Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun basın toplantısında, şehrin en öncelikli sorunlarından biri olan İmar masaya yatırıldı.

Gümrükçüoğlu’nun imara özel belki de ilk toplantısı idi. Çünkü hakkında Trabzon’da inşaat sektörünü baltalıyor şeklindeki dedikodular bazı köşe yazarları tarafından kaleme alınmaya başlamıştı. Gümrükçüoğlu eleştiriyi seven bir kişiliğe sahiptir, fakat haksız eleştiri olunca sabredemez hemen müdahele edip açıklık getirmek ister.

Bunu zaman zaman bizzat gazeteciyi telefon ile arayarak, zaman zaman resmi tekziplerle yapan Gümrükçüoğlu imar konusunda daha detaya inip soruları da cevaplamak için Zorlu Otel’i seçti. Toplantı genel itibariyle verimli geçti. Tüm gazeteciler de yüksek kat konusunda gereken bilgiyi açık açık almış oldu.
 
Aslında bu konu bir kez daha Trabzon Büyükşehir Belediyesi Toplantı salonunda gündeme gelmiş, Gümrükçüoğlu benzer meseleleri suçlamalarla ilgili direk muhataplarını hedef alarak açıklamalarda bulunmuştu.

Evet Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun imar hassasiyeti yeni değil.

Bu konuda Trabzon Valisi Abdil Celil Öz ile koordineli bir çalışma yapmış ‘Bizim bir ayağımız siyaset, gelin bu işi valilik kanalı ile yapalım’ demişti.

Fakat dönemin valisi o konuda yeteri kadar dik duramadığı için, veya o da siyasete boyun eğdiği için, imarda özellikle ilçelerde suiistimaller devam etti.

Gümrükçüoğlu’un dünkü toplantısında Trabzon Büyükşehir Belediyesi sütten çıkmış ak kaşık değil di tabi ki?

Sorumluydu, şehrin abisiydi, ne derse desin yine tüm gözler onun üzerinde olacaktı.

Ama bilinmeli ki, yasalar imar yönetmeliği, ve Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’ndan önceki dönemde, büyükşehir olunmadan önceki süreçte atı alan Üsküdarı geçmişti. İster istemez bu konular gelip Büyükşehrin başına yıkılıyordu.

Çukurçayır zaten kaybedilmiş bir bölgeydi Gümrükçüoğlu geldiğinde.

Yalıncak ve Kaşüstü’nde de, Söğütlü ve Yıldızlı’da da ilçe ve belde belediyeleri verebilecekleri en vahşi izinleri alel acele bir gecede vermiş giderayak en büyük ihaneti emsallere, mevcut haklara ve yasalara dayandırarak o bölgelere yapmıştı.

Şimdi Yomra’dan, Kaşüstü’nden, Söğütlü’den, Yıldızlı’dan geçen herkes yüksek katları gördüğünde Gümrükçüoğlu’nu suçluyor, kendisine iltifatlar dizi yer kendi tabiri ile.

Hatta Gümrükçüoğlu’nun kendi söylemi ile ‘Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ bile ‘Nedir Orhan Bey bu kadar yüksek kat olur mu’ demişler.
 
Dünkü toplantıdan çıkarılan sonuçta yüksek katın sorumlusu olarak Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nu göstermek hiç te hakkaniyetli bir durum olmaz. Aslında tüm gazeteciler bunda hem fikir oldu.
 
Çünkü Gümrükçüoğlu diyor ki ‘İlçe belediyelerinde ben geldiğimde verilen ruhsat sayısı 38 bindi. Ve bugüne kadar benim engellediğim durdurduğum ruhsatını iptal ettiğim bir proje yok.

Ve Gümrükçüoğlu yüksek katlı binalarla ilgili yaptığı tüm girişimlerde, ya kentsel tasarım ile ya da inşaat alanı bölünüp daraltılarak Büyükşehrin onayından kaçırılmış ve ilçe belediye meclislerinin onayıyla inşası tamamlanmıştı.
 
İsterseniz toplantıda da bahsedilen bir örnek ile konuyu açalım.


Kaşüstü’nde bir inşaat.  İnşaat alanına göre Büyükşehrin onayına gelecek büyüklükteki araziye 3 adet 6 katlı bina bina yapılacak. Temeller kazılıyor, inşaat başlıyor. Etraftaki müteahhitlerde oradaki imar durumuna göre evlerini şekillendiriyor.

Hoppala bir bakıyorsunuz, bina 3 yerine 2 tane oluyor ama yükseklikleri 6 değil 14 kat oluyor. (Rakamlar örnek olarak verilmiştir). Büyükşehrin haberi var mı? Yok.

