Son günlerde hastalarımız tarafından ve sağlık alanıyla ilgisi olan herkesin sorduğu soru “sevk zinciri” başladı mı ya da ne zaman uygulanacak.

Aslında 1960 yılların başından itibaren sağlık alanında yapılan yasalarla birlikte sevk zinciri uygulanması zorunlu olan unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak çeşitli yaklaşımlar nedeniyle bugüne kadar bir türlü uygulanması mümkün olmadı ve bu günlerde tekrar gündeme getirildi. Kim tarafından; Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız tarafından.  Gerekçesi ise sağlıkta sağlık kaynaklarının etkin ve ekonomik olarak kullanılmıyor olmasıdır.

Ancak Sağlık Bakanlığı tarafından bakıldığında sevk zinciri ile ilgili bir gündem yoktur. Çünkü bu günkü yapılanmayla uygulanması çok zor. Zaten Denizli, Isparta Gümüşhane, Bayburt illerinde Aile Hekimliği Pilot Uygulaması çerçevesinde yine Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı tarafından 1Kasım 2008 tarihinde sevk zinciri pilot olarak uygulamaya geçirilmiş, ancak başlayan sevk zinciri uygulamasının alt yapısı tam hazırlanmadan uygulamaya geçmiş olmasıyla beraberinde birçok aksaklığı da birlikte getirmiştir. Bunun üzerine Sağlık Bakanımız tarafından yapılan inceleme neticesinden uygulamadan vazgeçilmiştir.

Aslında sevk zinciri Aile Hekimliği uygulamasının olmazsa olmazlarındandır. Hem vatandaşın daha kaliteli hizmet alması, hem de sağlık kaynaklarının daha etkin ve ekonomik kullanılması için. Ancak uygulamayı başlatmadan önce bazı düzenlemeler yapılmalıdır. Mesela günümüzde bir Aile Hekimine düşen hasta sayısı 3500-4000 civarındadır, bu sayı gelişmiş ülkelere göre çok fazladır. Oysa gelişmiş ülkelerde Aile Hekimine bağlı hasta sayısı 1000 ila 2000 arasında değişmektedir. Bu durumda sevk zinciri uygulaması kolay olmaktadır. 

Bir başka sorun yıllardır kimlik kartı veya sağlık karnesi elinde olan herkes istediği sağlık kurumundan hizmet alma alışkanlığı geliştirmiş olmasıdır. Bu alışkanlığın önüne geçebilmek için çok yönlü ve uzun süreli eğitimler gerekecektir.  Doğru anlatılmalı ki; vatandaşın da yararına olduğu anlaşılmalı. Tüm bunlar için epey bir zamana ihtiyaç vardır. Çünkü herkesin istediği sağlık kuruluşuna gitmesi bir hak olarak düşünülen bu ülkede artık olması gereken doğru düzenlemelere karşı tepkiler doğduğundan ileri- geri adımlar çok fazla yaşanmaktadır.

Başka bir gariplikte birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarındaki uygulanan performans sistemidir. Sevk zinciri uygulamasında birinci basamakta çalışan Aile Hekimine belli oranda hasta sevki yapması ve bunu aştığı durumlarda negatif performans uygulamasına tabi tutulacağı, buna karşılık 2. Ve 3. Basamakta görev yapan hekimlere de daha fazla hasta bakması durumunda pozitif performans ile ödeme alacağı bir ortamda bu çelişkili durumun izahı herhalde zor olsa gerek.

Gelişmiş ülkelerde uygulanmakta olan sevk zinciri şartları ülke gerçeklerine göre düzenlenmiştir. En katı sistem İngiltere’de uygulanmaktadır. Bu ölçüde katı bir uygulamanın yanında daha rahat olan ülkeler de vardır. Bizim ülkemizde de uygulama ülkemiz şartlarına göre düzenlenmeli ve bu düzenlemeyi yaparken popülist yaklaşımlardan uzak durulmalıdır. Çünkü 1960 yıllarda ön görülen sevk zinciri daha az nüfusu olan ülkemizde popülist yaklaşımlarla uygulanamadı. Eğer uygulansa idi bugün bu ülkede sevk sorunu diye bir konu olmazdı. O nedenle böyle ciddi konularda popülist yaklaşımlar olmamalı.

 Ayrıca belirtmek gerekir ki sevk zinciri ile tüm sağlık harcamaları azalmaz. Hızla artan nüfus ve ortalama yaşam süresinin artması ile birlikte artan yaşlı nüfus ve beraberinde gelen kronik hastalıklarda artışın sağlık harcamalarında artışa yol açtığı gerçeği göz ardı edilemez. Ayrıca özel sektörün ve performans yaklaşımının getirdiği yükler sağlık kaynaklarını zorlamaktadır.

Kısaca sağlıkta sevk zincir olmadan sağlıklı bir işleyişin olması beklenemez, ama bugünkü şartlarda da sevk zinciri amacına hizmet edecek şekilde sağlıklı yürümez. Yetkililer bu konu ile ilgili çalışmalarını yaparken mümkün oldukça çalışanların sesine de kulak vermelidir. Çünkü yukarıda saydığımız nedenlerle birçok konuda düzenleme yapılmalıdır. Sağlıkta artık milli politikalar geliştirmek umuduyla…