“Söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil” demiş ya Fizuli işte tam o noktadayım.

Varlığı bünyesindeki seyahat acentalarına armağan edilen TÜRSAB resmi gazetedeki faiz oranlarını takip edip üyelerine duyurmuş!

Kuruluş amacı “Türkiye Turizm Sektörüne ve Seyahat Acentacılığı mesleğine katkı sağlamak, üyelerinin ulusal ve uluslararası platformlarda daha aktif, güçlü ve etkin bir rol üstlenebilmeleri için dijital çağa uygun yenilikçi ve sürdürülebilir bakış açısı geliştirmek” olarak tariflenen bu çatı kuruluş; üyesinin 18 binliralık bir ödemeyi neden yapamadığını sorgulamak ve bu konuda bir aksiyon almak yerine üyelerine faiz artırımını bildirmekle akıllarda soru işareti oluşturmuştur.

Belki giderleri çok, belki düzensiz ödemeler kurumu zora sokuyor, belki bazı acentalar bunu alışkanlık haline getirmiş…

Sonuçta orasıda bir kurum ve dönmesi lazım.

Kendilerine göre haklılar!

Ancak Faiz bilgilendirmesini yaparken bir seyahat acentasının 18 binliralık bir aidatı neden ödeyemediğini sorgulamak ve bu hususta kamuyu bilgilendirmek daha doğru olmaz mı?

Plaka ücreti, kimlik ücreti, aidatlar vb. giderlerin üyelere yük olduğu bir ortamda acentaların bu talebi haksız mıdır?

Kanuni zorunluluk bizim yapacak birşeyimiz yok şeklinde bir savunma geliştirilebilir.

Peki bu noktada sektördeki haksız rekabeti tetikleyen ve kanunda yasak olan  “komisyonculuk” ile ilgili aksiyonunlarını sormazlar mı kanun uygulayıcılara?

Trabzon’da J plaka uygulaması ile mağdur olan acentaların durumu ile ilgili ne tür bir aksiyon aldıklarını sormazlar mı kanun uygulayıcılara?

Havayolu firmaları ile rekabet ettirilen  acentalarla ilgili ne tür bir girişiminiz var demezler mi kanun uygulayıcıya?

Tek yetkililik karşısında can çekişen, küçük balık olarak büyük balıkların midesinde konumlanan acentaların akıbetini sormazlar mı kanun uygulayıcıya!

Bazı bankalar başta olmak üzere internet üzerinden oyuncak satan sitelerin bile bilet satmaya başlaması acentalarda mağduriyet oluşturuyor ne tür aksiyon aldınız demezler mi kanun uygulayıcıya?

Şirket ana sözleşmelerinde faaliyet konuları arasında yolcu taşımacılığı olan seyahat acentalarında D2 şartı ile oluşan sorunla ilgili ne yaptınız demezler mi kanun uygulayıcıya?

Yıllardan beri toplanan aidatların nereye harcandığına dair hiç acentalara bilgi verdiniz mi? Seçimde harcanan bütçe kasada dursa bu acentalara nasıl yansırdı diye sormazlar mı kanun uygulayıcıya?

Yeşil pasaportun en çok gerekli olduğu sektörlerden biri olan seyahat acentalarının yeşil pasaport sahibi olmaları için ne tür girişiminiz oldu demezler mi kanun uygulayıcıya?

Kısacası bu ve buna benzer sorular artar gider…

TÜRSAB tüm acentaların sahip çıkılması gereken bir kuruluştur.

TÜRSAB’ında tüm acentalarına sahip çıkması gerekmektedir. 

Bu sorunlara sebebi ne olursa olsun cevap bulamayan TÜRSAB’ın ve 18 binliralık aidatı ödeyemeyen acentaların mevcudiyetlerini gözden geçirmeleri gerekmektedir.

Kalın sağlıcakla…