Her ilde, ilçede veya bölgede parklar bulunmakla birlikte bazı alanlar(Parklar) vardırki o şehrin isminin önüne geçmiş yani logosu haline gelmiştir.Zira bu tür alanlar veya meydanlar insanların ortak psikolojilerinin ürettiği ve yıllrda geçse sahiplenmekten vazgeçmedikleri nefes alma, dinlenme, sohbet etme, mitingler, festivaller ve değişik etkinliklere ev sahipliği yapan yerlerdir. Ayrıca 24 saat aktif ve işlevselliği devam eden birbirini tanımayan insanların toplanıp dostça sohbet ederek kimsenin kimseyi rahatsız etmediği mutlu olunan ortamlardır.

Daha açıkcası şehri bilmeyen, tanımayan(Samsundan, Artvine , Gümüşhaneden, Bayburta , Erzurum ve kısmen Erzincana kadar) bölge coğrafyasında yaşayan insanların buluşma adresidir MEYDAN.

İşte Trabzondaki meydan parkının(Atatürk alanının) tarihden gelen misyonu gereği nesilden, nesile aktarılan sosyolojik bir derinliği bulunmaktadır.Yani meydanda buluşalım denildiğinde hiç kimse burası nerdedir , nasıl oraya gelebilirim diye sormaz, işte buda tarihe düşülmüş önemli bir nottur.Ayrıca parklar bulunduğu şehrin imgesinin dışında bölgede ve daha geniş alanda tarihi yaşayan ve yaşatan alanlar olduğu için şehrin isminin önüne geçerek logosu haline gelmişlerdir.Şöyleki; Taksim meydanı denildiğinde bunun İstanbulda olduğunu,Kızıl meydan denildiğinde bunun Rusyada olduğunu, Tiananmen meydanı denildiğinde bunun Çinde olduğunu ve Hyde park denildiğinde ise bununda İngilterede olduğunu herkes bilir. Yani insanlar ve entellektüellikle özdeşleşen bu varlıklar artık bazı illerde bölgeselleşmiş ve bazı ülkelerdede uluslararasılaşmıştır.

Onun içindirki hiç bir meydan kısa sürede değil uzun sürede toplum sahiplenmesinde yer bulmuş, nefes alma alanlarıdır.Bu anlamda, Trabzon meydan parkı yeniden tanzim edilirken , ağır mskineler ve yüksek tonajlı kamyonlar kullanılarak zemin ağır baskı altında sıkışarak toprak içinde su akışkanlığı zorlaştığından asırlık ağaçların( Ökaliptus, Çınar,Akçaağaç ve Çam ağaçları) bir çoğu kurumuş ve bir kısmıda çalışma esnasında tahrip edilmiştir. Neticede yıllar içinde oluşan park ekosistemi önemli zararlar görmüş ve doğal yeşil manzarası yerini kelleşen bir görselliğe bırakmıştır. Halbuki harika yeşil alanın zemini tamamen betonlaştırılarak bir metrekare toprak alan bırakılmamıştır. Bu düzenleme ile yağmur ve kar sularından yararlanılması bir tarafa ağaçların köklerininde hava alması tamamen tecrit edilerek ağaç kurumaları daha artarak parkın tarihi doğal yapısı önemli ölçüde bozulmuştur.

Şimdi bile kurumaya yüz tutmuş özellikle çınar ağaçlarının canlı kalmasını temin için çalışılmaktadır. Trabzonun tarihi ile yaşıt bir park tekniğin ve teknolojinin geliştiği bir dönemde yeni proje düzenlemesi adı altında tahrip edilmiştir. Dünya bu tür birikimlerini gözleri gibi koruyup,kendi gelecek nesillerine aktarırken bizdeki garipliği anlamak mümkün olmamaktadır. Daha açıkcası meydan parkının sosyolojik derinliği ortadan kaldırılarak tamamen rant projesine dönüştürülmüş ve bu süreç hala devam etmektedir. Bir parkın yeniden tanzimi yapılırken, "Ölürken bile ağaç dikiniz,Ormanlarımdan bir dal kesenin kolun keserim ve Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur"Hadisi şerifi ve diğer iki önemli uyarıyı dikkate almayan zihniyetin Trabzona vereceği hiç birşey yoktur. Ancak bu şehir için açıklamalar farklı profillerden tezgahlanmaya devam etmektedir.

Simgesel anlamda bakıldığında şehrin isminin önüne geçerek logo haline gelen meydan parkının, isminin haricinde içerik olarak hiç birşeyin bırakılmadığı betonlaştırılmış alandan başka bir görüntüsü kalmamıştır. Kent meydanı sunumu eskilerde kalmış,tarihi anlamdaki özgün değerini ve insan mekanı olma özelliğinide yitirmiştir. Adı yeniden düzenlenen park ama burada çocuklar gibi geleceğimizde yok sayılmış en kötüsüde bir çok endemik tür yokedilmiştir. Onun içindir ki parkın tarihi dokusunu bozup, Ekosistemini tahrip ederek Sosyolojik derinliğini sığlaştıran zihniyetin Trabzona verebileceği hiç birşey olamaz.