Kuruluşu çok eskilere dayansada resmi kuruluşu 1967 olan Trabzonspor'un hikayesi.

Mahalle aralarındaki dar sokaklarda bitmek bilmeyen enerji ve hevesle başlayan futbol aşkı,

Bir şarkının sözleri gibidir futbol, önce birbirine geçmeli plastik topu bulacaksın, sonra takımı kuracaksın, istediğin iyi adamlarıda takımına aldınmı, rakibinede, beşte haftayım onda biter diye hodri meydan çekeceksin.

Ofsayt yok, faul yok, zaman sınırı yok, üç korner bir penaltı var, yağmurun, çamurun içinde bir uğraşı var bir emek var bir futbol aşkı var.

Sokak lambaları yanana kadar yapılan maçlardan sonra eve dönünce,  üst baş kirli, dizler yara bere içinde, korku dağları sarmış şimdi ver bakalım hesabı!

İşte böyle başlar Trabzonlunun futbol aşkı ama böyle bitmez, bitmemeli de.

Önce bir amatör takımda futbol oynamalı sonra hayallerinin takımı Trabzonspor'un alt yapısından başlayıp bordo mavi formayı sırtına geçirebilmeli.

O dönemleri yaşayan çocukların 70'li ve 80'li yıllardaki idaelleri arasında birinci derecede doktor, avukat, mühendis, olmak yoktur, futbolcu olmak vardır.

Hayallerinin takımı Trabzonspor'da oynamak vardır.

Anadolu'nun sönmeyen yıldızı Trabzonspor aşkı yüreklerde böyle başlar.

Şampiyonluklara ve kupalara amborgolar koyduğumuz yıllar, milli mücadele yıllarına benzer ve o dönemin, antrenör, yönetici ve futbolcuları da milli mücadele kahramanlarına.

Öyle bir ateştir ki bu Anadolu'nun her tarafını tamamen sarar.

Ruh ve beden ilişkisi ve futbol aşkı üçlemesi inanılmaz başarılarıda beraberinde getirir.

Başarılara doymayan Trabzonspor'un başlangıç hikayesinde para yoktur.

İnanç, azim ve devamında şöhretli olmak vardır.

Yıllarca çamurlu ve toprak sahalarda bin bir zorluklarla mücadele ederek oynayan futbolcuların tek ideali maçtan sonra sıcak bir duş yapıp evine mahallesine gitmektir.

Çünkü orada onları bekleyen mahalle arkadaşları ve sabahlara kadar bitmeyen futbo sohbetleri ve muhabbetleri vardır.

O zamanın şartlarında binbir zorluklarla ve imkansızlıklarla kazanılan başarılar Efsaneyi yaratmıştır.

Trabzon'un öz çocuklarıyla gelen başarılar bizi yani Trabzonspor'u efsane yapmıştır.

Günümüzdeki futbol tamamen endüstriyel ve ekonomik alanlar üzerine kurulmuştur.

Bordo mavi renklerimiz dışında as kadroda bizi temsil edecek futbolcu sayısı üçü geçmemektedir.

Efsane takımın maçlarını seyreden bizim kuşağa, bu sistem çok ağır gelmektedir.

Tahammülsüzlüğümüz çok yabancı olmasına ve Trabzon'un kendi öz benliğinden uzaklaşmasınadır.

Yoksa başarı başarıdır biz de takdir eder saygı duyarız.

Eskinin yöneticilik ruhu, takım arkadaşlık ruhu, taraftarlık ruhu olmasada, her şey ekonomiye, paraya, menejerlerin kaprislerine bağlı kalsa da sana ve senin renklerine olan aşkımız sönmeyecektir Trabzonspor.

Yaz tatili için üç hafta yazılarıma ara vereceğimden, okurlarımdan şimdiden özür diliyorum. 

Kalın sağlıcakla...