Trabzonspor, Spor Toto Süper Ligin 2. Haftasında Fenerbahçe ile Hüseyin Avni Aker Stadında karşı karşıya geldi. Bordo-Mavililerde Mustafa Yumlu, Bosingwa ve Cardozo gibi önemli eksiklikler vardı. Bu oyuncuların yerine Trabzonspor’da milli takımlardan dönen ve sadece 1 idmana çıkan Yatabare ve Waris sahada yer aldı.

Trabzonspor oyuna 4-2-3-1 dizilisi ile başladı. Kaldı ki Fenerbahçe’nin dizilişi de bu yönde oldu. Maçta topla daha fazla oynayan taraf Fenerbahçe oldu ancak etkili ataklar Trabzonspor’dan geldi. Trabzonsporlu futbolcular Fenerbahçe’yi maç boyunca öyle kilitledi ki Fenerbahçe’nin organize etkili bir tane bile atakları yoktu. Bakmayın siz direkten dönen toplarına, o da Mehmet Topal’ın uzaktan vuruşu…

Trabzonspor, Fenerbahçe’nin hem orta sahasını hem de kanatlarını iyi tutunca orta sahada ancak top çevirme ihtiyacı hissettiler. Bu nedenle de topla oynama yüzdeleri çok çıkabilir. Yani kısaca buna aldanmayın.
Düşünün ki Trabzonspor’da Onur için belki de en rahat  maç oldu. Kaleye uzaktan çekilen şutlar haricinde Onur, valla hiç yorulmadı desek yanlış olmaz.

Bunun yerine Trabzonspor’un ilk yarıda Waris ile yakaladığı ardından da ikinci yarının ilk bölümlerinde yine en az 4 pozisyon cömertçe harcandı. Maçın geneline baktığımızda Trabzonspor en az 7 pozisyona girdi ve bu pozisyonların 4’ü net pozisyondu.

Bu pozisyonlarda Trabzonsporlu oyuncular şunu gösterdi ilerde takım uyumu gerçekleştiğinde Bosingwa, Mustafa Yumlu, Cardozo gibi isimlerde takıma katıldığında ligde çok canlar yakacak.

Burada Waris’e artı parantez açmak gerekirse, hızıyla daha ilk maçta fark yarattı. Düşünün ki Türkiye’nin en iyi sağ beki denilen Gökhan, hiç ileri çıkamadı. Neden? Waris korkusu. İkinci yarıda bu oyuncuyu iki Fenerbahçeli isim kontrol etmeye çalıştı. Ancak yine çalımlarla ceza sahasına girdi ve gol pozisyonları üretti. Bu sırada Waris, bu pozisyonlarda Fenerbahçe savunmasını bakkala gönderdi deyimi geldi aklımıza. Yattara’dan sonra Trabzonspor’da bu şekilde çalımlarla ceza sahasına giren oyuncu görmeyeli de epey bir süre geçmişti. Belki bu maçta sonuç alınamadı ama güven verdiğini söylemek gerek…

Yatabare’ye ise bakıldığında Cardozo, sakatlığından kurtulup sahaya döndüğünde yedek soyunacağını söylemeye gerek yok. Ancak ikinci yarıda öyle bir pozisyon var ki gerçekten alkışı hak etti. İkinci yarının ilk dakikalarında Medjani’nin ceza sahasına defansın arkasına sarkan Yatabare, göğsüyle topu indirip arkasını dönüp vurdu… Top aslında Mert’in bacaklarının arasında geçti, ancak  topuğuna çarpıp öyle kaldı. Bu pozisyonda Yatabare’nin şansızlığı… Ne yazık ki zeminin de azizliğine uğradı.

Trabzonspor’un bir diğer yeni transferi Musa Nizam’da sol bek sorununa çare olduğu bir gerçek. Burada son yılların yıldızı İshak ile forma mücadelesine giren oyuncu, şuan da önde. Ancak bu yarış Trabzonspor’a ilerde daha çok fayda getireceği de aşikar…

Sonuç olarak baktığımızda Trabzonspor takım olma yolunda iyi gidiyor. Biraz zaman lazım. Dediğimiz gibi ilk defa bir araya gelen futbolcular Fenerbahçe maçında bu şekilde bir mücadele sergiliyorsa ilerde bir birlerine alıştıklarında karşımıza nasıl bir Trabzonspor çıkar işte bu da bir merak konusu.

Bu maçta Vahid hoca, 3. Oyuncu değişiklik hakkını kullanmadı.  Belki ihtiyaç duymadı. Fenerbahçe’nin hocası İsmail Kartal, 3. Oyuncu değişikliğini ancak uzatma dakikalarında kullandı. Belli ki beraberliğe yatmışlar. Son dakikalarda orta sahada topu çevirerek zaman harcamaları da bu durumun özeti.

Trabzonspor taraftarına bir tebrik de bizden gelsin. Bordo-Mavili taraftarlar birilerinin beklediği gibi her hangi bir provokasyona gelmedi ve maçı takımları destekleyerek sakince izledi. Bu provokasyonlarla maç kazanan Fenerbahçe’nin de bu şekilde buradan ayrılması da emeklerinin boşa çıktığını da bir kez daha göstermiş oldu.