Algıcı mı olduk?

Uzun sokakta, Trabzon simidi satan bir tezgahın başındayım
Önüm de bir hayli kalabalık.
Orta yaşlı bir adam, benim de duyabileceğim şekilde, yarım simit istedi.
Yarım Trabzon simidi.
Şaşırmayın evet, yarım Trabzon simidi istedi.
Simitçi veremem dedim. Arkadan seslendim, ver parasını benden alırsın..
Adamla göz göze geldim tabanvay hızlı adımlarla uzaklaştı.
Şaşırdım.
Simitçi dostumuza sordum.

Ben bundan bir şey anlamadım. Niye uzaklaştı ki.
Simitçinin dediğini duyunca şok oldum.
“Abi, benden simit alanların çoğunu tanırım. Bu adama hiç görmedim tanımadı. Birkaç gündür geliyor yarım simit istiyor. Bence ihtiyacından değil, simit bile yarım satılıyor diye algı yapacak. Öyle sezdim..”
Vay anasını.
Simit üzerinden ekonomi çöktü algısı yapılacak, bak sen şu kurnazlığa.
Türkiye nereye gidiyor böyle?
Kavramlar birbirine girmiş.
Ahlaki çöküntü başlamış.
Algı adına her türlü çirkeflik yapılıyor.
Bu arada simitçiye sordum..
“Yarım simit satılacak devre geldik mi..?”
Cevabı da beni ürkütmedi değil.
“Geldik, ama ben satmam..”

Filler, çimler ve Trabzon Kültür Turizm Müdürlüğü!
Siyasi irade, Trabzon’un en önemli kamu kuruluşunun başına birini bulup atayamadı. İşi vekalet ile yürüttü. Asalet olmadan vekalet ciddiyetten uzaklıktır. Siyasi iradenin temsilcileri, bu konuda sınıfta kaldı.
Kültür ve Turizm İl Müdürü olarak Trabzon’da görev yaparken Ali Ayvazoğlu’nun  Ankara’ya tayini çıkması üzerine Mustafa Asan vekaleten il müdürlüğüne görevlendirildi. Oysa kurumda, müdür yardımcıları varken, Asan’a vekalet verilmesi, temayüllere uygun değildi.
Ali Ayvazoğlu’nun girişimiyle vekaletle göreve başlayan Asan, arkadaşları arasında sakin ve kibar kişilik ile tanınmasına rağmen gerek yönetim ve gerekse de Kültür ve Turizm alanındaki tecrübesizlikleri nedeniyle çoğu konularda istenilen koordineyi sağlamakta zorlandı. Bir ara asaleten müdürlüğü gündeme geldi, sonra bu da gerçekleşmedi. Yani, bu arkadaşımız kurtlar sofrasına öylece bırakıldı.
 Kültür ve Turizm Müdürlüğünün görevlerini aksatmamaya gayret ederek çalışmalarını sürdürdü.
Ta ki Sümela da Manastırında verilen konser kamuoyunda tepkiyle karşılanana kadar. Oysa o konserle ilgili izin prosedürlerinin tümü yönetmenliklere göre verildi.
Sümela’da yapılan etkinlikler için valilik onayı müdürlükçe alındı.
Fakat etkinlik sorumluları bir müzikli  tanıtım filmi çekmelerinin ötesinde yönetmeliğe aykırı iş yapınca bu da kamuoyunda eleştirilince bakanlık yetkililer hakkında soruşturma açtı. Fatura, Asan’a kesildi.
İzni veren, onaylayan, Ankara’da bu işe olur diyenler kendini kurtardı. Ve kimse de bu olay karşısında sorumluluk almadı, dik durmadı. Mustafa Asan’ın başı yendi. Yani kurban oldu.
Bakanlık müfettişinin yürüttüğü soruşturma sonunda Mustafa Asan'a maaş kesimi cezası verilerek vekaleti üzerinden alındı.
Bu ceza, Mustafa Asan da bu süreç içinde bilgisinin olduğunu ama görevli izinli olduğu için aldığı cezaya itiraz edeceğini belirterek kendisine haksızlık yapıldığını iddia etmekte.
Bilindiği gibi memuriyette maaş kesimi cezası en üst seviyedeki cezalardan biri olup, memur için gelecekteki memuriyet hayatını olumsuz etkileyecek bir karardır.
Trabzon Kültür ve Turizm Müdürlüğündeki sıkıntı uzun süren belirsizlikten kaynaklanıyor. Filler çatışıyor, çimenler eziliyor. Kurumda ciddi bir sıkıntı var. Artık bütün personel, işçisinden memuruna, amirine, uzmanından yetkilisine herkes kuruma bir müdürün atanmasını bekliyor. İstiyor, arzuluyor.  Kurumda artık dikiş tutmuyor. Siyasi irade seyrediyor. Bakanlık bürokratları, taşın altına elini koymuyor. Olan, Mustafa Asan’a oldu.
Şehrin turizm sektörü ise; başı boş bu durumundan ötürü, saldım çayıra Mevla’m kayıra modunda.

İŞTE SİZE MÜDÜR..!
Madem, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne  atanacak liyakatlı, bilgili işin ehli birini bulamadınız, öneriyorum.
Hem liyakatlı
Hem ehli
Hem bilgili

Hem kurumu tanıyan
Hem kadın eli güçlü bir insan
Feyhan Yavuz Kurnaz
Sektörü biliyor.
Kültürü için sindirmiş, sanat çevrelerince de sevilen,kurum içinde sayılan bir isim.
Azcık cesaret, atayın Feyhan Yavuz’u.
Bitsin bu belirsizlik

Garsoniyer bedeli!
Belki, ben cahilim bilmiyorum.
Belki, turizm sektöründe normal bir uygulama.
Belki, dünyada da böyle.
Trabzon’da bazı kır restoranlarında, yemek bedeli faturalarına garsoniyer bedeli  ekleniyor.
Bodrum’da öyleymiş.
Turları, restoranda getirenlere, yüzdelik birimleri garsoniyer bedeli olarak veriliyor.
Eeee, bizim Bodrum’dan aşağı kalır yanımız mı var?
Çak faturaya garsoniyer bedeli, nerden bilecek benim Arap turistim.

ZAYTUNG
Güne 1,5 liradan açılışla başlayan ''akaryakıta günlük zam oranı beklentisi'', öğle saatlerine doğru 1,92'yi gördü. Net rakamın, pompalar kapandıktan sonra açıklanması bekleniyor...