Ne bu gerginlik, ne bu öfke ne bu kindarlık halleri anlamadım gitti.

Trabzon gündemi Türkiye’nin gündeminden 10 misli gergin.

Partilerin bayrak kavgası.

Rakibine şerefsiz diyen bir hanımefendi.

Taraftarına yazık edilen bir Trabzonspor ve yönetimi.

Ne ayıbı, ne yazığı ne de haddi hesabı kaldı toptan yenen kazığın.

Trabzon’da bir seçim yarışı var.

Görüntü kirliliği hat safhada.

Usturuplu gitsin diyoruz ama hop içine bir nifak sokuyorlar.

Berkin için yürüyenler Ak Parti’nin seçim ofisinin önünde tezahuratı arttırıp kargaşaya neden oluyor.

Görüntüleri izlediniz mi, izlemediyseniz lütfen bir daha izleyin. Berkin için yürüyen grubun içindeki AK Partili genç olayı sakinleştirmeye çalışıyor, fakat ondan daha çok Berkinci olacak ki! Bir hamınefendi ‘ben Ak Partiliyim bende sizinle yürüyorum’ diyen gence ‘Sen onlardansın’ diyerek kolundan tutup savuruyor.

Onlar kim, biz kimiz, siz kimsiniz hanımefendi. Neden böyle ayrıştık, ayrıştırdınız.

Bu öfkeniz. Bu kininiz, bu nefretiniz niye. Dindarı, cemaatçisi, Ak Partilisi, MHP’lisi Berkin için yürüyemez mi?

Burası Trabzon. Dünyaya kafa tutan bir avuç insanız, bir cesur yüreğiz hep birlikte, asi bir Karadeniz çocuğuyuz hırçın dalgalar gibi,  yeri geldiğinde üzerinden silindirle geçilen tonlarca ağırlığında haksızlıklara isyan edercesine yolları fırlatan hırçın dalgalar gibi değilmiyiz hepimiz.

Dün Şehit Dülger için şahadet getirip kol kola yürüyorduk, Trabzon değilmiydi Her yer Taksim Her yer direniş diyen.

Bugün Berkin için yürüyeceğiz yarın da belkide sizin için.

Ama biz başka Berkinler ölmesin diye yürümeliyiz,

Başka Berkinler kullanılmasın diye.

Başka Berkinler çatışmaların ortasında kalmasın diye.

Berkin bir kahraman değil,

Berkin Türkiye’de oynanan kirli oyunlara kurban gitmiş onu kullananların günahlarını temizleyecek kadar günahsız bir melek. O bir çocuk.
Berkin neden öldü, onu öldüren kim?

Hiç sordunuz mu kendi kendinize.

Hiç dediniz mi ‘Berkinin o küçücük çocuğun o meydan muharebesinde ne işi vardı diye’.

Berkini öldürenler kadar, Berkin’i bu kirli oyunların içine atanlar, onun cennete uğurlanan cansız bedeninden medet umanlar. Berkin gibi nice çocukları ‘Kahraman Berkin’ duygularıyla ateşlenip yarının yaramaz çocukları haline getirilecek bugünkü kaosun müsebbipleri de suçlu değil mi?

Bu millet için, bu devlet için nice koç yiğitler toprak altında.
Kahpe kurşunlarla can veren Mehmetçiklerimiz, faili meçhul diye dosyası rafa kalkan o kahramanlarımız. Unutmadık, sizde unutmayın.

Çok zor bir çizgi ve bu çizgide cambazlık yapan kimilerine göre provakatör, kimilerine göre demokrasi savunucusu kitleler.  Ama gidilen yol yol değil. Demokrasi ararken bir şehidin ardından onun emaneti olan bu ülke topraklarına ihanet edenlerdir en büyük günahklarlar.
Ölünün arkasında böyle rahmet okunmaz beyler.

Gündemimiz Trabzon’du ama Berkin’in ölümünü içime sindirimedim ve sonrasında yaşanan, yaşatılan olayları.

HACIOSMANOĞLU SÖZÜNÜ GERİ AL

Şanlı Trabzonsporun Şanssız başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu. Trabzon sokaklarında onbinler arkanızdan ne için yürüdü biliyor musunuz.
Adalet istediğiniz için.

Onlar da adalet istedi. Biz adalet istedik ve istiyoruz Sayın Başkan.

Ama adaletsiz bir karara itiraz etmeyeceğim demek bu camia adına adaletsizliğe sessiz kalmak,

Trabzonspor’a ve Trabzon’a tokat atana teşekkür etmektir.

Ve bu olmayacak bir şeydir Sayın Başkan.

Bize verilen 6 maç saha seyircisiz oynama kararı adaletsizsiz bir karardır.

