Üretim toplumsal bir olay olup,bunu en iyi bilen ve konusunda yetişmiş olan birilerinin teknik yöntemleri de kullanarak yapması memleketimizin sosyal,kültürel ve ekonomik yönden kalkınmasını sağlamak ve tarımsal verimliliğin milli gelire olan katkısının artırılmasını gerçekleştirmek,halkımızın hayvansal protein açığını ve ihtiyacını karşılamak,bu bağlamda tarım endüstrisini temin etmek gibi pazarlamayıda içine alan faktörlerden birisinde su ürünleri oluşturmaktadır.Çeşitli araştırmalar toplumumuz da hayvansal protein eksikliğinin mevcut olduğunu ve kişi başına düşen günlük kalori nin %17'sinin hayvansal ürünlerden sağlandığını göstermektedir.Her gün sofralarımıza ortalama 4600 kişinin üzerinde yeni nüfus eklenmektedir.Nüfus artışının bu hızla artması halinde gelecek 20-25 yıl içinde nüfusumuzun yüz milyonu aşacağını söylemek mümkün görünmektedir. 

Diğer bir ifadeyle 20-25 yıl sonra TÜRKİYE 'de daha fazla yiyeceği ihtiyaç duyulmuş olacaktır.Onun için Ülkemizde çözüm bekleyen en önemli sorun kırsal tarımda üretimi artırırken  diğer kaynaklardan üretilen gıda maddeleri miktarlarını da artırmak olmalıdır.Nitekim logaritmik  artışın sonucu olarak nüfusumuzun beslenmesinde giderek yetersiz hale gelen karasal tarım ürünleri dışında en güvenilir kaynağın şu ürünleri olduğu ortaya çıkmaktadır.Diger bir ifadeyle Ülkemizde dengesiz beslenmede su ürünleri hayvansal protein açığını  karşılayacak en önemli kaynaktır.

BU BAĞLAMDA;

1- Deniz,göl,gölet ve baraj göllerinde kafes balıkçılığı yapılacak alanların belirlenmesi ve rotasyona esas üretimin bu yöntem dahilinde yapılması,

2-Özellikle kara da kültürel üretim yapan işletmelerin DSİ tarafından yapılan su tahsislerinin kapasite artırımı da göz önünde bulundurularak yapılması,

3-Tesis kurulacak alanlarda kullanılacak su kaynaklarının en az geriye yönelik olarak 20 yıllık akım gözlemlerinin verileri dikkate alınarak izin verilmeli,

4-Planda olmadığı halde daha sonra Planlama kapsamına alınmış sahalarda izin verilen tesislerin aynen muhafaza edilmesi şartlar bu durumu aşıyorsa tesisin bir gayrimenkul değil bir üretim ünitesi kapsamında kamulaştırılmasının sağlanması,

5-Özellikle kültürel üretimde girdilerin(ilaç, yem,balık sayma makinesi,kafes platformu,ağ,tekne ve.)belli bir kısmı üretimi teşvik için(KKDF ) kaynak kullanımı destekleme  fonu olarak üreticiye verilmesinin sağlanması,

6-Su kiralamalarında TEFE ve TÜFE dışı bir uygulamanın başlatılması,

7-Pazarlamada fiyat istikrarının sağlanması için şirketleşerek pazarlamanın tek elden yapılmasının başlatılması,

8-Soğuk hava depolarının devreye sokularak üreticinin zararını önlemeye yönelik zaman faydasının hayata geçirilmesi,

9-Kurulan üst birliğin hem üretim ve hemde önemli varlıklara sahip olan Trbzona taşınmasının acilen gerçekleştirilmesi(Fiskobirlik,Çaykur gibi)

10-Mevcut işletmelerden imkanı olanların ihtisas işletmesine geçiş için devlet her türlü desteği sağlamalı,

11-Kuluçkahanelerde kullanılan sular muhakkak ultraviyole ışınları kullanılarak dezenfekte edilmeli,

12-Uzun süre bulanıklığı devam eden derelerde DSİ iznine bağlı olarak su alma noktasından itibaren balık kılçığı modelinde ters kanal uygulamasına geçilmesinin sağlanması,

13-Kuluçkahanede kullanılan su kaynaklarının suyu ise buna bir miktar da dere suyu ilave edilmeliki eksik mineral madde telafisi sağlansın,

14-İlde yavru ihtiyacını karşılayan üretim tesisi kapasite açısından yetersiz olduğu için yavrunun önemli bir kısmı il dışından karşılanmaktadır onun için yoğun yavru üretimine yönelik kapalı devre kuluçkahanelerin kurulmasının teşvik edilmesi,

15-HES(Hidro Elektrik Santralı) den gerek inşaat aşamasında ve gerekse işletme döneminde zarar gören ve hala zararın devam ettiği işletmelerin bu mağduriyetlerinin giderilmesi için yetkili kurum ve kuruluşların devreye girerek üretimin kesintisiz devam etmesinin sağlanması,

16-Tesislerin sigortası çok çeşitlilik arzettiği (sel taşkını,bulanıklık,hastalıklar ve aylık büyüme) için küçük ölçekli.işletmelerin bu harcamaların altından kalkması zor olduğu için devlet sektörleşmenin sağlanması açısından bu anlamda maddi destek sağlamalıdır,

17-Balık beslenmesinde kullanılan yemin çok pahalı olması bir çok üreticiyi olumsuz etkilemiş ve tesisleri kapanmıştır.Hibe uygulamasında kullanılan yem kadar hibe devreye sokulmuş bu durumda yem firmaları için bir fırsat olarak algılanıyor yeme sürekli zam yapılmakta tesis sahipleri de bu artışlardan olumsuz etkilenmektedirler.Kırsalda zor şartlarda olan Üretici üretimden kopmaktadır.Aynı şekilde denizde ağ kafeslerde üretim yapan firmalarda aynı sonu yaşamaktadırlar

18-Trabzonda muhakkak bir balık unu ve yağı fabrikası kurulmalı ve devlet harcanan yem kadar hibe uygulamasından vaz geçmelidir
SONUÇ :Trabzon Türkiyede kültür balığı tesis sayısı bakımından 81 il genelinde 12.sırada ve üretim bakımından 7.siradayken şimdi çok gerilere düşerek sektörleşme fırsatını da kaçırmış bulunmaktadır.Onun için üretimde yeniden bir yapılanma ve toplumsallaşmanın önünü açacak düzenlemeler hayata geçirilmeli ki Üretici kendini güvende hissetsin ve üretmeye devam etsin.

ŞİMDİ KESİNTİSİZ ÜRETİM ZAMANI