Kullanılan inşaata alanı küçüldüğü için de büyükşehrin onayına gerek kalınmıyor.

İlçe Belediye Meclisi onayı veriyor.

Bina 9. katı attığında Büyükşehir belediyesine ihbar ediliyor.

İhbar yapıldıktan sonra, büyükşehir belediyesi konuyu incelemeye alıyor. İlçe Belediyesi’nden onayın neye göre verildiği, binaların ilk baştaki 6 kata göre değil de neden 14 kata çıktığı sorgulanıyor.

Fakat aradan geçen süre içinde ilçe belediyesi Büyükşehir Belediyesi’ne cevap vermiyor. Vermediği gibi belediyenin görevlisi ihbar edildiğini müteahhitte söyleyip, onu kimin şikayet ettiğini de gammazlıyor.   

Ve bu arada bina tüm katlarını yapıp çatıyı kapatıyor.

Yani inşaat tamamlanıyor. Büyükşehir Belediyesi’ne bilgi verilmediği içinde Büyükşehir bir işlem yapamıyor.
 
Belediyeye bilgi verildiğinde yapılacak iş ise ruhsatın yasa ve yönetmeliklere uygun olarak verilip verilmediğinin denetlenmesi.
 
Bina bittiğinde yasa ve yönetmeliklere uygun değilse ne oluyor, geriye dönük yıkımı tıraşlanması zor. Çünkü araya dost ahbap ilişkileri giriyor, duygusallık giriyor, o bu giriyor, veya mahkemeye gidiyor, iş uzuyor, müteahhit dairelerini satmış oluyor falan filan.
 
İşte hal böyle olunca ilçe belediyelerinin onayıyla yapılmaması gereken dev yapıtlar ard arda yapılıp onlarca kat binalar olmayacak yerlerde yükseliyor.

Bu sadece söz ettiğimiz ilçelerde değil, Araklı’da da, Of’ta da diğer ilçelerde de aynı şekilde oluyor. Ve önlenmezse katliamlar böyle sürüp gidecek.

Diyeceksiniz ki o zaman bu büyükşehir Belediyesi ne işe yarıyor. Neden abilik büyüklük  yapıp tüm ilçelere ‘Dediğimizi harfiyen uygulayacaksınız’ diyemiyor.

Başkan Gümrükçüoğlu’da onu diyor.

Dedik, söyledik, yazdık, anlattık, mahkemelik olduk. Ama olmuyor, dinletemiyoruz, dinlemiyorlar, bir türlü olmuyor.

Gelelim İlçe Belediyelerine, bu belediyelerin savunması ise şu.

Zamanında belli yerlere belli emsaller verilmiş, adam yanındaki arsaya 10 kat verilmiş bize niye verilmemiş diye üzerimize geliyor, emsal gösterip mahkemeye gidiyor. Biz arada kalıyoruz ve onaylamak zorunda kalıyoruz’ diyor.

Ama onaylarken de emsali yükselttiğimizde mutlaka yeşil alan veya sosyal alanı o doğrultuda bıraktırıyoruz.
 
Şimdi baktığınızda burada ilçe belediyesine de büyükşehir belediyesine de ‘Sende haklısın’ diyesi geliyor insanın. Ama yüksek kattan şikayet edenler yukarıdakileri okuduğunda kimin bu işte gerçek sorumlu olduğunu az çok tahmin edebiliyorsunuz.

 
Şimdi bir fıkra ile yazımızı sonlandıracağız. Kimi alakasız diyecek ama gerçekten bu fıkranın manasını bilen çok şey çıkaracak. Trabzon’un imarı için senin önerin ne derseniz, ‘Bugünden itibaren STOP deyip yeni hiçbir projeye müsaade etmem. 

Şehrin merkezinden başlayarak yeni biri imar ve dönüşüm projesi ile kellemi koltuğuma alır bir dahaki seçimi düşünmeden, gerekirse bakanlıklarda yatıp gerekli yasaları çıkartarak Trabzon’un geleceğini kurtarırım.

Şehrin merkezindeki dönüşümlere adam akıllı, insanlarında işe gelecek onları teşvik edecek dönüşümlere de hız veririm.

Fıkra...
     
Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün New York üzerinde balonla dolaşmaya çıkar. 

Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. 

İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır. 

- Pardon. Ben neredeyim acaba? diye sorar. 

- Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin. der adam. 

Yönetici sinirlenir: 

- Sen mühendissin değil mi? diye sorar. 

- Evet. der adam. Nereden bildin? 

- Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap 100% doğru fakat hiç bir işime yaramıyor. 

- Sen de yöneticisin değil mi? 

- Evet sen nereden bildin? 

- Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim suçum oldu