Ve haklı yolunuzda adalet adalet diye haykırırken şimdi bu karara itiraz etmeyeceğim demeniz, ya başkanlığını yaptığınız kulübün hitap ettiği kesimden haberdar olmamanız ya bu görevinizin sorumluluğunu bilmediğiniz, yada önümüzdeki maçlarda alınacak mağlubiyetlerde sizi istifaya çağrıbilecek tarfatardan korktuğunuzdan kaynaklanmış olabilir diye düşünüyorum.

Ne demek itiraz etmeyeceğim.

Siz kim adına nasıl böyle bir karar verebilirsiniz.

Evet biliyoruz, kendi içinizden hançerlendiniz. Bu bizim sorunumuz değil sizin seçiminiz ve tercihiniz.

Bir zamanların Polat Alemdar’ıydınız taraftarın gözünde, şimdi kendi yönetiminize aldığınız kişilerin kulübünüzünü bastığı ve o zaman cezasını kesemediğiniz!! Sonra istifası gündeme gelince bu olayları basına taışıdığınız saçma sapan bir serüvenin baş kahramanı oldunuz. 

Yapmayın Allah aşkına.

Türkiye’yi batağa sürüklemek isteyenler gibi art niyetli grupların ekmeğine yağ sürmeyin. Tez elden karara itiraz başvurusu yapın.
Varsın Sözünden döndü, tükürdüğünü yaladı desinler. Siz o haksız karara itiraz edin. Adaletsizlere karşı dik durun adalet arayın. Trabzon sizi bunun için seçti. Adaletsizliğe boyun eğerseniz Trabzon gün gelir bunun hesabını sizden sorar.

TRABZON VALİSİ NE YAPMALIYDI

Siyasiler  ve taraftarlar Trabzon’da Fener maçı ve sonrasında yaşanan olaylardan Trabzon Valisi Abdil Celil Öz’ü sorumlu tutup onu günah keçisi ilan edip, istifa çağrıları yapıyor. Maçtan önce herkesin dilinde ‘Bu maçın ikince yarısı oynanmaz’ sözü vardı. Kulaklarınız tıkalımıydı. Yada Trabzon dışındamıydınız.

Trabzon Valisi maçtan önce, “Binaların tepesinden, balkonlarına kadar tedbirleri alacağız” dedi.  Evet kurduğu cümle aynen bu. Belki aynı anlama gelebilir ama, “Binaların çatısına ve balkonlarına polis yerleştireceğiz” demedi. Kaldı ki maçtada gördük belki balkonlar olmasa da çatılarda silahlı özel harekat polisleri vardı.

Vali Öz’ün sarf ettiği cümlelerin başına dönersek, Trabzon ile ilgili 50 tane övgü dolu cümle sarfetti. Kimse bunları duymadı görmedi.

Güvenlik önlemi, önce keskin nişancı oldu. Ellerindeki otomatik tüfek de Sniper oldu.

O maç bitseydi, Trabzonspor maçı alsaydı hiç bu olay gündeme gelecek miydi. Neden saha sonuçlarıyla övünmek veya hayıflanmak yerine hep saha dışı olaylarla takımımız gündeme geliyorun analizini kimse yapmıyor.

Hayır.

Bir suçlu olmalıydı.

Ve Vali Öz hedef tahtasına koyuldu. Tatmin edici bir açıklama da yapamayınca iş üstüne kaldı.

Peki iş bu kadar abartıldı, Vali Öz’e haksızlık edildi diyelim.

Peki Sayın Valim, o kadar tepkiye rağmen  olay günü çatılarda Özel Harekat polislerinin ne işi vardı.

Haberim yok dediniz. Şaşırdım.

Yoksa Valisi olduğunuz ilde sizin dışınızda gelişen dikey bir yapılanma mı var.

Yoksa o gün olağanüstü bir istihbarat mı aldınız.

Trabzon’u bu konuda ikna etmediğiniz sürece Fener-Trabzon maçında yaşanan olayların sorumlularından biri olarak tarihe geçecek isminiz bunu unutmayın.
Ayrıca şunu da sormak istiyoruz, oraya silahlı özel harekat timlerini koydunuz. Çaprazda üstten stadın etrafında ki kalabalığa bakan polisler anlamı ne? Her hangi bir olay anında vatandaşa mı ateş edecek? Yani neden oradaydılar? Caydırıcı olmasını istediniz ama ateşe bu şekilde siz de bir odun attınız…

Son olarak bugünün anlam ve ve önemine binaen; sağlık hizmetlerinin her alanında fedakârca çalışan başta hekimlerimiz olmak üzere, tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyor, vatandaşlarımıza sağlıklı günler diliyorum.”