Şimdiye kadar yaptığım haberler ve kaleme aldığım yazılarla Belediyecileri uyarsam da yapmadıkları atladıkları işleri gözlerine sokmaya, akıllarında tutmaya çalışsam da bazen ayıp ediyorsun Erhan Bey, Bazen yaptıklarımızı neden yazmıyorsun, bazen iş yoğunluğumuz yüzünden yetişemiyoruz, keşke yazmadan haber verseydin hemen yapardık gibi cevaplar alsam da bol bol kınansam da Belediyeciliğin zor olduğunu görüyor ve canla başla çalışan herkese haklarını teslim ediyorum.

Öyle ki herkes çöpünün zamanında alınmasını çevreye bol bol çöp bidonu konulmasını ister, ama kapısının önüne çöp bidonu konulursa rahatsız olur. Çöpün toplanmasını düzenli depolanmasını isteriz ama bizim köyümüze Belediyenin depo sahası açmasını istemeyiz. Suyumuzun hep akmasını hiç kesilmemesini isteriz. Borcundan dolayı kesseler su yaşam hakkıdır veya 3-4 fatura için suyu kesilirmiş deriz. Ancak ev sahibinin biri kiracısının ödemediği bir fatura yüzünden neden takip edilmediğini neden suyun kesilmediğini sorgular. Toplu taşıma araçlarına binmez, yolun solunda dörtlüleri yakıp park ederiz ama belediyenin trafik düzenlemesinden de şikâyet etmeden durmayız. Bir vatandaşımız Park Bahçelere evinin önündeki ağaçtan, dallarından, yaydığı polenden şikâyet eder, budamaya Belediyeciler gelince bir diğeri ağaçlara dokundurmam sizi ağaç düşmanları diye demediğini bırakmaz. Biz kaldırımlarımızın düzenlenmesi kapımızın önünün asfalt olması için dilekçeler toplar Fen işlerinin kapısını aşındırırız tam yapılacağı sırada sokağın karşı tarafında oturanlar Arnavut kaldırımlardan vazgeçmeyiz diye sesler çıkarır yolu kapatır.

 Anlayacağınız kimimiz Yeşile sevdalı iken kimimiz meydandaki griden hoşlanırız. Yüzbinleri yaşadığı Trabzon’umuzda herkesi memnun etmek te, böyle bir kurumu da layıkıyla çalıştırmakta yönetmekte zor.

Şimdi ortada yönetime talip o kadar çok aday adayı var ki kim olsa yapar mı? Demek lazım. Layığını yakışanı mı? Seçmek lazım. İş bitirici Ankara’yla arası iyi bir bürokratı mı? , Herkes tarafından sevilen masasında oturulacak, çayı içilecek birine mi?  oy vermek lazım. Yoksa bu belediye çok gevşek masaya yumruğu vurup belediyedekileri arı gibi çalıştıracak birine mi? Gitmeli. Doktor olsun her derdimize deva olsun, Mühendis olsun Trabzon’u şantiyeye çevirsin, yada belediyeci olsun kurulu düzeni devam ettirsin mi? Demeli. Siz ne dersiniz.

Ortada aday da çok soruda öyle değil mi?

Şu bir gerçek ki kim gelirse gelsin önce Belediyede kimin ne iş yaptığını Yerel Yönetim Kanunlarını, sonra imar ve İhale kanunlarını öğrenecek. Ölçmeden tartmadan söz verdiği birçok işin, yasal mevzuatlara takılacağını görecek. Bol keseden attığı projeler için Belediyenin gelirlerinin yetmediğini anlayacak. Bu işleri Bayındırlığa, İller Bankasına, DSİ ye TOKİ ye yaptırmanın yollarını arayacak. Yeni projeler istediğinde kendi elemanlarının kısırlığını fark edecek. Projelerini bir şekilde tamamlarsa kredi bulmak için hangi kapıların çalınacağını soracak. Sözler alacak bize sözler verecek. Yani yaşayacak ve öğrenecek. Bizde yaşayıp göreceğiz.

Kim gelirse gelsin, Hangi partiden olursa olsun İşi bilene versin. Çevresine kaliteli elemanlardan teknik bir kadro kursun. Trabzon’u gerçekten Büyük Şehir havasına soksun, Kentsel Dönüşüm projelerine öncelik versin. İşsizliğe çare getirecek projeleri hayata geçirsin. Sahilimizde denize girmemizi sağlasın, Şehri genişletsin, kamu binalarını ve lojmanlarını merkezden uzaklaştırsın, Otogara ve çevresindeki sanayiye yeni bir yer bulsun. Yeniden bir trafik planlaması hayata geçirsin. Çimento fabrikasının kaldırılacağını unutmasın. Çamburnu Tersanesinin ve Tren hattının takipçisi olsun. İş yaparken ruhsatlar verip planlar onaylarken bu insanların, yeşil alanlara, otoparklara ve çocukların parklara ihtiyacı olduğunu aklından çıkarmasın. Bunlar Trabzon’a fazlasıyla yeter.