Ben her daim söylerim bu Trabzonspor takımı hayırsever bir takımdır.

Ligde 2-0’lı takım vardı, ikisine de birere puan verdiler.

Üzülmelerini istememişlerdir, diye düşünüyorum.

Biz üzülmeye alışımız siz bari üzülmeyin demiş oldular zahir…

Bu maç ile ilgili yazılacak çok şey var ama kısa kısa geçip başınızı hiç şişirmeye niyetli değilim.

Öncellikli şu Avrupa maçlar öncesinde yapılan rotasyonlar meselesi var ya insanın çıldırası geliyor.

Yahu Ünal hocam olmuyor, tutmuyor işte..

Elde avuçta olan iki uyumlu stoperimiz var ne istiyorsun.

Bu ısrar niye?

Hem takıma hemde kendine yazık ediyorsun.

Takımın bir dizi eksikleri varken atari oynar gibi takımla oynuyorsun.

Bak bugün Urfalı bir çocukla tanıştım maça gelmiş.

Akşam otelde uyku tutmadı derken gözleri doldu.

Dün akşam 35 bin taraftarda ekranlarda seyreden yığınlarca taraftarda bu çocuktan farklı değillerdi.

Maç öncesi sakatlar mazeret değildir dedin.

Olmadı dedin.

Bu çocuklar mazerettir elbet yerlerini dolduramasın.

Sonra maçtan sonraki kötü yonmadık. ORta saha yaşlıydı demişsiniz.

Hoppala…

Bu nasıl bir değerlendirmedir.

Kulübede gençler vardı da ne oldu.

Oynatsaydın ya.

Elini tutan mı vard!

Trabzonspor dün akşam karşısında yaralı ve diri bir takım bulmuş.

Bunada hoppala dememek mümkün değil!

Bu ölüyü biz dirilttik desenize ya.

Yeni bir uygulama çıktı takımda.

Bloklar arasında uçurum gibi boşluklar var.

İleriye giden geriye refakatçı gibi geliyor.

Hatta gelmeyenlerde var.

Rakibi boş alan bırakıp atak için davetiye çıkarıyorsun.

Defans adam markajı yerine saha markajını yeğliyor.

Genimizde olan mücadele gücü git gide zayıflıyor.

Kısacası eskide olduğu gibi ısıramıyoruz.

Sörloth iyi bir kumaş diye düşünüyorum hala.

Kafası raket gibi.

Ama 90 dakika boyunca kaç orta alabildi.

Bu çocukla göbekten oynamak isterseniz tutmaz.

Rakip defansın arasında kaybolup gider.

Bazen Nwakaeme bazende Abdülkadir Parmak’ta yanına gidiyor ama hali hatırı sormak gibi birşey.

Bu oyuncu daha çok yan toplarla desteklenmeli vs. vs. vs.

Bak hocam çok üzüldüm demekle bi şey kazanamazsınız.

Takımın en etkili adamı dün akşam Uğurcan ise şapkanı çıkarıp epey bir düşünmen lazım.

Bir de rakip Gençlerbirliği ise bu da cabasıdır düşünmenin.

Gelelim sistemin hakemlerine…

Yine Kalkavan yine Özkahya ve diğerleri..

Farketmez bunlar hak dağıtıcılar değillerdir.

Bunlar zavallıdır, düzenin piyonlarıdır.

Yönetimler değişir, piyonlar değişmez.

Onlar kendilerine çizilen senaryoyu oynarlar ondan zavallıdırlar.

Ben şu saate kadar ne federasyon temsilcilerimizden ne de MHK’lu Turgay Güdü’den ne de Ağaoğlu’ndan dün akşam ki kıyıma bir tepki duymadım.

Sadece Ünal hoca, ‘Hoca öyle yorumladı’ diyebildi yalnız duymadıysam…

Bakın efendiler adam bir sağ bir sol kroşe gibi tekme vurdu.

Oyuncunun ayağına…

Şayet ayağı kırılmadıysa şükretsin. Hem kırmızı hemde faulun daniskasıydı.

Yinede boynumuzu eğecek, tepkisiz kalacağız.

Yarınlarda yapılacak haksızlıkları bekleyeceğiz.

Her zaman olduğu gibi...