Biz alışmışız yaylalara, biz yeşile, biz denize, biz derelere, biz yağmura alışmışız.
Burası aşırı sıcak, nefes alamıyoruz, imkanlar iyi, iyi para kazanıyoruz. 

Hedefimiz burada bize yakışan işlere imza atıp Karadenizimize kavuşmak.
Duygulanmamak elde değil. Bordo Mavi’nin büyüklüğünü, Türkiye’nin büyüklüğünü, Trabzon’un büyüklüğünü bir kez daha gurbette yaşamış görmüş olduk. 

İyi Türküz, iyi ki Trabzonluyuz, iyi ki Trabzonsporluyuz dedik bir kez daha.