Spor Toto Süper Lig' in 23. haftasında Trabzonspor,deplasmanda Beşiktaş'a liderlik ünvanını korumaya gitti. Gecen hafta liderliğe yükselen ve maç eksiğine rağmen özgüvenli bir görüntü sergileyen bordo-mavililer, İstanbul'da 3 puanı almak istiyordu ancak tek puanla yetinmek durumunda kaldı.

İlk yarıya değerlendirirsem;

Çok keyifli bir ilk yarı izledik. İki takım da maça çok hızlı ve istekli başladı. Sörloth ve Uğurcan'ın performansına şapka çıkartabilirim. Sörloth maça çok iyi başladı, topu kazandı ve 5. dakikada harika bir şekilde topu köşeye göndererek takımını deplasmanda 1-0 öne geçirdi. Bu pozisyon aslında kurtarılabilirdi fakat Karius'un hatası bordo-mavililerin golüne engel olamadı.

Trabzonspor ilk golü attıktan sonra geri çekilip beklemeyi mi, yoksa rakibin şaşkınlığından yaralanmayı tercih edip 2. golü  atar mı diye düşünürken, Beşiktaş'ın baskısı 2. golü atmaya yetmedi.

Sörloth'un fiziksel kalitesi, gol attıkça da kendine gelen bir futbolcu görüntüsü çiziyor.

Beşiktaş'a baktığımda taraftar baskısıyla devamlı atağa çıkan bir ev sahibi izledik. Trabzonspor'un golünü bir kenara bırakırsam eğer, Beşiktaş'ın büyük baskısını izledik açıkçası. Ama 3 puanı atanın kazandığı bir sistemde, Beşiktaş ne kadar Trabzonspor'un üstünde bir performans sergilese de, ilk yarı soyunma odasına 1-0 geride girdi.

Uğurcan'ın ilk yarı performansı ise, hem rakibin gol pozisyonlarını kurtarıp takımına moral veren bir oyuncu profili sergiliyor. Takımına bu kadar pozitif etki eden bir kalecinin karşısında, Beşiktaş'ın kalecisi Karius'a bakınca, yememesi gereken hatalı bir gol yediğini görüyorum.

İlk yarı topla oynama yüzdelerinde 68'e 32'lik bir Beşiktaş farkı görüyoruz. Trabzon'un bu kadar aşağıda bir istatistikle  tek şutunun gol olması ise , golü atıp dengeli bir oyun sergilemesinden kaynaklanıyor.

İkinci yarıya baktığımda;

Beşiktaş'ın baskısı her geçen dakika artınca, Trabzonspor'un direnci azaldı demek mümkün. Trabzonspor'un defansif oyunu , golü bulduktan sonra geriye yaslanması yenen 2 golü de gayet net açıklıyor. İkinci yarının açılışından kısa bir süre sonra atağa çıkan Beşiktaş'ın ilk golü Boateng'den geldi. Golün ardından Trabzonspor kalesinden ayrılmayan Beşiktaş'ın 2. golü göz göre göre gelince, Trabzonspor beraberlik için çabalamaya başladı. Deplasmandan puan alabilmek için pes etmeyen  ve bulduğu her pozisyonu değerlendirmeye çalışan Trabzonspor, kahramanı Sörloth ile 2. golü bulunca maçı berberliğe getirdi.

Genel olarak baktığımda;

İlk yarı Sörlüth'un golünden sonra, rakip takım Beşiktaş'ın kalecisi Karius'u  pek fazla göremedik çünkü Trabzonspor rakip kaleyi neredeyse hiç ziyaret etmedi.

Ndiaye'nin defans arkası koşuları, Sturridge'nin Sörlüth'a vereceği toplarla, Trabzonspor'un galip geleceğini düşünüyordum. Uğurcan ile Beşiktaş arasında geçen bir maç olduğunu söyleyebilirim. Beşiktaş, Trabzonspor'un sağ kanadını yıktı ve oyun atağı konusunda ezici bir üstünlük kazandı.

Trabzonspor bu maçı kazansaydı, büyük bir rakibini saf dışı bırakacaktı . Beşiktaş bu maçı kaybetseydi, lig bitimine 11 hafta kala havlu atıyor diyebilirdik. Beşiktaş'ın bu oyununa rağmen Trabzonspor tabelaya 2-2 skorunu yazdırdı deplasmandan puansız ayrılmak yerine, 1 puanını cetvele yazdırarak deplasmandan ayrıldı.

Trabzonspor son dakikada Beşiktaş’tan 1 puanı kopardı

Bu takım şampiyon olabilir mi sorusunu, bu maçla sorgulatan bir Trabzonspor vardı. Oyun gücü olan bir Trabzonspor'un Beşiktaş'a bu kadar teslim olmasının yanlış olduğunu düşünüyorum.  Sturridge'nin ilk yarıda oyundan alınması gerektiğini düşünüyorum. Uğurcan'ın müthiş performansı olmasa, Trabzonspor farklı bir yenilgiyle karşı karşıya gelebilirdi. Şöyle bir şey de var ki, Beşiktaş’ın iş bitirmesi gereken fakat beceriksizliğine yenik düşen forvetleri de bu skorda etkili oldu. Burak Yılmaz oyunda vardı fakat genel pozisyonların çoğunda etkisizdi.

Bu oyunla 1 puan alabilmek, Trabzonspor açısından mükemmel oldu diyebilirim. Oyunun her dakikasında, hazır ve moralli olan Sörloth, takımını ayakta tutmayı başardı. Böyle bir derbinin bu skorla bitmesi, hakemin genel performansının oyunu etkilememesi, oyunun kesilmemesi ve temponun yüksekliği izleyen herkese keyif verdi diye düşünüyorum.

Ancak Trabzonspor deplasmanda 2 puan mı bıraktı, 1 puan mı kazandı diye sormak gerekiyor.

Bana göre bu oyunla, çok iyi baskı yapan bir rakibe karşı  kesinlikle altın değerinde 1 puan kazanıldığını düşünüyorum. Şampiyonluk yarısında bu kadar ilerlemişken, alınan her puanın önemi var ve bu puan İstanbul'dan alınıyorsa bırakılan 2 puan kayıp sayılmaz.

Alınan bu skorla birlikte Trabzonspor, maç eksiğiyle 45 puanda ve liderlik koltuğunda oturuyor. Beşiktaş ise, 37 puanla 7. sırada bulunuyor.